Gündem

Ak Parti MKYK Toplantısı Sona Erdi

Bilimsel çalışmalarını ABD’de yürüten Türk kimyager Dr. Hayriye Merve Yurdacan, üyeleri arasında Albert Einstein, Enrico Fermi, Francis Crick ve James Watson gibi Nobel ödüllü bilim insanlarının olduğu dünyanın en eski ve prestijli bilim topluluklarından Sigma Xi’ye üye seçildi.

ABD’nin önde gelen teknoloji firmalarından Intel’de Proses Geliştirme Uzman Mühendisi olarak çalışan Merve Yurdacan, Sigma Xi Komisyonu tarafından aday gösterilmesinin ardından kuruluşun Kuzeybatı Amerika Kurul üyeliğine seçildi. Yurdacan, kuruluşa seçilen en genç kadın üye oldu.

Yurdacan, üyeliğe giden sürecin Güney California Üniversitesi’nde (USC) Türk Öğrenci Derneği Başkanlığı yaptığı dönemde başladığını belirterek “Aynı dönem üniversitenin Profesyonel Öğrenciler Birliği Senatosuna seçildim. Senatör olarak görevlerimden biri de Beyaz Saray’da görüşmeler yaparak öğrencilerin ihtiyacı olan bilim fonlarının artırılması konusunda çalışmaktı. Washington DC ziyaretlerim sırasında Sigma Xi’nin yönetim kurulu üyelerinden biriyle tanıştım. Yaptığım çalışmalar ilgisini çekti ve beni kurula aday gösterdi. Üyelik koşullarını sağlayabilmek için birçok patentle birlikte, referans gösterilen makalelere sahip olmak ve ulusal alanda tanınırlık gerekiyor. Hem bilimsel hem sosyal projeler yönünden yeterlilik şartı aranıyor.” diye konuştu.

Komitede, üstün başarı gösteren bilim insanlarına fon sağlanması ve kadınların bilime aktif katılımı konularında görev alacağını ifade eden Yurdacan, “Kadınların bilimde temsilinin artması konusunda çalışmalar yapacak olmak beni heyecanlandırıyor.” dedi.

“Türkiye için planlarım var”

Türkiye’nin her zaman aklında olduğunu söyleyen Yurdacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kendi memleketim için de bir şeyler yapmak istiyorum. Edirne Uzunköprü’nün yıllardır en büyük sorunlarından biri Ergene Nehri’nin temizlenmesidir. Bu projeye ben de kendi çalışmalarım ışığında katkıda bulunabilmeyi çok isterim. Bunun yanı sıra yurt dışında yüksek öğrenim yapmak isteyen Türk gençlerine yardAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, anayasa değişikliği teklifine ilişkin, “Öyle ortak çalışma diye bir şey yok. Yani her parti kendi çalışmasını kendisi yapıyor. Burada tabii ki biz Milliyetçi Hareket Partisi’nin kendi hassasiyetlerini, yaklaşımını elbette merakla ilgiliyle bekliyoruz ama biz kendi çalışmalarımızı yapıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi de muhtemelen kendi çalışmasını yapıyor olacaktır. Neticede herkes kendi mutfağında kendi tasarısını yapacaktır.” dedi.

Aktay, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında parti genel merkezinde gerçekleştirilen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı sonrası düzenlediği basın toplantısında, açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Toplantıda, Fetullahçı Terör Örgütü’yle (FETÖ) mücadelenin de ele alındığını belirten Aktay, “Bu konuda bazı kanun hükmünde kararnameler kapsamında yapılan uygulamalar var. O uygulamaların bazı boyutları MKYK üyesi arkadaşlar tarafından dile getirildi.” diye konuştu. 

FETÖ’nün 50 yıllık bir yapılanma olduğunu, sinsice çalışmalar yürüten bu örgüte karşı mücadelenin olağan şekillerde yürüyemediğine işaret eden Aktay, “Öyle mağduriyet edebiyatına çok fazla prim vermemek gerektiğini, mağduriyet söyleminin, yürütülen mücadelenin esasına, 15 Temmuz’un vehametini gölgede bırakacak bir noktaya  ulaşmamasına ilişkin hassasiyetimizi de ifade etmek istiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Aktay, MKYK toplantısında, AK Parti’nin Afyonkarahisar’da 21-23 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda ele alınacak konuların yanı sıra yeni yasama döneminde TBMM’de yürütülecek çalışmaların da görüşüleceğini belirtti.

– Yıldırım-Bahçeli görüşmesi

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Aktay, “Başbakan Binali Yıldırım ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin görüşmesinde başkanlık sistemi gündeme geldi mi? AK Parti ne zaman anayasa değişiklik teklifini Meclis’e getirecek?” sorusu üzerine Aktay, “Sayın Bahçeli ile Sayın Başbakanımız arasında bugün gayet verimli bir toplantı olmuştur. Daha önce Sayın Bahçeli’nin yeni anayasayla ilgili yaptığı açıklamalar aslına bakarsanız, Sayın Bahçeli’nin sorumlu devlet anlayışı yaklaşımıyla ortaya koyduğu çok güzel, ilginç bir tavır olmuştur. Tabi ki bu tavrın içeriğinin ne olduğu konusunu kendisi henüz doldurmuş değildir. Bunun nasıl bir ortak çalışmaya veya bir katkıya dönüşeceği hususu Sayın Genel Başkanımızla Sayın Devlet Bahçeli arasındaki görüşmede ele alınmıştır.” karşılığını verdi.

