Gündem
MHP Milletvekili Arzu Erdem ile Özel Röportaj (Memur alımları, Atanamayanlar, Mülakatlar ve daha fazlası)
Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul Milletvekili Sn. Arzu Erdem’ i kamupersoneli.net olarak ziyaret ederek, gündemde yer alan konu başlıklarına ilişkin görüşlerini aldık. Sayın vekilimize ve çalışma arkadaşlarına, kamupersoneli.net ailesine göstermiş oldukları misafirperverlik için teşekkür ederiz.
Sayın vekilimize kamuya personel alım süreci, kadrolar, mülakat aşamaları, polis özel harekat alımları, bordo bereli alımları, öğretmen atamaları ve mühendis atamaları, üniversite mezunu işsiz gençler olmak üzere daha birçok konuda sorular yönelttik.
MHP milletvekili Sayın Arzu Erdem ile gerçekleştirdiğimiz röportaj…
*Kamu personeli alımlarında şuanki işleyiş üzerine neler söylemek istersiniz?
KAMU PERSONELİ ALIMLARINDA KADRO DAĞILIMI
Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul Milletvekili Sn. Arzu Erdem: ” Bazı bölümlere çok küçük kadrolar verildi. Gıda Mühendisleri, Ziraat Mühendisleri, Su ürünleri ve balıkçılık teknolojisi mühendisleri, Veteriner hekimler, Tekniker ve Teknisyenler gibi bu tarz bölümlerde çok cüce alımlar yapıldı, neredeyse hiç alım yapılmadı. Bu arkadaşların tamamının da şu an tarımla ilgili bölümlerden mezun olanların, emlak yönetimi bölümü ve Jeoloji mühendisliği bölümü bunlar hep bizim okullarımızın üniversitelerimizin bölümleri, ancak üniversitelerimizin bölümleri mezun vermesine rağmen alımlara baktığınız zaman verdiği mezun sayısının 10’da biri kadar alım yaptığını görüyoruz.Bazı bölümlerde bu da tabiki o bölüme umutla giren genç kardeşlerimizi inanılmaz mağdur etmekte.
Bunun da giderilmesi için mutlaka önlem alınması gerekiyor. Ve hükümetin de kadro açma noktasında , ya şöyle bir çalışma yapması gerekiyor ; “Ülkenin ihtiyacı olan kadro sayısı bu, bunun karşılığında bu kadar mezun olmalı, eğer daha fazla ihtiyaç yoksa bu bölümlerde kontenjan sınırlamasına gitmesi lazım” .
ÖZEL OKULLARDA BÖLÜMLER ÇOĞALMAYA DEVAM EDİYOR
Halbuki özel okullarda da bu bölümler çoğalmaya devam ediyor. İşte Emlak yönetimi diye bir bölüm var, 2 yıllık bir bölüm burası… Emlak Yönetimindeki arkadaşlar şu an inanılmaz bir mağduriyet içerisinde. Örnekleri hep çoğaltabiliriz. Burdan şöyle anlaşılmasın sadece Emlak Yönetimi mi?, Sadece Gıdacılar Mı? falan diye… İnanın her bölümde hangi bölümün öğrencisine dokunursanız dokunun, bitirdikten sonra işsiz kalırım endişesiyle o bölümü okuyor ve bitiriyor. Çünkü arkadaşlarımızdan, mezunlardan bunları duyuyoruz. Burada şunun yapılması gerekiyor, 1 kadrolar arttırılmalı, 2 ülkenin genel ihtiyacı tespit edilmeli ve gerekirse o bölümlerde kontenjan kısıtlamasına gidilmeli. Milli projeler düşünüyoruz değil mi? Milli projelerle ülkenin ekonomisi bir yerlere gelebilir.
BİRÇOK GENÇ İŞSİZ
3 Etrafı denizlerle çevrili bir ülkede Balıkçılığın yeteri kadar değerlendirildiğini düşünüyor musunuz? Ben düşünmüyorum. Burada mesela Balıkçılık Teknolojisi dediğimiz ya da Su ürünleri teknolojileri dediğimiz kardeşlerimiz var. O Bölümlerden mezun olanlar, bunların çoğu işsiz şu anda. O alanda milli projeler üretilmiş olsa, bu milli projelerde kendi gencimizi , kendi mezunumuzu istihdam ettiğimizde hem işsizliği çözmüş oluruz hem de ülke ekonomisine katkı sağlamış oluruz.
