Gündem

TEM Müdür Yardımcısı'nın FETÖ İtirafları Şok Etti

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında tutuklanan eski Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdür Yardımcısı Bayram Çiftçi, etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini belirterek, itiraflarda bulundu.

Çiftçi, emniyet ifadesinde, Polis Kolejindeki bir arkadaşının daveti üzerine farklı semtlerdeki cemaat evlerine gitmeye başladığını, bu evlerde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in kasetlerinin dinletildiğini, kitaplarının okutulduğunu anlattı. “Abilerin” kendilerini 1990’lı yıllarda Ege Bölgesi’nde bir kampa götürdüğünü ve bu kampta çeşitli etkinlikler yapıldığını belirten Çiftçi, “Burada risale okumada birinci olmuştum ve o dönemin emniyet imamı olan ve mesleki bilgimden öğrendiğim şekliyle paralel yapının kurucularından Kemalettin Özdemir’in imzalı kitabını hediye etmişlerdi” diye konuştu.

Bayram Çiftçi, iki arkadaşıyla katıldığı “abilerin programları”nı aksatmaya başladığını ve eğlence hayatının da “abileri” çok rahatsız ettiğini söyledi.

Meslek yıllarında şark görevini sürdürürken, kardeşinin lösemi hastası olması nedeniyle Ankara’ya dönmek için referans aradığını ve paralel yapıya mensup bir emniyet görevlisiyle irtibata geçtiğini anlatan Çiftçi, Emniyet Genel Müdürlüğü Personel Daire Başkanlığında görevli T.G’nin kendisine “Referanslar hikaye, (paralel yapıyı kastederek) tayinini biz yaptık” dediğini aktardı.

Kardeşini 2010’da kaybettikten sonra emniyette hakim güç olan paralel yapıya kendisinin gittiğini anlatan Çiftçi, Polis Akademisinde akademisyen O.Ö.D. ile polisler A.A. ve S.Ş’nin tavsiyeleriyle paralel yapıyla görüşmeye başladığını kaydetti. O.Ö.D’nin bu grubun imamı olduğunu belirten Çiftçi, daha sonra kod adını Fuat olarak bildiği bir imam ile tanıştığını ifade etti.

“İrtibatı Bylock aracılığıyla sağlardık”

Fuat’ın kendisine, daha önce hiç duymadığı birim toplantısına çağrılacağını, Bylock adlı mesajlaşma sistemini telefonuna indirmesi gerektiğini, kendi aralarında buradan mesajlaşacaklarını söylediğini aktaran Çiftçi, “Birim toplantılarında meslekle, süreçle ilgili görüşmeler yapılırdı. İrtibatı Bylock aracılığıyla sağlardık.” dedi.

Çiftçi, 17-25 Aralık sürecinde yapıyla kopukluk yaşadığını, bir süre Tunceli’de görev yaptıktan sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcılığına getirildiğini anlattı. Ankara’ya döndükten sonra örgütle ilişkisinin tekrar ılımlı hale geldiğini belirten Çiftçi, Bylock programının deşifre olması nedeniyle Eagle programını kullanmaya başladıklarını, kendisinden TEM Şube Müdürlüğünde ne olup bittiğini rapor etmesinin istendiğini dile getirdi.

Çiftçi, Bylock programından gelen mesaj üzerine buluştuğu örgütün Savaş kod adlı birim sorumlusunun, kendisine bir flash disk verdiğini ve TEM Şube’deki paralel yapıyla mücadele eden D bürodaki bilgisayarlara takmasını istediğini, ancak kendisinin bunu yapmayarak, diski attığını söyledi.

Daha sonra yeniden buluşma talebi geldiğini ve bu kez Sadık kod adlı örgüt imamıyla buluştuğunu aktaran Çiftçi, “Bana bir flash disk verdi ve o da bu flash diski TEM Şube’deki bilgisayarlara takmamı istedi. Flash disklerin bilgisayarlarda 3 dakika takılı kaldığında tüm bilgilerin onların eline geçeceğini belirtti. Fakat ben bu diski hiç bilgisayarlara takmadım. Onlara da geri teslim etmedim. Yolda giderken attım” diye konuştu.

“Benim için son noktaydı”

Çiftçi, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi yaşadıklarıyla ilgili şunları kaydetti:

“Şubede görevli komiser Tamer arayarak Genelkurmay’da bir hareketlilik olduğunu söyledi. Ailemi araç şoförümle aldım ve eve bıraktım. Eşimle vedalaşıp, helalleşip ayrılarak Genelkurmaya doğru hareket ettik. Uçaklar bu sırada alçak uçuş yapıyordu. Darbe olduğunu anladım. Bu esnada telefonuma Sadık’tan ‘TSK yönetime müdahale ediyor, askerle birlikte olun’ mesajı geldi. Bu an benim için son noktaydı. Hiçbir şekilde paralel yapının talimatlarına uymama kararı aldım. Vatanım için gerekirse şehit olmayı göze aldım.”

