Gündem

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın : "Devlet Bahçeli'siz Olağanüstü Kurultay…"

 MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “MHP Genel Merkezi, 10 Temmuz 2016’da olağanüstü kongre yapılması kararı aldığından, Kurultay Çağrı Heyetinin bundan sonra olağanüstü kongre toplama girişimi hükümsüzdür.” ifadesini kullandı.

Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, olağanüstü kurultay sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Açıklamasında, önceliği terörle mücadeleye veren Yalçın, her gün ocaklara kor ateşin düştüğünü, kahraman güvenlik görevlilerinin ülkenin huzur ve güvenliği için beşer onar şehit olduğunu belirtti. Yalçın, bölücü terör örgütünün propaganda metotlarını ve karşı propaganda usullerini en iyi bilenlerden biri olması gereken, vaktiyle bakanlık görevi üstlenmiş bazı isimlerin, siyasi ihtiraslarını yenemeyerek yaptıkları açıklamalarla şehitlerin kemiklerini sızlattığını, gazileri üzdüğünü, vatandaşları da hayal kırıklığına uğrattığını savundu.

Yalçın, kişisel planları uğruna yollara düşenlerin gözlerini hırs bürüdüğünü, bazılarının devlet umuru görmelerine rağmen görev başında oldukları dönemdeki faili meçhul cinayetleri üstlenircesine ‘Ne derseniz deyin hepsi kabulümdür.’ şeklindeki beyanlarının sorumsuzluk olarak değerlendirildiğini ifade etti.

Bu tür ifadelerin devleti zan altında bırakmaya dönük olduğuna işaret eden Yalçın, şöyle devam etti:

“Bakanlık yapmış kimselerin devlet aklını esas alıp dikkatli ve özenli olmak dururken böylesine düşüncesiz ve akılsızca açıklamalar yapması üzücüdür. Eğer söz konusu beyanların sahipleri MHP saflarında siyaset yapmış iseler sarf ettikleri sözler, partimiz ve camiamız açısından oldukça mahzurludur. Çünkü sarf edilen bu tür sözlerin, MHP’yi faili meçhuller üzerinden yürütülecek tartışma ve kavganın içine çekebilme potansiyeli vardır. Partimizi, faili meçhuller gibi uluslararası boyutu olan kirli bir dosyayla irtibatlandırması tehlikesi vardır.

Faili meçhuller üzerinden ucuz kahramanlık ve şov yapmaya kalkan politikacıların münasebetsiz beyanları, gereksiz tahriklere yol açacaktır. Hakikatlere rağmen faili meçhullerin sorumluluğunu üzerine almak, PKK’nın ve onu destekleyenlerin tezlerini onaylamak, hatta devletin planlı ve programlı şekilde cinayet işlediğini kabul etmek anlamına gelir. Netice itibarıyla, eskiden bakanlık yapmış ve bugün MHP saflarında politikaya soyunan kimseleri; şahsi hırslarına yenilmemeleri, kendi ikbali ve siyasi hesapları uğruna devletin terörle mücadeledeki kazanımlarına ve mensup olduklarını öne sürdükleri MHP camiasına daha fazla zarar vermemeleri konusunda uyarıyoruz.”

– Olağanüstü büyük kurultay

Yalçın, MHP’nin olağanüstü büyük kurultayına yönelik yapılan açıklamalara da değinerek, yargı kararlarına güvenerek MHP Genel Merkezi karşısında muhalefete soyunanların durumdan vazife çıkardıklarını bildirdi.

Bu kişilerin mahkeme kararlarının tanıdığı hakların ve çizdiği sınırların ötesine geçtiklerini savunan Yalçın, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu kişiler, Siyasi Partiler Kanunu ve MHP Tüzüğünü hiçe sayarak 19 Haziran’da Olağanüstü Kurultay girişiminde bulunmaktan vazgeçmedikleri anlaşılmaktadır. Hatırlatmak isteriz ki resmi Yargıtay kararı MHP Genel Merkezine ulaşmadan, Genel Başkan Sayın Devlet Bahçeli tarafından Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesince değiştirilmesi istenen tüzüğün 63/3 maddesini de kapsayacak şekilde 10 Temmuz 2016 Olağanüstü Kongreye gidileceği kamuoyuna ilan edilmiştir. Genel Merkez karar organları Genel Başkan, MYK ve MDK’dır. Çağrı Heyeti tüzüğümüze göre bir karar organı değildir.

Genel Merkez karar organları, mahkemece çağrı heyetine tevdi edilen yetkileri kullanarak davacıların mahkemeden istediği sonucu da karşılayacağından, mahkeme kararına eksiksiz uyulmuş olmaktadır. Amir hüküm gereğince Olağanüstü Kongre çağrısı yapan makam olarak Genel Başkan gündemi belirlemeye yetkilidir. MHP Genel Merkezi 10 Temmuz 2016’da olağanüstü kongre yapılması kararı aldığından, Çağrı Heyetinin bundan sonra olağanüstü kongre toplama girişimi hükümsüzdür. Dolayısıyla Çağrı Heyeti’nin yapmaya çalıştığı Kongre hukuki hiçbir sonuç doğurmayacaktır.”

Yalçın, Yargıtay kararında “Kongre Çağrı Heyeti”nin görev ve yetkilerinin kongreyi toplantıya çağırmaktan ibaret olduğunu, görevlendirilen kişilerin parti işlerini ve kongre akışını etkileme veya yönlendirme olanaklarının bulunmadığını ileri sürdü.

Kurultayın hukuken toplanmış sayılabilmesi için tüzüğün yetkili kıldığı kişilerce açılışının yapılmasının zorunlu olduğuna belirten Yalçın, şunları kaydetti:

“Partimizin tüzüğüne göre Genel Başkan, Teşkilat Başkanı ya da Genel Başkanın görevlendireceği bir genel merkez yetkilisi kongrenin açılışını yapmaz ise Çağrı Heyeti ‘açılışı biz yapıyoruz.’ diyemez. Bütün bu gerçeklere rağmen, kendilerine muhalif diyen kimseler 10 Temmuz 2016 tarihi ilan edilmişken 19 Haziran’da Tüzük kongresi toplamaya kalkarlarsa, hem kaosu derinleştirmiş hem de gayrimeşru bir eylem ve işlem yapmış olacaklardır.

Kendilerine muhalif diyen müzminlerin 19 Haziran’da yapacakları toplantıya, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve parti teşkilatları kesinlikle katılmayacaktır. MHP Gelen Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin istifa edeceğine ve 10 Temmuz’da yapılacak 6. Olağanüstü Kurultaya katılmayacağına dair iddialar da spekülasyondan ibarettir. Bu tür iddiaları ortaya atan kimselerin muhtemelen böyle bir beklentisi ve umudu vardır. Ancak Devlet Bahçeli’siz Olağanüstü Kurultay senaryosunu yazan ve oynayanlar, 10 Temmuz’da hayal kırıklığına uğrayacaklardır.” 

AA
Kamupersoneli.net