Gündem

Bekir Bozdağ : "OHAL Kararı Olmadan Bu Adımlar Atılamazdı"

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, milletin, darbeye karşı onurlu direnişiyle darbe teşebbüsünün başarısız kılındığını belirterek, “Hükümetimizin, olağanüstü hal ilan etmeksizin bu adımları süratle atabilme imkanı olmuş olsaydı, bu karara ihtiyaç duymazdık.” dedi.

Bakanlar Kurulunca ilan edilen ve Resmi Gazete’de yayımlanan olağanüstü hal (OHAL) kararıyla ilgili Başbakanlık tezkeresinin görüşmeleri, TBMM Genel Kurulu’nda başladı.

Hükümet adına söz alan Bozdağ, Kurtuluş Savaşı’nın başında ülkenin işgaline karşı mücadele ederken hiçbir zaman kapanmayan, Kurtuluş Savaşı’nın karargahı olan TBMM’nin, 15 Temmuz 2016 tarihi itibariyle demokrasiye, milli iradeye, hukuk devletine kast edenlere karşı demokrasiyi korumanın, milli iradeyi müdafaa etmenin, insan hak ve onuruna sahip çıkmanın ana merkezi olduğunu söyledi.

Bozdağ, Türkiye’nin ve milletin gözbebeği olan TSK içerisinde yuvanlanmış, Fetullahçı terör örgütü üyesi olduğu anlaşılan asker elbisesi içindeki bir grubun, 15 Temmuz’da, emir-komuta zinciri dışına çıkarak uçak, tank, helikopter, zırhlı araç, bomba, ağır silahlarla seçilmiş cumhurbaşkanı, TBMM, başbakan ve hükümete, kısaca devlete, 79 milyon aziz millete karşı, Fetullah Gülen’in emir ve komutası altında hain bir darbe teşebbüsünde bulunduğunu belirtti.

Bu darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, TBMM, Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, MİT yerleşkesi, Boğaz köprüleri, TRT binaları, polis özel harekat merkezi, emniyet birimleri, çeşitli askeri birimlerin yoğun silahlı saldırı altında kaldığını anımsatan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Fetullahçı terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen’in emir ve komutasına bağlı TSK içerisindeki paralel ordu mensupları alçak ve hain grubun başlattığı darbe teşebbüsü, öncelikle Cumhurbaşkanımızın ölmeyi göze alarak, İstanbul’a uçması ve İstanbul’a inmesi, TBMM’nin sabaha kadar demokrasi nöbetini Sayın Meclis Başkanımızın başkanlığında,  AK Parti, CHP ve MHP Grup Başkanvekilleri ve milletvekilleriyle beraber, bombaların altında demokrasi nöbeti tutması, Başbakan ve bakanlarımızın cesur ve dik duruşu, siyasi partilerimizin demokrasiye, milli iradeye sahip çıkıp darbeye karşı ortak tavır sergilemesi, medyamızın birlikte hareketle insan hakları ve demokrasiye sahip çıkması…

Bütün bunların hepsinden önemlisi aziz Türk milletinin herhangi bir görüş farkı gözetmeksizin, hangi siyasi partiye mensup olursa olsun ölümü göze alarak meydanlara çıkması, tankların, uçakların üzerine yürümesi, havaalanlarının önlerine araçlarını çekmesi, kurşunlara göğsünü siper etmesi, tankların üzerine çıkması, kısaca 79 milyon aziz milletimizin birlikte demokrasiye, milli iradeye sahip çıkıp, darbeye karşı onurlu direnişiyle bu darbe teşebbüsü başarısız kılınmıştır. Bu darbe teşebbüsünün başarısız kılınmasında birlikte hareket eden 79 milyon aziz milletimizin her bir ferdine ayrı ayrı, Sayın Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, hükümetimize, Meclis Başkanımıza, parlamentomuzun saygıdeğer üyelerine, siyasi partilerimize, medyamıza, sivil toplum örgütlerine, demokrasi, insan hakları, hukuk devleti, milli iradeye saygı diyen herkese, gönülden şahsım ve hükümetimiz adına şükranlarımızı arz ediyorum.”