Aktay, toplantının içeriğiyle ilgili açıklamayı Başbakan Yıldırım’ın yapacağını vurgulayarak, şunları söyledi:

 “Türkiye demokratik bir ülkedir. Demokratik bir ülkede bugün oluşan bir durum var. Netice itibarıyla bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın, seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olması dolayısıyla ve AK Parti’nin tamamen Sayın Cumhurbaşkanımızla beraber olması, onun arkasında her zaman durma kararlılığı dolayısıyla fiili bir durum oluşmuştur. Bu fiili durumu anayasal zemine kavuşturmanın gereğini herkes görmek durumundadır. Sayın Bahçeli’nin bunu çok iyi görüyor olduğunu değerlendiriyorum.” 

Bugünkü görüşmede, Başbakan Yıldırım’ın, Bahçeli’yi, 15 Temmuz darbe girişimi konjonktüründe iç ve dış konularda bilgilendirdiğini aktaran Yasin Aktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sayın Bahçeli’nin 15 Temmuz’dan beri ortaya koyduğu tavır, Türk siyasetinin kalitesini gerçekten de yükseltmiştir. Türk siyasetinin özlediği bir tabloya çok değerli katkılarda bulunuyor olduğunu yeri gelmişken ifade etmek istiyorum. Burada partilerin kendi farklı tavırları, tutumları olabilir. Bunu her zaman saygıyla karşılıyoruz. ‘Yeter ki memleketimiz kurtulsun, yeter ki memleketimiz, ülkemiz bundan kazansın.’ yaklaşımıyla hareket edildiğinde birbirimize söyleyeceğimiz şeyler çok daha fazla oluyor. Temel önceliğimiz, ülkemizin hayrı, selameti, kurtuluşu, güvenliği olunca, bu temel hususlarda ortak bir yaklaşımı, ortak değerler çerçevesinde benimsediğimiz zaman, emin olun hepimiz bundan çok faydalanıyoruz.”

Yasin Aktay, Başbakan Yıldırım’ın, bu çerçevede CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da son gelişmeler ışığında bilgilendirmeye devam edeceğini bildirdi.

Başbakan Yıldırım’ın, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile ne zaman görüşeceğine ilişkin soru üzerine Aktay, “En kısa zamanda ama bunun henüz bir takvime bağlanmış olduğunu söyleyemem.” dedi.

– “Ortak çalışma diye bir şey yok”

Aktay, “Bugünkü görüşmede Sayın Bahçeli ve Sayın Başbakan, ortak çalışma yapılması konusunda bir uzlaşıya mı varmışlar?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Öyle ortak çalışma diye bir şey yok. Yani her parti kendi çalışmasını kendisi yapıyor. Burada tabi ki biz Milliyetçi Hareket Partisi’nin kendi hassasiyetlerini, yaklaşımını elbette merakla ilgiliyle bekliyoruz ama biz kendi çalışmalarımızı yapıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi de muhtemelen kendi çalışmasını yapıyor olacaktır. Neticede herkes kendi mutfağında kendi tasarısını yapacaktır. Türkiye Millet Meclisi’ndeki komisyon çalışmaları bunun için var zaten. O komisyon çalışmalarında bunlar değerlendirilecektir.” ımcı olmak, yol göstermek çok önemli. Uzun vadeli Türkiye planlarımdan biri de mezun olduğum Yeditepe Üniversitesi’nde tam teşekküllü Polimer Geliştirme ve Karakterizasyonu Laboratuvarı kurabilmek.”

Yeditepe Üniversitesi’nde Kimya Mühendisliği eğitimi alan Yurdacan, üniversite yıllarında değişim öğrencisi olarak gittiği ABD’de, USC’de yaz dönemi araştırmacısı olarak görev yaptı. Yurdacan, daha sonra üniversitenin kimya bölümünde doktora eğitimini tamamladı. 2011’de kimya alanında “En İyi Öğretim Üyesi” seçilen Yurdacan, 2014 yılında USC Eğitimde Mükemmellik Merkezi tarafından “Üstün Başarılı Asistan Ödülü”ne layık görüldü.

Elazığ doğumlu Yurdacan,10 yıldır ABD’de bilimsel araştırmalarına devam ediyor ve Intel’deki görevi dışında USC’den profesörlerle geliştirdiği su arıtma projesi üzerinde çalışıyor. Bu projeyle daha az enerji ve az maliyetle kirli suyu ya da deniz suyunu temiz suya çevirmeyi hedeflediklerini belirten Yurdacan’ın, USC ile devam eden bilimsel çalışmalarından dört patenti bulunuyor. 

Kamupersoneli.net / AA