GIDA MÜHENDİSLERİ YETERİ KADAR İSTİHDAM EDİLİYOR MU?
Burada önemli olan hususlardan bir tanesi de şu Gıda terörünün ne kadar yoğun olduğunu hepimiz biliyoruz. Küçücük bebelerimizden artık bu bebekler gıda terörünün tehditi altında ! Peki Gıda Mühendislerimiz yeteri kadar kadrolaşmış durumda mı? İstihdam edilmiş durumda mı? Hayır! Yani nereye bakarsanız bakın malesef bir facia ile karşı karşıyayız. Biz rakamları hesapladık, bu rakamların karşılığında dedik ki bir kanun teklifi vermek suretiyle bu bölümlerde yapılması gereken alımlar bunlar ki ! Onlar bile yeterli değil bana göre.
GENÇLERİMİZİN KENDİ BÖLÜMLERİNDE İSTİHDAM EDİLME HAKKI VAR
Ülkemizdeki okullardan mezun olan tüm gençlerimizin kendi bölümlerinde istihdam edilme hakkı var. Eğer bu hak devletimiz tarafından tanınmıyorsa bir sıkıntı var.
İNANILMAZ BİR ÖĞRETMEN FAZLASI VAR
Şimdi öğretmen yetiştiriyorsunuz, sürekli öğretmen yetişiyor, okul sayısı artıyor, okullardaki öğretmen bölümleri artıyor ve inanılmaz bir öğretmen fazlası var. Hukuk bölümünde ne yaptılar mesela, hukukta ne yaptılar? Dilim koydular! 160 binin içerisinde olması gerekiyor dendiği anda bu bir kısıtlama şeklidir aslında başarı düzeyine göre bir kısıtlama geldi ama metod farklı da olabilir. Aynı şekilde hukukçularda da öyle hukukçu mezun oluyor, dünya kadar hukukçu var ama çoğu işsiz, çoğu kendi mesleğini yapamıyor. Diğer bölümlerde de aynı şekilde.
KADRO OLSAYDI, ADALETLİ YERLEŞTİRMELER OLSAYDI!
Çoğu kendi bölümünü bitirip , kendi işini, mezun olduğu mesleği değil de bakın meslek çok farklı bir şey bu arkadaşlarımız mesleğini yapmak yerine farklı işlerde çalışıyor. Geçen gün soruyorum Emlak yönetimi kızlarımız buradaydı , genç arkadaşlarımız buradaydı, biri diyor ki ‘Ben servis elemanı olarak çalışıyorum bir restorantta’ diğeri diyor ki ‘Güzellik uzmanı olarak çalışıyorum’ içim acıdı. Neden böyle olsun? Kadro olmuş olsaydı, adaletli de yerleştirmeler olmuş olsaydı bu da işin ikinci aşaması. Birinci aşaması kadro açıldı! Peki kadro açıldıktan sonra buraya yerleştirmeler nasıl yapılıyor? KPSS puanına göre yapılıyor, mezun olunan okula göre yapılıyor, ya da KPSS’siz alım yapılıyor.
BİRDEN BİRE ‘MÜLAKATTAN ELENDİNİZ’ CEVABI GELİYOR
Ondan sonra bir mülakat süreci var! Esas ikinci sıkıntı umutla evet tamam ben mülakata çağrıldım diye umut eden kardeşimiz, bu sefer mülakatta eleniyor! ve neden elendiğini bilmiyor. Çıkıyorlar mülakatlardan ‘Ben çok iyi bir performan sergiledim, mutlaka kazanırım’ diye düşünüyor. Mülakatın sonuçlanması, 1 hafta , 10 gün, 1 ay … Zaten zar zor başvuru yapabilmiş, zar zor mülakata kabul edilmiş, daha sonra mülakata girmiş 1 ay ‘Tamam ben Mesleğimi Yapacağım’ hayaliyle bekleyip, birden bire ‘Mülakattan Elendiniz’ cevabı geliyor. Şimdi burada da yine Milliyetçi Hareket Partisi’nin bir milletvekili olarak, partimiz çünkü önce vatan , sonra millet, en son partim diyen bir parti. Liderimizin de zihniyeti bu, bunu herkes biliyor artık.