– “Top seslerini duyan parlamento ilk kez topun kendisini gördü”

Bekir Bozdağ, parlamentonun, Cumhuriyet tarihinde ilk kez havadan bombalandığını, düşman yurdu işgal ettiğinde top seslerini duyan parlamentonun, ilk kez topun kendisini gördüğünü belirtti.

Düşmanlarının dahi yapmadığı bir saldırının, TSK içerisindeki bir çete tarafından yapılmasının son derece manidar ve düşündürücü ihanet saldırısı olduğunu vurgulayan Bozdağ, sivil vatandaşlar üzerine hedef gösterilmeksizin ateş edilmesi, keskin nişancılarla vatandaşların  vurulması, tankların masum insanların üzerine sürülüp şehit edilmesi, otomatik silahlarla, bombalarla etrafın yakılıp, yıkılmasının, bu terör örgütünün gerçekleştirmeye çalıştığı  darbe teşebbüsünün vahşi yüzünü gösteren somut örneklerden bazıları olduğunu anlattı.

Bozdağ, hükümetin, MGK’nın aldığı karar çerçevesinde darbe teşebbüsünde bulunan terör örgütünün tüm unsurlarıyla ve süratle bertaraf edilmesi, bundan sonra demokrasi ve hukuk devleti, millet, milli irade ve ülke için tehlike ve tehdit olmaktan çıkarılması, bir daha hiçbir şekilde darbe teşebbüsünün tekrarlanmaması, tekrarlanamaması, bu amaçla önlemlerin hızlı, kararlı şekilde alınıp hayata geçirilmesini sağlamak amacıyla OHAL ilan edilmesi yönündeki görüşünü Bakanlar Kuruluna ilettiğini anımsattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında anayasa gereği toplanan Bakanlar Kurulunun bu görüş doğrultusunda Türkiye’de 3 ay süreyle OHAL ilan edilmesine karar verdiğine işaret eden Bozdağ, bu kararın 21 Temmuz 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandığını, aynı gün TBMM’ye gönderildiğini aktardı.

– “Devletimizi kanser hücresi gibi sarmış”

Adalet Bakanı Bozdağ, şunları kaydetti:

“Anayasamıza göre olağanüstü hal, tabi afet hallerinde, tehlikeli salgın hastalıklar durumunda, ağır ekonomik bunalımın varlığında ve anayasayla kurulan hür, demokrasi düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinden birinin veya birkaçının varlığı halinde ilan edilir. Bu çerçevede hükümetimiz anayasada kurulan hür demokrasi düzenini, temel hak ve hürriyetleri, genel güvenlik, asayiş ve kamu düzenini korumak, şiddet olaylarını önlemek, başarısız kılınan darbe teşebbüsünün tekrarıyla bundan sonra Türkiye’de darbe teşebbüslerine, teşebbüs edilebilmesinin önüne geçmek, halkımıza en büyük kötülüğü yapan, kamu düzenimizi bozan, ekonomimize zarar veren, demokrasimizi, hukuk devletimizi, milli irademizin tecelligahı Meclisimizi ve seçilmiş cumhurbaşkanımızı, hükümetimizi darbe teşebbüsüyle yok etmeye çalışan, devletimizi adeta bir kanser hücresi gibi sarmış bulunan Fetullahçı terör örgütüyle ve bu örgütün TSK, yargı, emniyet, üniversitelerimiz başta olmak üzere kamu içindeki bütün uzantılarının kamudan temizlenmesi ve demokrasimiz, devletimiz, milletimiz, hukuk devletimizin emniyeti bakımından, tam emniyetli hale getirilmesi ve bunların ülkemiz, demokrasimiz, hukuk devletimiz için bir daha tehlike, tehdit olmaktan çıkarılması amacıyla bu karar alınmıştır. Esasında hükümetimizin, olağanüstü hal ilan etmeksizin bu adımları süratle atabilme imkanı olmuş olsaydı, bu karara ihtiyaç duymazdık. ” 

AA
Kamupersoneli.net