Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Millet evine değil evinden meydanlara koştu"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Diğer terör örgütleriyle olan mücadelemizde olduğu gibi, darbe girişimi sırasında ve sonrasında da dostlarımızdan beklediğimiz desteği alamadığımızı da açıkça söylemek zorundayım, bunu üzüntüyle ifade ediyorum. Bu gerçeği görmek için, darbe sırasında ve sonrasında ortaya konan tepkilere bakmak yeterlidir.” dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Uluslararası Yatırımcılarla Yüksek Düzeyli Ekonomi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Almanya Anayasa Mahkemesinin Köln’deki “Darbeye Karşı Demokrasi” mitinginde kendisinin dev ekrandan katılımcılara seslenmesine izin vermemesini eleştirdi.

Erdoğan, “Geçmişte terör örgütü PKK’nın lider kadrosunda olanları kalkıyorsun, videokonferansta konuşturuyorsun Almanya’da. Şimdi soruyorum; Batı, burada teröre destek veriyor mu vermiyor mu? Batı, demokrasinin yanında mı, darbelerin ve terörün yanında mı? Maalesef bu Batı, teröre destek veriyor ve darbelerin yanında yer alıyor. Bunların canı bizim gibi yanmıyor. Ama bizim canımız yanıyor. Dost bildiklerimiz maalesef gidiyor darbecilerin yanında yer alıyor, teröristlerin yanında yer alıyor.” ifadesini kullandı.

Bu durumun Fransa, Avusturya, Belçika için de aynı şekilde olduğuna dikkati çeken Erdoğan, “İş adamımız Özdemir Sabancı, katili belli, elini kolunu sallıya sallaya dolaşıyor mu, bunların mahkemelerinde çıkarılmadı mı, çıkarıldı. İçeri aldılar, sonra niye bıraktılar? Kusura bakmayın, açık sözlü olalım. Yürekli olalım. Eğer yürekli olmazsak, dünyada tüm ülkelerde çok daha can yanar. Bugün bize olan bu darbe hareketi, başka ülkelerde de terörle, darbeyle velhasıl değişik yöntemlerle uygulama alanını kendisine bulur.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi yaşadıklarına değinerek, şöyle devam etti:

“15 Temmuz darbe girişimi, bana geldi oradaki dostumuz, kardeşimiz ‘Türk adaları var oralara gidebiliriz, Yunan adalarına hızlı botum var götürebilirim’. Dedim ki ‘Yok, olur mu öyle şey. Şu anda İstanbul ve Ankara’da halkım sokaklarda, ben onların arasında olmalıyım, oraya gitmeliyim’. ‘Ama işte şu anda burada sıkıntı var, helikopterler üzerimizde dolaşıyor’ falan bunları anlattılar. ‘Yok, gideceğiz’ dedim. Sağ olsun, pilotum yürekliydi, cesurdu. Hemen uçağımıza ulaştık ve ondan sonra da son ana kadar nereye gideceğimizi pilotumuz da bilmiyordu. Son anda kendisine ‘Ankara’ya değil İstanbul’a gidiyoruz’ dedik. İstanbul’a gelmek suretiyle ve indiğimiz anda da üzerimizde F16’lar uçuyordu.

Biliyorsunuz, ses hızını aştığı anda yaptığı patlama, tabii hem orada devlet konukevinin bütün camlarını patlatıyor. Halkı ürkütmeye yönelik de bu şekilde uygulamalar yaptılar. Bunların hepsi, öyle ya da böyle atlatıldı.”

Erdoğan, bunun sistematik bir süreç olduğunu vurgulayarak, “Onun için işimiz bitmedi, daha yapacağımız çok şey var ama normalleşme sürecine giriyoruz.” dedi.

Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin, silahlı ve silahsız saldırıların en son, en kanlı, en açık ve en alçak örneği olduğunu bildirdi.

Erdoğan, şunları ifade etti:

“Tüm terör örgütleriyle başarılı mücadele yürüten Türkiye, darbe girişimine de aynı şekilde direnmiş ve netice elde etmiştir. Diğer terör örgütleriyle olan mücadelemizde olduğu gibi darbe girişimi ve sonrasında da dostlarımızdan beklediğimiz desteği alamadığımızı da açıkça söylemek zorundayım. Bunu, üzüntüyle ifade ediyorum. Bu gerçeği görmek için darbe sırasında ve sonrasında ortaya konan tepkilere bakmak yeterlidir.