BİZ ÖNCE VATAN DİYORUZ
Temel düşüncemiz bu.Biz önce vatan diyoruz. Burada da şunu söyledik dedik ki ‘Sıkıntı Nerede?’ , öncelikle kadro sayısında daha sonra kadro dağılımında son olarak mülakat kısmında. Mülakatta ise mutlaka ve mutlaka verdiğim kanun teklifinde iki öneride bulundum !
MÜLAKATLAR YA KAMERA YA SES KAYDINA ALINMALI
Dedim ki ‘Mülakat sistemi ya kamera kaydı altında olmalı veya ses kaydı alınmalı’ ki , mülakattan çıktıktan sonra kişi kendinden çok eminse yazılı belgeye itiraz ettirebilirsiniz, yazılı belgeyi kontrol ettirebilirsiniz, ama mülakatın kontrolü ne üzerinden sağlanacak! Sağlama imkanı olmadığı için buna itiraz ancak mahkeme kararı ile oluyor. Fakat somut bir delil olmadığı için mahkeme zaten itirazı reddediyor. Kişi dolayısıyla kaybetmiş oluyor.Burada yapılması gereken , bunun da adaletini ve hakkaniyetini tesis etme manasında, mutlaka bir ses kaydının veya kamera kaydının olması ki genç kardeşlerimiz bu anlamda ikinci bir mağduriyetle karşı karşıya kalmasınlar.
KAMU PERSONELİ ALIMI ADALETLİ YAPILMAMAKTA
Buradan ne anlaşılıyor? Malesef Kamu Personeli Alımı adaletli yapılmamakta. Bırakın adaletli yapılmamayı, hesaplama doğru yapılmamakta, Onu bırakın kadrolar yeteri kadar açılmamakta, Hadi bunu da geçtik mülakata gelindiğinde, mülakatta itiraz hakkı yok, itiraz etsek bile bir şey çıkmıyor karşımıza.
HİÇ AKLINIZA SIĞMAYACAK SORULARIN SORULDUĞU BEYAN EDİLİYOR
Ben bir mülakata gireceğim zaman bunun devamında sağlaması nasıl yapılır? sorusunun cevabını bilmek isterim. Çünkü bu tarz şeylerle karşılaştık. Hiç aklınıza hayalinize sığmayacak soruların sorulduğu beyan ediliyor. Ben mülakata girmedim ama kişilerin beyanını esas alırım. Genç kardeşlerimiz karşılaştıkları soruları bana anlattıkları zaman ben şaşırıyorum. Resmen elenmek için sorulmuş sorular, kendi bölümleriyle ilgili olmayan sorular. Çok farklı sorular sorulabiliyor, onun için mutlaka mülakatların şeffaflaması gerekiyor.
Ağır bir vebal, bugün hükümetin mülakatla alakalı olarak ağır bir vebal altında olduğunu düşünüyorum.Bu vebalden kurtulmanın tek bir yolu var o da mülakatları şeffaflaştırmaktır. Şeffaflıkta mülakatta ya ses kaydı ya da kamera kaydı ile olur.”
*Biliyorsunuz bordo bereli alımları söz konusu. Daha önce hiç yapılmamış bir şey, özel kuvvetlerimiz, en seçkin birliklerimizden birisi de bordo bereliler. Bununla alakalı ne düşünüyorsunuz?
Bizim Emniyet teşkilatında önemli sıkıntılarımız var, özellikle terörle mücadeleyle alakalı. Maalesef bu sıkıntılar da yine iktidar partisinin bugüne kadar taşıdığı sıkıntılar. Esas özel harekatçı dediğimiz kişiler, zaman içerisinde uzun senelerce pasifize edildi. Çoğu Emniyet birimlerinde kaleme alındı, pasif görevlere alındı.
