Darbe girişimi nedeniyle maddi zarara uğrayan vatandaşlarımızın bu zararlarının karşılanması için OHAL KHK çıkarılacak mı?
15 Temmuz akşamı Türkiye, eşine nadir rastlanacak acı bir darbe girişimine maruz kaldı. Tarihi bir sivil mücadele sonucu Türk halkı, darbe girişimini önledi ve demokrasiye sahip çıktı. Ancak bilanço maalesef acıydı.. Yüzlerce vatandaşımız hayatını kaybetti.. Bunun yanında binlerce vatandaşımız yaralandı ve araçların ezilmesi, evlerin/işyerlerinin tahrip edilmesi gibi nedenlerle maddi zarara uğradı..
Tabi ki masum vatan sevdalısı insanlarımızı kaybetmiş olmanın bizlerde yarattığı tahribatı giderebilmek mümkün değil.
Bu yazımızın konusu, halkımızı en azından maddi anlamda uğradığı zararların karşılanması bakımından bilgilendirmek ve halkımıza naçizane yol göstermektir.
Başbakan’dan açıklama: Vatandaşların maddi zararları karşılanacak..
Bilindiği üzere Başbakan Binali YILDIRIM, darbe girişimi ile maddi zarara uğrayan kimselerin bu zararlarının devlet tarafından karşılanacağını açıkladı. Diğer yandan geçtiğimiz günlerde darbecilerin malvarlıklarına en konulacağı ve buradan sağlanan kaynağın, vatandaşların maddi zararlarının tazmininde kullanılacağı belirtildi.
Yasal düzenleme: 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun
Bilindiği gibi ülkemizde 3 ay süreyle olağanüstü hal ilan edildi ve çıkarılacak bir Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararname (OHAL KHK) ile vatandaşların zararlarının karşılanması hususunun açıklığa kavuşturulması mümkün olabilir.
Ancak böyle bir KHK düzenlemesine gidilmese dahi mevzuatımızda terör olaylarından doğan zararların karşılanması konusu düzenlenmiştir. 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’a göre terör eylemleri nedeniyle zarara uğrayan gerçek veya tüzel kişiler, zararın öğrenilmesinden itibaren altmış gün veya her halde olay tarihinden itibaren 1 yıl içinde valiliğe başvurarak zararlarının giderilmesini talep edebiliyor.
Karşılanması talep edilebilecek maddi zararlar nelerdir?
Tüm taşınır ve taşınmaz mallara gelen zararlar ile, yaralanma, engelli hale gelme ve ölüm sonucunda doğan zararlar kanun kapsamındadır. Hatta kanun, terörle mücadele nedeniyle malvarlıklarına ulaşamayan kişilerin de uğradığı zararların karşılanmasının istenebileceğini düzenlemekte.
Tazmin yöntemi kanuna göre ayni olabileceği gibi vatandaşlara oluşan zararın ağırlığına göre değişen oranlarda nakdi ödeme de yapılabiliyor.
Zararın karşılanması için dava açılabilir mi?
Zarara uğrayan vatandaşlarımız, valiliğe başvurusu sonucunda tazminat alamazsa veya idarenin teklif ettiği tazminat tutarını yetersiz görürse, dava açma hakkı saklıdır. Yani 5233 sayılı Kanuna göre idari başvuru yapmış olmak ilgilinin dava açma hakkını ortadan kaldırmayacaktır.
Nitekim devlet, terör olaylarından meydana gelen zararlar açısından bir kusuru olmasa dahi sosyal risk ilkesi kapsamında sorumludur. Sayın Başbakanımız da esasen bu hususun altını çizmiş ve yaşanan darbe girişiminden sonra zarara uğrayan vatandaşların konuyu tazminat davaları ile yargıya taşımasının söz konusu olacağını belirtmiştir.
Yazımızı, tüm demokrasi şehitlerimize Allah’tan rahmet dileyerek bitirelim.