Bir gün dostlarımızın, müttefiklerimizin bizi anlayacağını, bize hak vereceğini çok iyi biliyoruz. Temennim, benzer acılara maruz kalmadan onların da bu noktaya gelmeleridir. Şu ana kadar anlattığım fotoğrafı, az önce ekrandan izlediniz. Uzaktan bakıldığında iyi bir fotoğraf olmadığının ben de elbette farkındayım ancak ülkemizi yakından bilen, milletimizi gerçekten tanıyacak kadar uzun süre burada yaşamış olan herkes şu gerçeği kabul edecektir. Türkiye, çok farklı. Hatta kimi zaman birbirine zıt gibi gözüken olayların, olguların gerçekten aynı anda yaşanabildiği bir ülkedir. Evet, ülkemizin belirli bir bölgesinde terör olayları yaşanıyor olabilir ama bu durum asla diğer yerlerdeki sosyal, ekonomik, kültürel etkinliklere mani değildir. Hatta, aynı ilin ilçeleri, aynı ilçenin mahalleleri arasında dahi bu farkları görmek mümkündür.”

“Millet evine değil evinden meydanlara koştu” 

Erdoğan, “Ülkemiz 15 Temmuz’da bir darbe girişimi yaşamış olabilir ama bu durum asla ertesi günden itibaren hayatın normal akışında devam ettiği gerçeğini ortadan kaldırmıyor.” dedi.

Darbe girişiminin hemen ardından yaşanan sınırlı bir dalgalanma dışında ekonomik göstergelerin hızlı bir şekilde toparlanmaya ve normalleşmeye başladığına işaret ettiğini dile getiren Erdoğan, doların yeniden 3 liranın altına indiğini, borsanın yükselmeye başladığına dikkati çekti.

Erdoğan, Merkez Bankasındaki döviz rezervlerine bakıldığında azalmadığını,125 milyar doların üzerine çıktığını bildirdi. İşsizlik ve faiz oranlarının yüzde 10’un altında seyretmeye devam ettiğine değinerek, şöyle dedi:

“Yılın ilk çeyreğindeki yüzde 4’lük büyüme oranımızı yıl sonuna kadar koruyacağımıza inanıyorum. Milletimiz, ne marketlere ne bankalara ne döviz bürolarına hücum etmemiştir. Eskiden olağanüstü hal ilan ettiğinizde, hatırlayın marketler boşaltılırdı, bakkallar boşaltılırdı. Herkes evinde stoklamaya giderdi ama şimdi tam aksine millet evine değil evinden meydanlara koştu. Sabaha kadar meydanlarda herkes adeta piknik yaparcasına oturup, orada ailece piknik yapıyor.

Milletimiz, darbecilerin üzerine hücum ederek, istiklaline ve istikbaline sahip çıkmıştır. Darbe girişimi başkadır. Türkiye’nin işleyen ve serbest piyasa ekonomisine sahip olduğu, bunun her ne sebeple olursa olsun kesintiye uğramayacağı gerçeği, o da başkadır. Ülke ve millet olarak her sorunu kendi sınırları içinde tutma kabiliyetine ve imkanına sahip olduğumuzu, sayısız örnekle ortaya koyduk.”

Türkiye’nin büyük hedefleri olan ve bu hedeflere ulaşmak için de ciddi potansiyeli bulunan bir ülke olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Yürütmekte olduğumuz ve hazırlıklarını yaptığımız projelerle potansiyelimizi en üst düzeyde harekete geçirmenin çabası içindeyiz.” ifadesini kullandı.

Salonda bulunan birçok kişinin Türkiye’nin son 14 yılının yakın şahidi olduğunu belirten Erdoğan, “Türkiye, bu 14 yılda pek çok badire atlatmasına, pek çok engelle karşılaşmasına ve pek çok saldırıya, provokasyona maruz kalmasına rağmen, asıl hedef ve projelerinden asla vazgeçmemiştir.” diye konuştu.

Erdoğan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli çalışmalarının durmadığını aktararak, bölünmüş yolların yapımının da devam ettiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hepsi devam ediyor. Havalimanlarının inşaatları devam ediyor. Biz, ‘durmak yok, yola devam’ dedik. Şimdi 26 Ağustos’ta inşallah Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü açıyoruz. İhaleler yapıldı, tüm bağlantı yolları Kınalı’dan köprüye kadar ve oradan Sakarya’ya kadar aynı şekilde devam edecek. Bunun yanında süratle Avrasya Tüneli’nin 20 Aralık’ta açılacak şekilde inşası devam ediyor.” ifadesini kullandı.

Kanal İstanbul ve Çanakkale Köprüsü’nün de ihalelerinin yapılacağını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bu, bir kararlılığın, bir istikrarın aslında ifadesidir. Biz bütün bunları yaparken mali disiplinden, istikrardan asla taviz vermedik, vermeyeceğiz. 14 yıldır bizimle birlikte yol yürüyen hiçbir uluslararası yatırımcı, bu ülkede kaybetmemiştir. tam tersine sürekli kazanmıştır, bundan sonra da kazanacaktır.”

Kamupersoneli.net | AA