Halbuki hepsi özel harekatçı olarak yetiştirilmişti bunların. Jandarma özel harekatçılar vardı, Polis özel harekatçılar vardı şuan tekrar ona dönmeye çalışıyorlar. Birde bordo bereliler vardı. Bordo bereli dediğimiz yiğitlerimiz, özellikle terörle mücadelede en ön safta vatanı müdafaada bu işi yapan insanlardı.
YORUM YAPMAK İÇİN ERKEN, AKSAKLIK VEYA YANLIŞLIK OLURSA İLK KARŞI ÇIKAN OLURUZ
Yapılacak olan alımlarla alakalı yorumlamayı yapmak için erken, bir bakmak gerekiyor. Kriterleri nasıl olacak. Eğitimleri nasıl olacak. Açıklama da yapılmadı biliyorsunuz, sadece başlık olarak bende sizin kadar biliyorum.
Yapılacak olan alımlarla alakalı yorumlamayı yapmak için erken, bir bakmak gerekiyor. Kriterleri nasıl olacak. Eğitimleri nasıl olacak. Açıklama da yapılmadı biliyorsunuz, sadece başlık olarak bende sizin kadar biliyorum.
Ama inanın orada da bir aksaklık veya yanlışlığa sebep olacak bir şey olursa; buna ilk karşı koyacak olan Milliyetçi Hareket Partisi olur. Henüz görmediğimiz bir şeyle alakalı yorum yapmamız da çok doğru değil. Ama bordo berelilerimizin önemi çok büyük, yine özel harekatçı polislerimizin önemi çok büyük. Tüm emniyetin içerisinde görev yapan herkesin, ben onu hep söylüyorum inanın. Sokakta bir polis arkadaşımı gördüğümde, yolda çok durup “Çelik yeleğin var mı içinde ?” diye kontrol ettiğim oluyor.
Çünkü sadece o üniformayı giydiği için hainlerin hedefinde onlar. Hepsini de buradan selamlıyorum. Alınlarından öpüyorum, görevlerinde başarılar diliyorum. Şehadete intikal etmiş olanlara da tekrar Allahtan rahmet diliyorum.
*Özel Harekat Polisi (PÖH) alımlarında, bayan kontenjanı bulunmamasıyla alakalı ne söylemek istersiniz?
Ben Polis Özel Harekat alımıyla alakalı yine başından beri mücadele veren bir milletvekiliyim. Öncelikle birkaç tane sorun vardı orda. Birincisi bakın, müracaatlarda açıklama şu şekilde zaten sayfasına girdiğinizde şunu söylüyordu daha önce:
“Lise mezunu ama askerlik şartı “ aranıyordu, ilk yapılan alım açıklamasında…
Lise mezunu kardeşimiz kaç yaşında, 18 yaşında. 18 yaşındaki bir kişinin askerliğini yapma ihtimali var mı? Yok. Bir çelişki de vardı zaten burada.
ÖZEL HAREKAT POLİSİ ALIMI İLANINDA ÇELİŞKİ
Ama bir taraftan Polis Özel Harekat olacak kişi, askerlik yapmaya gidiyor. Vatanı müdafaaya gidiyor, yürekten gönülden ölümü göze almak üzere, bu vatan uğruna ben şahadeti şiyar edindim diye o amaçla hareket ediyorlar. Yani askerlik şartı üzerine askerlik, normal bir şey değil. Bunun mücadelesini yaptık. Çok şükür askerlik şartı kalktı. Askerlik şartı kaldırılırken biz aslında 10.000 alım yapılacağını biliyorduk. 10 bin alımın Polis özel Harekatta aslında bir oran var. Yani 10/1 kadın alımı kız alımı dediğimiz bayan alımı yapıyorlar. Şimdi bu alımı bu sefer, çok enteresan bu da yine bir AK Parti ’nin enteresan politikalarından bir tanesi 10.000 tane erkek alımı yapmaya karar verdiler. Tabi onun üzerine kıyameti kopardık biz.
Kızlarımızla bir araya geldik ve dedik ki vatan aşkının asla ve asla cinsiyeti olmaz ve burada inanılmaz bir adaletsizlik var. Anayasaya da aykırı bir davranış şekli bu. Anlatmaları, bunu bir gerekçelendirmeleri de mümkün değildi. Nitekim cevap gelmedi konuyla alakalı olarak.
