Gündem

Hikmet İskender "Baş edemeyeceğimi anlayınca emekli oldum"

Emekli polis memuru Hikmet İskender, 2010 ile 2015 arasında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından uğradığı haksız sürgünler nedeniyle 7 kez yer değiştirmek zorunda kaldığını ve hakkında 20’ye yakın soruşturma açıldığını belirtti. 


Antalya’da aralarında milletvekilleri ve belediye başkanlarının da olduğu “usulsuz dinleme” davasının müştekilerinden de olan İskender, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2010’da Beldibi Polis Merkezi’nde çalışırken, FETÖ’cü olduklarını düşündüğü kişilerin emirlerini yerine getirmek istemediği için hakkındaki davaların başladığını söyledi. 

Sonraki 3 yılda aynı örgüt nedeniyle il içerisinde çok sayıda sürgünler yaşadığını belirten İskender, “Bu kişilerle ilgili açılan adli ve idari soruşturmalarda hep kendilerinden olanları görevlendirdiler. Bu kişiler arasında FETÖ soruşturması kapsamında görevden uzaklaştırılanlar var. Hakkında haksız yere verilen cezaların birçoğu İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi.” dedi. 

İskender, 2013’te Konya’nın Çeltik ilçesine gönderildiğini anlatarak, oradaki ilçe emniyet amirinin de FETÖ’cü olduğunu iddia etti. 

İlçe Emniyet Amirliğine Zaman gazetesinin getirilmesine karşı çıktığını ifade eden İskender, “Devletin polisi olduğumuzu ve FETÖ’nün militanı olmadığımızı söyleyerek gazete aboneliğinin iptal edilmesini istedim. Bunun üzerine tartışmalar yaşadık. Daha sonra hakkımda asılsız suçlamalarda bulunmaya başladılar. FETÖ’den tutuklandığını öğrendiğim ilçe emniyet amir vekili komiserin hazırladığı asılsız raporlar nedeniyle Ereğli ilçesine sürgün olarak gönderildik.” diye konuştu. 

İskender, söz konusu raporları hazırlayan komiserin, darbe girişimi gecesi bütün polisleri emniyetin bahçesine toplayarak, “Jandarma geldiği zaman kimse müdahale etmeyecek. Silahlarını istediklerinde teslim edeceksiniz aksi takdirde hakkınızda işlem yaparım.” dediğini polis arkadaşlarından öğrendiğini iddia etti.

Emniyet Müdürlüğü ve cumhuriyet savcılığına verdiği dilekçelerinin gereği yapılmadığı gibi “üstlerini haksız yere eleştirdiği” gerekçesiyle davalara maruz kaldığına işaret eden İskender, sürgün edildiği Ereğli Emniyet Müdürlüğündeki rütbelilerin neredeyse tamamının FETÖ soruşturması kapsamında görevden alındığını söyledi. 

İskender, kendisinin bilinçli olarak bu kişilerin emrine gönderildiğini savundu. 

“İtibarsızlaştırıldım, yalnızlaştırıldım”

Aynı zamanda Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki “usulsüz dinleme” davasının müştekilerinden birisi olduğuna dikkati çeken İskender, Çeltik ilçesine gönderildikten sonra telefonunun farklı isimler ve meslekler adı altında dinlendiğini kaydetti.

İskender, başvurusu üzerine bu dinlemelerle ilgili dönemin emniyet müdürleri hakkında geçen mayısta soruşma izni verildiğini bildirdi.

Hakkında, 2010’dan itibaren 20’ye yakın soruşturma açıldığını anlatan İskender, “Soruşturmaları açan kişilerin çoğu ya görevden alındı ya da tutuklandı. 5 yıl boyunca 7 yer değişikliği yaşadım. 18 yıllık meslek hayatım boyunca sicilimde en ufak olumsuz bir şey bulunmazken ve sürekli takdirle teşekkür belgeleri alırken, FETÖ’cülerle davalık olmamla birlikte en kötü ve en problemli memur haline getirildim. İtibarsızlaştırıldım, yalnızlaştırıldım.” ifadelerini kullandı.  

“Baş edemeyeceğimi anlayınca emekli oldum”

Maruz kaldığı haksızlıklar nedeniyle aile huzurunun bozulduğunu söyleyen İskender, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eşimden ve çocuklarımdan uzak kaldım. Sürgün olduğum yerlerde açtığım davaların sonuçlarını beklerken ailemi yanıma aldıramadım. Öğretmen olan eşim ve aynı okulda eğitim gören çocuklarımın düzenini bozmak istemediğim için evimi taşımadım. Bundan dolayı aileme hasret kaldım. 

FETÖ’cülerin hukuksuzluklarına göz yummadığım için gittiğim her yerde hedefleri haline geldim. Buna rağmen doğrudan şaşmayarak, vatan sevgimizden feragat etmeden sonuna kadar mücadelemi sürdürdüm. İfademi alan savcıdan atanan müfettişlere kadar hepsinin bunların savunuculuğunu yaparak verdiğim ifadelere bile müdahale ettiklerini görünce bunlarla baş edemeyeceğimi düşündüm. Nereye elimi atsam bunlardan çıktığı için daha 9 yıl görev sürem olmasına rağmen geçen yıl emeklilik dilekçemi vermek zorunda kaldım. Böylece çok sevdiğim polislik mesleğimden erken ayrılmak zorunda kaldım.”

Kamupersoneli.net | AA

Bir Yorum

  1. Devre aynı şeyleri antalyada vede gönderildiği ilde yaşadım devlet fetöcülerın karşısında bizi yanlız bıraktı .
    Şimdi devlet savaş veriyor.
    bizi fetocularin karsisinda yanliz bırakan egm
    yazdığım bimer ihbar ve şikayetlerini bile görmezden geldi
    ailemi böldü çocuğum hasret bıraktı mesleğimden şovutu şimdi egm eş durumundan tayin istedim onu bile görmezden gelecekler .sahipsiz olmak bu işte .
    kaldı 10 ay kaldı emekliliğe hakkımı helal etmiyorum şehit olursam vasiyetim cenazeme polis istemiyorum tek isteğimi.

  2. Devre aynı şeyleri antalyada vede gönderildiği ilde yaşadım devlet fetöcülerın karşısında bizi yanlız bıraktı .
    Şimdi devlet savaş veriyor.
    bizi fetocularin karsisinda yanliz bırakan egm
    yazdığım bimer ihbar ve şikayetlerini bile görmezden geldi
    ailemi böldü çocuğum hasret bıraktı mesleğimden şovutu şimdi egm eş durumundan tayin istedim onu bile görmezden gelecekler .sahipsiz olmak bu işte .
    kaldı 10 ay kaldı emekliliğe hakkımı helal etmiyorum şehit olursam vasiyetim cenazeme polis istemiyorum tek isteğimi.