Gündem

Binali Yıldırım: " Kamu Kuruluşları Azalacak"

 Başbakan Binali Yıldırım, “Birinci köprüyü İngilizler yaptı, biz taşeronluk yaptık. İkinciyi Japonlar yaptı, biz taşeronluk yaptık. Üçüncü köprüyü, Türkler yapıyor, Koreliler taşeron. Osman Gazi’yi Türkler yaptı, Japonlar taşeron. Bu Türkiye’nin değişimini gösteriyor, Türkiye ‘Ben de varım’ diyor. ‘Artık arkadan gitme yok, yan yana gideceğiz’ diyor.” dedi. 

Yıldırım, Kordsa Global ve Sabancı Üniversitesi Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi’nin açılış töreninde, AK Parti iktidara gelmeden önce 2002 sonunda Ar-Ge’ye ayrılan payın milli gelirin yüzde yarımı olduğunu, şimdi yüzde birin üzerine çıkıldığını, hedefin 2023’e kadar 2,5-3’e ulaşmak olduğunu söyledi.

Eskiden akla para verme işinin fuzuli masraf olarak görüldüğünü, “Böyle lüzumsuz işlere para harcanmaz” dendiğini ve araştırma ile geliştirmenin tamamen devletin işi olduğunu belirten Yıldırım, tanıdığı armatörlerin gemi yaptırmak için vereceği proje parasından kaçındıklarını, proje parasını araklayarak iş yapmaya çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:

“Yaptı. Yanında çalışan ressama para vermiş. Bir proje. Bugün istiyor, yarın o da kesiyor, biçiyor, bir tane proje götürüyor. Üç, beş kuruş veriyor, başlıyor gemiyi yapmaya. Gemi ortaya çıkıyor. Sonra klas kuruluşu gelip dolaşınca bakıyor ki geminin makine dairesi unutulmuş. Proje acele olduğu için.” 

Armatörün durumu anlattığı ressamın ise pişkin bir halde, “Patron niye kızıyorsun. Düşünsene adamlar fark etmeseydi daha çok yük taşıyacaktı.” dediğini aktaran Yıldırım, şunları anlattı:

“Bugünlerden nerelere geldik. Şimdi en büyük iş akıl. Önce akla yatırım yapacağız. Akla yapılan yatırım ülkeye çok daha büyük katma değer olarak dönmeye devam edecek. Elhamdülillah, bakıyoruz Ar-Ge harcamalarında sektör yüzde 50’ye erişmiş. Efendim yüzde 40 üniversitelerden. Sadece yüzde 10 devlette kalmış. Bu da bizim istediğimiz. Doğru yolda gidiyoruz. Sanayi daha çok olacak, üniversiteler daha çok olacak, kamu kuruluşları daha az olacak. Halef seleflen Fikri Bey zamanında buralara epey hız verildi. Şimdi de Faruk Bey bayrağı devraldı. İnşallah daha güzel işler yapacağız. 2008’de Ar-Ge’ye verdiğimiz para yaklaşık 2 milyar lira. 2015’e geldiğimizde 6 milyarı geçmişiz. 2,5 kat artış var. Sadece 2015’te Ar-Ge harcamaları 2 milyar liraya yaklaşmış. Yıldan yıla artık Ar-Ge’ye ayrılan kaynakları artırıyoruz. Şimdi vakıf üniversitelerine de Ar-Ge faaliyetlerini destekleyecek düzenlemeler de yapıyoruz. Bunlar da hayata geçecek. Kalkınma Bakanlığımız çalışıyor. Talepleri karşılamak için burada da karınca kararına katkıları var daha da destekler devam edecek.” 

– “Dışarı satarken azimli, alırken nazlı olacağız” 

Başbakan Binali Yıldırım “Bilişimde hız bereket, trafikte hız felakettir” diye bir sözü olduğunu belirterek, bunu günün anlamına uygun olarak “Trafikte hız felaket, üretimde berekettir.” olarak değiştirdiğini söyledi. 

Daha hızlı çalışılacağını ve daha çok üretileceğini vurgulayan Yıldırım, üretilenlerin satılacağını, refahın yükseleceğini, iş ve aş imkanlarının oluşturulacağını dile getirdi.

Yıldırım, “Dışarı satarken azimli, alırken nazlı olacağız.” diyerek, cari açığın azaltılacağını, satmaya odaklanılacağını, daha çok üretip daha çok satış yapılacağını, daha çok insana iş bulunacağını kaydetti.

Binali Yıldırım, 2002’de 2 tane teknopark varken bunun 64’e çıktığını, 166 Organize Sanayi Bölge (OSB) projesinin 101’inin AK Parti iktidarı döneminde tamamlandığını, şu an 290 OSB’de 1 milyon 600 bin vatandaşın çalıştığını, 2023’e kadar 65 tane daha OSB yapılacağını, 1 milyonun üzerinde yeni istihdam sağlanacağını dile getirdi.

– 266 Ar-Ge merkezinde 27 bin 586 kişi çalışıyor

İstihdama katılımın yüzde 52,5 sevilerine çıktığını belirten Yıldırım, şöyle devam etti:

“Gayet güzel bir şey. Şu anda 266 Ar-Ge merkezinde 27 bin 586 kişi doğrudan çalışıyor. Bu merkezlerde 5 bin 149 Ar-Ge projesi kapsamında 1124 tane yeni patent alındı. 2015’te Türkiye 100 binin üzerinde marka başvurusuyla Avrupa’nın en fazla marka başvurusu yapan ülke haline geldi. Eskiden marka ne, patent ne kardeşim. Ver siparişi, ne istiyorsan yapayım. Patron başkası, taşeron biz. Ama şimdi işler değişti. Birinci köprüyü İngilizler yaptı, biz taşeronluk yaptık. İkinciyi Japonlar yaptı, biz taşeronluk yaptık. Üçüncü köprüyü, Türkler yapıyor, Koreliler taşeron. Osman Gazi’yi Türkler yaptı, Japonlar taşeron. Bu Türkiye’nin değişimini gösteriyor, Türkiye ‘Ben de varım’ diyor. ‘Artık arkadan gitme yok, yan yana gideceğiz’ diyor. Bu öz güvenle olur. Bu ülkesine inanmakla olur. Bu ülkesinin geleceğini görmekle olur. Bu millet, geleceği gördü. Ne zaman gördü? 15 Temmuz gecesi gördü, gerçeği de gördü, geleceği de gördü.”

Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2014’ün başından beri bas bas bağırdığını dile getirerek, şunları kaydetti:

“Bu bir terör örgütüdür, bunlar Türkiye’nin geleceğine, bekasına, güvenliğine kastetmişler. Bunlar polisi ele geçirmiş, askeri ele geçirmiş, yargıyı ele geçirmiş, ticarete sızmış kılcal damarlarına kadar bütün kurumlarda. Artık öyle bir hale gelmiş ki, aleni olarak ülkenin sahibi de benim, kurumların sahibi de benim demeye başlamış, kafa tutmaya başlamış ve sonunda belasını buldu. 15 Temmuz gecesi her şey ayan beyan ortaya çıktı. Bir musibet yaşadık, bu hayra vesile oldu. Türkiye şimdi virüslerinden temizleniyor ve inşallah her alanda kaybettiğimiz zamanı en hızlı şekilde telafi ederek yolumuza devam edeceğiz.”

Kamupersoneli.net | AA