Gece boyunca darbecilere karşı emniyet binasının güvenliğini sağlamaya çalıştığını anlatan Çiftçi, emniyet önündeki tedbirleri organize ettiğini, TOMA’ları yola çektirdiğini, gelen personeli göreve sevk ettiğini söyledi.

Çiftçi, Sadık’ın gece ilerleyen saatlerde Eagle tabanlı programdan mesaj göndererek, bu darbenin onlarla alakası olmadığını yazdığını, kendisinin ise buna küfürle karşılık vererek, programı sildiğini ifade etti.

TEM şube ve diğer şubelerin operasyonlarıyla ilgili kimlere bilgi verdiği sorulan Çiftçi, ifadesinde şunlara yer verdi:

“Sadık, her yapılan operasyonda bana görevli olduğum şubede bir hareketlilik olup olmadığını sorardı. 2010 KPSS soruşturmasını sormuştu. Ben de bilgim olmadığını söyledim. Benim görevli olduğum sırada İstihbarat Dairedeki casus yazılım operasyonu ve paralel yapıya müzahir okulların operasyonu yapılmıştı. Casus yazılımla ilgili bilgi vermedim. Okullarla ilgili de okul adres ve isimlerini bilmediğimden sadece sabah operasyon var demiştim. Fiziki takipte çalışan araçların plakalarını istemişti, ben de sadece bir tane aracın plakasını vermiştim. Kozmik oda dosyasını ısrarla sordu. Dosyadan hiç bilgim olmadığını, başka şubede yapılmış olabileceğini söyledim.”

“Beni deşifre etmemek için benimle ilgili tweet atmışlardı”

Sadık’ın, son zamanlarda Sonay isimli biri ile ilgili bilgi gelirse mutlaka kendisine iletmesini istediğini de belirten Çiftçi, ifadesini şöyle sürdürdü:

“Bu konu üzerinde çok duruyordu. Gazi Üniversitesine yönelik soruşturmayı da sormuştu. Buna da dosyanın hazır olduğunu ve savcıların yaptırmadığını, belki dosyayı Organize Şubeye devredebileceğimizi söyledim. Sadık beni bilgi almak için çok sıkıştırıyordu ve benden bu konuda hoşnut değildi. Deşifre edileceğim korkusuyla günlük görev bülteninden paralel yapıyla ilgili gelen ihbarları bildiriyordum. Bu ihbarların genel olarak gereği yapılmıştı. C Büro ve B Büro ile ilgili de benden bilgi istiyordu. Bunlardan da soruşturmayı etkilemeyecek şekilde basına düşen veya da çıkmak üzere olan bilgileri veriyordum. Sadık ayrıca kişi olarak da emniyet çalışanları hakkında bilgi isterdi. İsim isim emniyet müdürlerini sorardı. Ben de Merasim Sokak’taki patlamadan sonra Turgut müdürün emniyetin saunasına gittiğini, bu konuyla ilgili Bülent müdür tarafından azarlandığını söylemiştim. Bu söylediklerim ‘Sarayın Uşakları’ adıyla açılmış paralel yapıya müzahir Twitter hesabında yayınlanmıştı. Hatta beni deşifre etmemek adına benimle ilgili de aynı hesaptan tweet atmışlardı. Bunun konusu da ’10 Ekim patlamasını TEM Şubede görevli Hüseyin’e yıktım diye heveslenme, sıra sana da gelecek’ şeklindeydi.”

Kendisinden TEM Şubede 17-25 Aralık sürecinden sonra gelen tüm müdürlerle ilgili bilgi istendiğini de aktaran Çitfçi, TEM Şube Müdürü Hakan Duman ile ilgili “o şubeden nasıl aldırabiliriz?” denildiğini anlattı.

Çiftçi, 17-25 Aralık sürecinden sonra paralel yapının yürüttüğü algı faaliyetleri sonrası aldığı tehditlerden dolayı yapıya dahil olmak zorunda kaldığını savunarak, isteklerini yerine getirmemesi halinde “Belki Bank Asya’da hesabın çıkar, ondan sonra başına gelecekleri sen düşün. TEM’de çalışıyorsun, kendini hiçbir şekilde savunamazsın.” diye tehdit edildiğini ileri sürdü.

Bayram Çiftçi, 15 Temmuz sonrası tüm tehditlere rağmen bu yapıyla canı pahasına mücadele ettiğini, bu yapının çökertilmesi için devletin verdiği tüm görevleri eksiksiz yaptığını savundu.

Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma talebinde bulunan Çiftçi, FETÖ/PDY’nin çözülmesi için her türlü bilgi ve desteği vereceğini söyledi.

Kamupersoneli.net | AA