Gündem

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: "Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok"

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Bizim, Suriye’deki herhangi bir toprak parçasını yönetmek gibi bir derdimiz yok. Bizim bir numaralı meselemiz, Türkiye’ye karşı Suriye’den kaynaklanan terörü ortadan kaldırmak, ikinci meselemiz de Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamaktır. İnşallah Cerablus operasyonu kararlı, hızlı, ani ve sonuç alıcı bir operasyon olarak tamamlanacaktır.” dedi.

Kurtulmuş, Çankaya Köşkü’nde Parlamentolararası Kudüs Platformu üyelerini kabul etti.

Kurtulmuş, kabulünde, DAEŞ’e yönelik “Fırat Kalkanı” operasyonuna ilişkin yaptığı açıklamada, hem sınır dışından hem içeriden Türkiye’ye canlı bombalarla saldırıda bulunan bu terör örgütlerinin tehdidini ortadan kaldırmak için Cerablus’ta operasyon başlatıldığını anımsattı.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 15 saat içerisinde Cerablus’un, Suriyeli ılımlı muhalefetin eline geçtiğini belirterek, “Türkiye, Suriye’nin kuzey bölgesinden kendisine gelecek olan her türlü saldırıyı önlemekte kararlıdır. Oradan bütün terör örgütlerini süpüreceğiz ve Türkiye’ye bir tehdit oluşturmalarına müsaade etmeyeceğiz. Bunu yaparken de Türkiye, uluslararası hukuka saygılı bir şekilde, uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanmıştır.” dedi.

“Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok.” diyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Bizim, Suriye’deki herhangi bir toprak parçasını yönetmek gibi bir derdimiz yok. Bizim bir numaralı meselemiz, Türkiye’ye karşı Suriye’den kaynaklanan terörü ortadan kaldırmak, ikinci meselemiz de Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamaktır. İnşallah Cerablus operasyonu kararlı, hızlı, ani ve sonuç alıcı bir operasyon olarak tamamlanacaktır. Ben en kısa zamanda da Suriye’de de, Suriye halkının istediği istikamette bir barışın sağlanmasını temenni ediyorum. Suriye’de artık vekalet savaşlarının sonuna gelinmiştir. Bundan sonra bütün uluslararası camianın esas amacı, Suriye halkının adil, kalıcı bir şekilde bütün toplumsal kesimlerin temsil edildiği bir barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır.”

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Darbeden sonra sesi çıkmayan, tereddütlü demeçler veren ülkeler bile 7 Ağustos’tan sonraki bu kararlılığı görünce Türkiye’nin yanında sözler söylemeye başladılar.” dedi.

Heyeti Türkiye’de görmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Kurtulmuş, “Bu ziyaretinizin anlamı sadece dostlarımızı burada karşılamak, onlarla sohbet etmenin çok daha ötesindedir. Sizin, Türkiye’nin 15 Temmuz gecesi karşılaştığı o hain saldırı anından itibaren dualarınızla Türkiye’nin yanında olduğunuzu biliyoruz. Bu anlamda da bu desteğinizin bizim için çok hayati, çok önemlidir, hepinize teşekkür ediyoruz.” ifadesini kullandı.

Kurtulmuş, 15 Temmuz akşamının çok karanlık ve zor bir akşam olduğunu belirterek, heyete, o akşam ve sabaha kadar yaşanan gelişmeleri anlattı.

15 Temmuz’da, karanlık bir geceden aydınlık bir güne uyanılacağına inandıklarını aktaran Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Biz bunu söylerken şuna inanıyorduk; Cenab-ı Allah bizimle beraber, halkımız bizimle beraber. İnsanlar meydanlarda görülmemiş bir cesaretle tankların önüne çıkıyorlardı. Ayrıca meydanlara çıkamayan yaşlılar da seccadelerinin üzerinde sabaha kadar Türkiye’nin bu beladan kurtulması için Allah’a dua ediyordu. Bununla birlikte şunu da biliyor ve inanıyorduk ki İslam dünyasının dört bir tarafındaki kardeşlerimiz de aynı şekilde sabaha kadar bize dua ediyor. Bütün ümmet, ‘Ya Rabbi, Türkiye’nin başındaki bu belayı def et. Türkiye’yi yeniden İslam dünyasının önder ülkesi olarak yoluna devam etmesini nasip et’ diye dua ettiğini biliyoruz. Filistin’den Myanmar’a, Suriye’den Yemen’e kadar mazlum coğrafyalardaki bütün Müslüman kardeşlerimizin dua ettiğini biliyoruz. Sizin dualarınızı, varlığınızı o akşam hissettik. Fiziksel olarak bugün buradasınız ama hiç tereddüdünüz olmasın ki İslam dünyasının gücünü, dualarını, desteklerini sürekli o gece hissettik ve hiç aklımızdan çıkarmadık.”

Türkiye’nin yaşadığı bu badirenin nedenini iyi görmek gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, Türkiye’nin demokrasi tarihinde ne zaman önü açılsa, ne zaman güçlenmeye başlasa, ayakları üzerinde durmaya başlasa bir askeri darbenin olduğunu ifade etti.

Kurtulmuş, Türkiye’nin 66 yıllık çok partili siyasi hayatının bulunduğunu, bu 66 yılda beş kere darbe, 6-7 kez de darbe teşebbüsünün olduğunu dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:

“Son darbe teşebbüsü bunların hepsinden daha karanlık daha acımasız bir darbe teşebbüsüdür. Bu darbenin amacı, sadece yönetimi değiştirmek değildi. Tabii ki yönetimi değiştireceklerdi, Sayın Cumhurbaşkanımızı, bizleri nerede bulsalar mahkeme falan da olmadan buldukları yerde infaz edeceklerdi, şehit edeceklerdi. Bunların esas amaçları Türkiye’de iç savaş çıkartmak ve arkasından Türkiye’yi, Suriye, Irak gibi dış işgale hazır hale getirmekti. Fakat Allah’ın takdiri, milletin cesareti ve kararlılığı ile buna muvaffak olamadılar. Bütün millet; Türk’ü, Kürt’ü, Sünnisi, Alevisi, şu parti, bu partiden olan herkes bir araya geldi ve darbeye karşı mücadele etti.”

15 Temmuz gecesi demokrasinin yanında durarak büyük bir milat yaşandığını, 7 Ağustos’ta Yenikapı’da gerçekleştirilen mitingle de bunun taçlandığını ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Onlar milleti bölmek istediler, millet sımsıkı bir birine kilitlendi. Onlar hükümeti zayıflatmak, indirmek istediler, hükümet çok daha güçlü hale geldi. Darbeden sonra sesi çıkmayan, tereddütlü demeçler veren ülkeler bile 7 Ağustos’tan sonraki bu kararlılığı görünce Türkiye’nin yanında sözler söylemeye başladılar. Darbeyle Türkiye’nin önünü kesemeyenler şimdi terörle, terörü kullanarak Türkiye’nin önünü kesmeye çalışıyorlar. Sadece geçen hafta içerisinde Elazığ ve Gaziantep’te canlı bomba ve bombalı araçla katlettiler. Zaman zaman FETÖ’yü kullanıyorlar, zaman zaman PKK’yı, zaman zaman da DAEŞ’i kullanıyorlar.”

Kamupersoneli.net – AA