Tarihi İpek Yolu güzergahında bulunan ve Doğu Anadolu Bölgesi’ni Karadeniz’e bağlayan Bayburt-Erzurum karayolundaki Kop Dağı’nda kelebek çeşitliliğini ortaya koymak adına Bayburt Üniversitesi tarafından çalışmalar yürütülüyor.
Eğitim Fakültesi İlköğretim Fen Bilgisi Eğitimi Ana Bilim Dalı öğretim görevlisi Abdurrahman Sefalı ve öğrenciler tarafından Kop Dağı’nda yapılan fotoğraf çalışması, bölgedeki kelebek çeşitliliğini gözler önüne seriyor.
Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kop Dağı’nın tarihte olduğu gibi günümüzde de bünyesinde barınan canlılar açısından son derece önemli bir dağ olduğunu belirtti.
Kop Dağı’nın Birinci Dünya Savaşı yıllarında Türkler için önemli bir savunma hattı olduğunu ve Kop Savunması’nın 100’ncü yılı kapsamında Bayburt Üniversitesi’nin bir çalıştay düzenlediğini söyleyen Coşkun, “Öğretim elemanlarımız Kop Dağı’ndaki özellikle kelebeklerle ilgili bir çalışma yapmışlardı. Bu hafta bizim Bilim Kültür ve Mezuniyet Haftamız. Hafta dolayısıyla sergi açtık. Çok başarılı bir çalışma.” diye konuştu.
Coşkun, Kop Dağı’ndaki kelebek türlerinden 134’ünün kayıtlarda olduğunu ancak yinede buradaki kelebek varlığının çok bilinmediğine dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“Kop Dağı’ndaki bu türlerden 36 tanesi nadir türlerden. Arkadaşlarımızdan aldığım bilgiye göre bu nadir türler nadir bitki türleriyle besleniyorlar. Dolayısıyla Kop Dağı’nda endemik bir takım bitki türlerimiz de var. İnşallah bundan sonraki süreçte arkadaşlarımız onları da tespit edecekler. Yani Kop Dağı bizim için hem tarihi anlamda önemli, anlamlı hem de şu anda yaşayan canlılar, sürüngenler, bitkiler açısında da son derece önemli diyebileceğimiz bir dağ. Bayburt Üniversitesi olarak bunu inşallah gün yüzüne çıkaracağız ve bilim alemine kazandıracağız.”
Kop Dağı’ndaki kelebek türleri üzerine çalışmayı Bayburt Üniversitesi adına yürüten Eğitim Fakültesi İlköğretim Fen Bilgisi Eğitimi Ana Bilim öğretim görevlisi Abdurrahman Sefalı ise Türkiye’de 414 civarında kelebek türünün olduğunu, bu türlerden 134’ünün Bayburt’ta kaydedildiğini söyledi.
Sefalı, coğrafik açıdan bakıldığında Bayburt’un hem jeolojik hem de biyolojik anlamda önem arz eden bir noktada olduğunu ifade etti.
Sefalı, geçitlerin jeolojik zamanlarda birçok canlı türüne ev sahipliği yaptığına ve bu canlıların sığınmasını sağladığına dikkat çekerek, “Özellikle sığınmalarını sağladıklarından dolayı tür çeşitliliği çok fazla” dedi.
Bir ülke endemik bitkisi bakımından fazla olduğu zaman bu bitkilerle beslenen özelleşmiş canlılar da olduğunu ifade eden Sefalı, özellikle Kop Dağı’nın bitki açısından çok zengin olduğunu, bünyesinde çok farklı kelebek çeşitliliğini barındırdığını kaydetti.
– Bayburt, kelebek fotoğrafçılarını bekliyor
Sefalı, bu türlerin kelebek fotoğrafçıları için Kop Dağı’nda fotoğraflanması gereken kelebekler olduğuna vurgu yaparak, şöyle devam etti:
“Yani bu her gözlemcinin listesinde bulunması gereken olmazsa olmaz kelebek türlerinden. Biz popüler fotoğrafçılık anlamında olmasa da biraz araştırma kökenli öğrencileri doğaya teşvik etmek için bol bol kelebek, bitki ve diğer canlıları da fotoğraflamaktayız. Ben meslektaşlarımı ve kelebek fotoğrafçılarını Bayburt’a sık sık davet etmek isterim ve buradaki nadir türlerinde fotoğraflanmasını, esas olarak Bayburt’un Türkiye’deki kelebek zenginliği bakımından atar damarlardan biri olduğunu görmelerini istiyorum.”
Sefalı, Bayburt’un sahip olduğu zengin kelebek çeşitliliğinin ortaya konması ve değişiminin takip edilebilmesi için üniversite ile diğer ilgili kurumların katkı sağlayarak bu alanda çalışma yapmasının önemli olduğunu da sözlerine ekledi.
