Ekonomi

Son Dakika: Başbakan Yardımcısı Canikli'den Zorunlu BES Açıklaması

 Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, ekonominin kısa süre içerisinde darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz öncesi noktaya geleceğini belirterek, “15 Temmuz kalkışmasının ekonomi üzerindeki etkilerinin minimum seviyede kalması ve hızla toparlanmasında, ekonomi yönetiminin ortaya koyduğu sağduyulu ve rasyonel yaklaşım son derece etkili olmuştur.” dedi. 

Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu (YOİKK), Canikli başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina’da toplandı. Toplantıya, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ile diğer ilgililer katıldı.

Nurettin Canikli, açılış konuşmasına, darbe teşebbüsünde hayatını kaybedenlere rahmet, gazilere acil şifa dileyerek başladı. Türkiye’nin bir daha buna benzer hain saldırılarla karşılaşmaması için dua eden Canikli, darbe girişimiyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ekonomik ve siyasi istikrarının ortadan kaldırılması, ülkenin yönetilemez hale getirilmesi ve böylece üzerinde uluslararası anlamda operasyon yapılabilir bir ortam oluşturulmasının hedeflendiğini bildirdi. Canikli, şunları kaydetti:

“Darbe teşebbüsünü gerçekleştiren Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) bir piyondur, maşadır. Bu olayı küresel gelişmeler ve dengelerden bağımsız düşünmek kesinlikle söz konusu değildir. Ülkesini bombalamayı ve Türk milletini katletmeyi gerçekleştirecek kadar gözü dönmüş, hain FETÖ bu anlamda küresel güçlerin paralı bir maşasıdır. Bu saldırı, Başkomutanımız Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, milletimizin kahramanca direnişiyle bertaraf edilmiştir. Başbakanımız ve hükümetimiz, Cumhurbaşkanımızın yanında bu saldırının ortadan kaldırılmasına öncülük etmiştir.”

Hain teşebbüsün başarılı olması halinde Türkiye’nin, demokratik ilkeler ve hukukun üstünlüğü açısından, ekonomik açıdan 20-30 yıl geriye gideceğine dikkati çeken Canikli, bu durumda Türkiye’nin Orta Çağ şartlarına dönmüş olacağını söyledi. Milletin kendi geleceğine el koyarak bu teşebbüsü bertaraf ettiğini ifade eden Canikli, olay karşısında destan yazan millete ve güvenlik güçlerine teşekkür etti.

“Bu şerden bazı hayırlar da ortaya çıkmıştır.” diyen Canikli, Türkiye’nin bundan sonra demokratik düzeni darbeyle değiştirilmesi ihtimal dahilinde olan ülkeler kategorisinden çıktığını belirtti. Millet iradesini ortadan kaldırmaya yönelik bir teşebbüse millet tarafından imkan sağlanmayacağı ve defedileceği için Türkiye’nin birinci sınıfa yükseldiğini ifade eden Canikli, bu durumun Türkiye’nin risk derecesini düşüreceğini, daha istikrarlı ülke algısını güçlendireceğini, orta ve uzun vadede katlanılan maliyetlerin aşağıya çekileceğini bildirdi.

Nurettin Canikli, “Bu acımasız saldırı karşısında Batı dünyası gereken desteği vermemiş, hatta bazı ülkeler de darbecilerin yanında yer almış, milli irade görmezden gelinmiştir. Hatta daha da ileri gidilerek darbe teşebbüsünün başarılı olmamasına üzülen açıklamalar gündeme gelmiştir. Dostlarımızdan, dost bildiklerimizden maalesef gereken desteği alamadık. Bir kez daha bu konuda hayal kırıklığı yaşıyoruz.” diye konuştu.

– “Büyük oranda telafi edilmeye başlandı”

Başbakan Yardımcısı Canikli, tehdidin boyutunun çok büyük olduğuna ve tamamen ortadan kalkmadığına dikkati çekerek, olağan yöntemlerle FETÖ ile mücadelenin sonuçlandırılmasının uzun yıllar alacağını, 40 yılda sinsice yerleştikleri noktalardan sökülüp atılmaları için olağanüstü yöntemlere ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Olağanüstü Hal’in (OHAL) bu yapının temizlenmesi ve darbe girişimlerinin ortadan kaldırılması dışında bir amaç için kullanılmadığını vurgulayan Canikli, “Nitekim OHAL ilan edileli yaklaşık iki hafta oldu, hiçbir vatandaşımız 15 Temmuz öncesine göre yaşam ve olaylarla karşılaşma biçiminde en ufak bir olağan dışılık fark etmemiştir.” ifadelerini kullandı.