ÖZEL HAREKAT ALIMLARINDA YAŞ DÜZENLEMESİ
Bu arada yaşla alakalı bir önceki alımda 28 yaşı doldurmuş olmak, 29 yaştan gün almamaktı. Onu da bir yaş geriye çektiler. 27 doldurmuş olmak, 28 den gün almamış olmak. İki tane sorunumuz kaldı Polis Özel Harekat alımıyla alakalı. Bir, yaşın mutlaka esnetilmesi lazım. Kim için? Özellikle lisans eğitimi gören çocukların çoğu, yüksek lisans eğitimi de yapıyor. Bunların bu göreve hazır oldukları zaman zaten 30 yaş ve 30 yaşın biraz üzeri. Biz dedik ki bunun maksimum seviyeye çekilmesi gerekiyor. Yani 32 yaş olur, 33 yaş olur. Ki önceki uygulamalarda aslında o yaşlardaydı. 30 yaştı mesela. Ama bunu 27 e düşürmeleri de çok enteresan. Burada yine iyi hesaplanmamış, doğru yorumlanmamış, alelacele bir alım mevzuatı olduğu kesin.
BAYAN POLİS ÖZEL HAREKAT ALIMI KONUSUNUN TAKİPÇİSİYİM
Onun üzerine gerekli görüşmeleri de yapıyorum. Konunun da takipçisiyim. Hatta soru önergesi verdik Bakana. Dedik ki, özellikle kız alımıyla alakalı bakın burası çok önemli. Kız alımıyla alakalı ben çok ısrarcıyım, çünkü gelen kızlarımız çoğu iki gözü iki çeşme, gelip dediler ki “ Biz vatan ölmek için istiyoruz. “ yani ülkenin de bugün zaten bu duygulara sahip insanlara ihtiyacı var. Eğer Emniyet teşkilatımızda, askeriyemizde; sadece salt vatan sevdalıları olmuş olsa idi, ki olmadığını FETÖ darbe girişiminden sonra gördük. Maalesef vatan sevdasıyla kavrulmayıp, farklı amaçları olan insanlar sızmıştı bizim göz bebeğimiz olan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Emniyet teşkilatımıza.
20 BİN POLİS ÖZEL HAREKAT ALIMI YAPILACAK MI ?
Olmuş olsaydı, bugün 15 Temmuz darbe girişimi gerçekleşemezdi. Orada da bugün yapılacak olan alımlarda, yani 10 bin tane alımla alakalı da zaten başvuru tarihleri bitti biliyorsunuz. Mülakat tarihleri belli olacak. Önümüzde yine bir mülakat aşaması var. Ama benim şuan için bildiğim 20 bin civarında bir alım yapılacak. Bu kesin bilgi olmamakla beraber, 10+10 iki alım yapılacağı yönünde. Ben burada kardeşlerimize sizin vasıtanızla da seslenmek istiyorum buradan. Mutlaka mücadelelerini sürdürsünler. Adaletsizliklerin ortadan kaldırılması için, dilsiz şeytan olmayalım.
Biz doğrunun, haklının yanında olalım. Doğruyu telaffuz edelim, hiç korkmadan. Bizim ne geçmişimizden, ne geleceğimizden korkumuz yok. Bizim tek sevdamız var; vatanımız milletimiz. Bu sevda uğrunda da benim birinci amacım da; ben iki tane evlat sahibiyim ikisi de yetişkin evlatlar, ben özellikle gençlerle ilgili yapılacak olan her bir çalışmada, onların bu vatanda, bu ülkenin bir Türk evladı olarak bir yerlere gelmesinde biraz vesile olabilirsem, inanın yarın öbür gün rahat yatarım.
KAMUPERSONELİ.NET – ÖZEL HABER
Helal olsun…Biz bayanları yürekten anlayıp sesimize ses olduğu için Allah razı olsun…
ne kamerası kaldırın şu pis mülakatı sanki kamera olsa torpil olmayacak gibi konuşmuşsun
Lise mezunumu ama yine