Başbakan Yıldırım'dan Memurları Yakından İlgilendiren Açıklamalar

Başbakan Yıldırım konuşmasına tüm misafirleri selamlayarak başladı.

Yıldırım: ” Değerli arkadaşlar bakanımız (Süleyman Soylu) yeni göreve başladı kendisini tebrik ediyorum. Ben bir kaç hususa değinmek istiyorum bugün yoğun bir program var. Bugün Katar başbakanı geliyor, buradan Cumhurbaşkanımıza gideceksiniz (valiler kastetiliyor) orada sizlere bir çok konuda talimatları olacaktır. Sizler Ankara’nın Anadolu’daki temsilcilerisiniz. Bir insan düşünün baş var ve uzuvları var, vatandaşa en yakın duran, vatandaşın her türlü sorunuyla dertlenen birimler mali idarelerdir, yerel yönetimlerdir.

Dolayısıyla biz buradan Ankara’dan gördüğümüzü, sizin gördüğünüzle aynı olmadığını biliyoruz. Bir kere her şeyden önce Ankara ile Anadolu’nun olaylara bakışı arasındaki uyumsuzluğun ortadan kalkması lazım. Ne kastediyorum? Biz Ankara’da bazı şeyleri yazıyoruz , çiziyoruz, talimatları gönderiyoruz. Düşünüyoruz ki her şey çicek gibi gidiyor. Böyle olmadığını görüyoruz, gittiğimizde şahit oluyoruz. Burada tabi sadece sorumluyu Ankara olarak görmek haksızlık olur. Ama Ankara’nın merkez teşkilatlarının sahada ne oluyor ne bitiyor izlemesi lazım. İzlemekle kalmayıp gidecek bakacak. Orada acaba yukarıda planlandığı gibi talimatlandığı gibi işler düzgün gidiyor mu ? , gitmiyor mu? , yoksa bize verilen raporlar sahada farklı mı uygulanıyor? bunları görmemiz lazım. Bunun çözümü sürekli iletişimdir. Ankara sizinle iletişim halinde olacak, siz Ankara ile iletişimde olacaksınız. Dinamik bir yönetim şekli sorunları zaman kaybetmeden çözmekte faydalı olacaktır.

Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözü tatbik eden , icra eden, karar verenden daha kuvvetlidir. Bu söz doğrudur. Masa başındakiler hesap kitap yaparlar, sahadaki uygulama plan ve projeyle aynı olmaz. Onun için memur uygulama yaparken korkar, çekingen davranır. Memur talimatı uygulasan iş görülmüyor, uygulamasan başın belaya giriyor. Arkadaşlar memleketin işini yaparken şekil usul hatası yapabilirsiniz. Ama kendi menfaatlerinize yönelik sonuna kadar korkun. Milletin işini görüyorsanız , şurada hata yaptım falan bunlara takılmayın. Sahadaki hiç bir iş şekil ve usul hatası olmadan yapılmaz. Uygulamanın içinden gelen bir arkadaşınız olarak söylüyorum. Eğer usulü , biçimi her şeyi dört dörtlük yapmaya takılırsanız iş yapamazsınız.

İş mi yapacaksınız? mevzuatı mı kollayacaksınız? Mesele ülkenin menfaati ise hata yapın ama hainlik yapmayın. Hata yapmaya alan var ama hainliğe asla alan yok. İllerinizde törenler oluyor, doğal olarak temel atıyorsunuz, etkinliklere katılıyorsunuz. Bunlarda seçici olun. Bunu neden söylüyorum , kendimden biliyorum bir etkinliğe gittiğinizde sistem duruyor. Devlet paydos ediyor. Gidin ama amirlere ve daire müdürlerine gelmeyin deyin, ilgili kimse o katılsın. Hurra Vali bey benide görsün diyenler yüzünden dükkan kapatılıyor. Bunlarda lütfen seçici olun, gitmeyin diyorum , gidin ama herkes peşinizden gelmesin. Değerli arkadaşlar 15 Temmuz’da ciddi bir olay yaşadık. Bir hain darbe girişimi ile karşı karşıya kaldık, hamdolsun milletimizin cesareti , sayın Cumhurbaşkanımızın dirayeti ve dik duruşu ile bu belayı def ettik. Şimdi onun hasarlarının ölçümü ve tamiriyle meşgulüz. Bu yetmezmiş gibi yıllardır milletimizin başını ağrıtan bölücü terör iş başında. İki tane önemli konumuz var FETÖ ve Bölücü terör örgütü. Arkadaşlar Türkiye’nin kaderi bunlarla yaşamak değildir. Gündemin bunlarla istila edilmesine müsade etmeyin. Hayat devam ediyor, insanımızın morale ihtiyacı var.  İnsanımızın güzel hayallere ihtiyacı var , bunların gerçekleştirilmesine hakkı var.

FETÖ darbe girişimiyle birlikte malumunuz açığa alınan, memuriyetten çıkarılan, oldukça kamu personeli var. Kamu için ciddi sayılabilecek bir tasviye yapılıyor. Burada tabi zaman zaman titiz davranılmadığı, sapla samanın bir birine karıştığı, yaşla kurunun bir arada yandığı şeklinde şikayetler geliyor. İşin başında şunu söyledik, intikam duygusuyla değil, adaletle hareket edeceğiz. Bu mesaj karar veren herkesedir. Buna savcılar, hakimler, kamu görevlileri, valiler herkes dahildir. Biz yurdun her köşesinde, her dairede, her kurumda tek tek gidip bu işleri kontrol edecek durumumuz yok arkadaşlar. Bizim sizin adaletinize güvenmekten başka dayanağımız yok. Toplumda vicdanları rahatsız edecek, buda yapılır mı? denilecek bir olay yaşanmaması için çok dikkatli olacaksınız. Burada ölçümüz belli, baştan dedik ki 17-25 Aralık sonrasıdır. Öncesi bizim için geçerli değil. Bu tarih örgütün devletle bilek güreşi yapmaya karar verdiği gündür. O günden sonra bu örgütle irtibatlı olanlar varsa, bunların mazur görülmesi, masum görülmesi asla düşünülemez. O yüzden yapacağınız çalışmalarda bu hususa özellikle dikkat etmenizi sizden istiyorum.

Merkezde bu operasyonlar çok daha fazla yapıldı. Taşrada biraz daha gayret gerekiyor. Bu işi de gündemimizden çıkarmamız lazım. Nasıl çıkaracağız? emin olduğumuz zaman. Bu konuda gerekli çalışmalar yapıldı. Devletin içine sızmış bu alçak terör örgütünün tüm mensupları tasviye edilecek bunu uzatmadan yapmamız lazım. Başbakanlık Müsteşarlığı başta olmak üzere , bir nevi kriz merkezi oluşturun, bu konularda kendisine haksızlık yapıldığı kanaati olan bu şekilde size dönüş yapanlar ile ilgili şikayetleri toplayın. Şüphesiz yanlış hesap bağdat’tan döner. Yanlış yapılmışsa , adalete hukuka uymayan bir konu varsa, çalışmalar tamamlandıktan sonra dönülüp bakılacak ve yapılmış yanlışlar düzeltilecek. Bu meselede %100 doğru yapılamayacağını baştan kabul ettik. Çünkü kapalı bir örgüt, bunların çalışma biçimlerinin tespiti bizlere zorluk çıkarıyor. Yaşanan olayları düşünün, yanınızda yıllarca çalışan insan derdest edip götürebiliyor. Böyle bir yapı , örgütle karşı karşıyayız.