Darbe girişiminin ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerinin büyük oranda telafi edilmeye başlandığını, iyileşmenin devam ettiğini belirten Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ekonomimiz, kısa süre içerisinde 15 Temmuz öncesi noktaya gelecektir. 15 Temmuz kalkışmasının ekonomi üzerindeki etkilerinin minimum seviyede kalması ve hızla toparlanmasında, ekonomi yönetiminin ortaya koyduğu sağduyulu ve rasyonel yaklaşım son derece etkili olmuştur. Keza Merkez Bankası, Bankalar Birliğinin, SPK, BDDK, BİST ve diğer ekonomik kuruluşlarımızın çok hızlı ve yerinde kararları tahribatın boyutlarını azaltmıştır. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, darbe teşebbüsünden sadece 4 gün sonra 19 Temmuz’da, faiz koridorunun üst bandını 25 baz puan indirerek yüzde 8,75 seviyesine çekmiştir. Bu son derece önemlidir. Darbe teşebbüsünden çok kısa süre sonra bu şekilde bir faiz indirim kararı, tahribatın boyutlarının büyük oranda ortadan kalkacağı, minimize olacağının en büyük işaretlerinden birisidir.”

Temmuz ayı ekonomik verilerine ilişkin de Canikli, “Ayrıca temmuz ayı ekonomik verileri de darbe teşebbüsünün kalıcı, olumsuz ekonomik etkilerinin minimum seviyede kalacağını göstermektedir. Reel kesim temmuz ayı güven endeksi bir önceki yıla göre yüzde 1,2 puan artarak 108 puana yükselmiştir. Yine ticaret sektöründe 2015 Temmuzuna göre iş hacmi satışlar endeksi yüzde 5,6, mevcut mal stok seviyesi yüzde 2,8, iş hacmi satışlar beklentisi endeksi de yüzde 3,5 arttı. Borsa kayıplarını hızla telafi etmekte, faizler düşmekte, TL döviz karşısında değer kazanmakta…” değerlendirmesinde bulundu.

Nurettin Canikli, bu süre zarfında uluslararası sermayeli yatırımcıların Türk ekonomisine duydukları güvene yönelik açıklamaları ve sermaye çıkışı olmazken girişinin gerçekleşmenin son derece önemli olduğunu vurguladı.

– İhracatçıya yeşil pasaport

AK Partinin 15 yıllık iktidarı döneminde yatırım ortamının kalitesinin artırılmasına yönelik yapısal reformların öncelikler arasında yer aldığını dile getiren Canikli, 65. Hükümet olarak yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik çalışmaları hızlandırdıklarını kaydetti. Uzun zamandan bu yana talep edilen ihracatçılara yeşil pasaport uygulamasının başlatılacağını bildiren Canikli, vergi beyannameleriyle sosyal güvenlik bildirgelerinin da birleştirildiğini anımsattı. Canikli, yıllardır konuşulan Turkuaz kart uygulamasının başlatıldığını dile getirdi. 

Yabancı yatırımcıların beklentileri çerçevesinde, uluslararası nitelikli iş gücünün Türkiye’de çalışmasının önündeki engellerin de tamamen kaldırıldığını kaydeden Canikli, şöyle devam etti: 

“Eylem Planı’nda yer alan öneriler; yatırımların cazibesinin artırılması amacıyla yatırım teşvik mekanizmalarının gözden geçirilmesi, vergi ve benzeri yüklerin azaltılması, yatırım izin süreçlerinin kolaylaştırılması, işgücü piyasasının rekabetçi hale getirilmesi, küresel ekonomiye entegrasyonun güçlendirilmesi, ticari uyuşmazlıkların hızlı bir şekilde çözülmesi ve finansmana erişimin daha kolay ve güvenli hale getirilmesi gibi konularda yoğunlaşmaktadır. Önümüzdeki dönemde de özellikle yatırım ortamını iyileştiren ve yatırımlarda bürokrasiyi azaltan düzenlemelere ilişkin tasarıları ve ikincil düzenlemeleri kısa sürede hayata geçireceğiz.” 

– “Türkiye Varlık Fonu ekonomik büyümeyi de motive edecek”

Canikli, Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) otomatik katılımla ilgili tasarıyı TBMM’ye gönderdiklerini ifade ederek, “Bu düzenleme ile yaklaşık 6,7 milyon çalışanın otomatik BES kapsamında olacağı tahmin edilmektedir. Bu düzenleme ile 10 yıllık dönemde 90 milyar liralık bir tasarrufun oluşturulmasını bekliyoruz. Bu rakam gerçekten ciddi bir rakamdır ve Türkiye’nin tasarruf oranlarının bir miktar daha yukarıya çıkartılmasında önemli katkı sağlayacaktır.” dedi. 

Türkiye Varlık Fonu’nun da kurulacağını belirten Canikli; stratejik, büyük ölçekli ve ülkenin gelişmesine katkı sağlayacak yatırımlara uzun vadeli ve düşük maliyetli finansman oluşturacak fonun ekonomik büyümeyi de motive edeceğini dile getirdi. 

Özellikle yüksek miktarda finansman gerektiren, yüksek teknolojili ve stratejik yatırımların bu şekilde hayata geçirilebileceğine dikkati çeken Canikli, “Fon, ihraç edeceği menkul kıymetler yoluyla küçük yatırımcıların tasarruflarını yüksek nemalı getirilere dönüştürme imkanı da sağlayacaktır.” diye konuştu. 

Nurettin Canikli, bugünkü Resmi Gazete’de yayımlanan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tebliği ile gayrimenkul sertifikası uygulamasının başladığını belirterek, bunun da inşaat sektörünün dönüşüm projelerinin daha ucuz ve güvenilir finansman temin etmesine katkı sağlayacağını kaydetti.