Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğünün resmi internet sayfasında haberler bölümünde 25 Nisan 2016 tarihinde bir haber yayımlandı. Yayımlanan haberde Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in din öğretmenleri ile bir araya geldiği belirtildi. Haber, “Diyanet İşleri Başkanı GÖRMEZ, Ankara´da görev yapan DKAB öğretmenleri, Anadolu İHL müdür ve öğretmenleriyle bir araya geldi” başlığı ile yayımlandı. Yayımlanan habere göre;
Programa Başkan GÖRMEZ’in yanı sıra Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif YILMAZ, Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Erol BOZKURT, Çankaya İlçe Müftüsü Hamdi GEVHER ile Çankaya ve Yenimahalle ilçelerinden çok sayıda öğretmen katıldı.
Türkiye Diyanet Vakfı Konferans Salonu’nda, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Çankaya İlçe Müftülüğü organizesinde düzenlenen ve Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif YILMAZ’ın açılış konuşmasıyla başlayan programda Diyanet İşleri Başkanı GÖRMEZ, öğretmenlere yönelik ´Din Eğitimi ve Evrensel Sorumluluklarımız´ başlıklı bir konferans verdi.
Başkan GÖRMEZ, içinde bulunduğumuz Kutlu Doğum Haftasını tebrik ederek bu yıl ‘Hz. Peygamber, Tevhid ve Vahdet’ temasının işlediğini ifade etti. İslam´ın en temel ve kurucu ilkesi olan ‘tevhid’ ile ilgili, İslam dünyasında yanlış anlayış, düşünce ve sapmalar gördüklerini belirtti.
“Tevhid, varoluşumuzu anlamlandıracağımız bir kavram iken, İslam dünyasında slogana dönüştü…”
Tevhid, aynı zamanda varlığa bakışın, varlık alemini nasıl yorumlayacağımız, varoluşumuzu nasıl anlamlandıracağımız, insan, kainat, tarih, kültür ve medeniyet kavramlarına nasıl bir anlam yükleyeceğimizi bize öğreten bir kavram iken, İslam dünyasında slogana dönüştü. İnsanların birbirini tekfir ettikleri, birbirlerini suçladıkları soyut bir inanca dönüştürüldü.
Başkan GÖRMEZ, din eğitimi konusunda tarihte kırılmalar yaşandığını, en büyük kırılmanın bilginin ‘dini’ ve ‘dini olmayan’ diye tasnif edilmesi olduğunu kaydettiği konferansına şöyle devam etti;
“Bilginin, ‘dini’ ve ‘dini olmayan’ şeklinde tasnif edilmesi tevhide aykırıdır…”
Bizim tarihimizde önceleri dini bilgi, dini olmayan bilgi, pozitif bilgi, negatif bilgi diye bir tasnif yoktu. Bu tasnif aslında İslam´ın en temel ilkesi olan tevhide de aykırı bir tasnif. Çünkü tevhide göre siz bilgiyi kainatın bilgisi ile kainatın ayetlerini birbirinden ayıramazsınız. Bilginin tasnif edilmesi dinin kendisine aykırıdır. Böyle yaptığımız zaman dini hayattan koparıyoruz. Hadis ne kadar dini bir ilimse matematik o kadar dini bir ilimdir. Çünkü matematik olmazsa, Allah´ın kainata koyduğu sünnetleri ve kanunları öğrenemezsiniz. Eğer din hayatın kendisi ise o zaman bunun bu şekilde tasnif edilmesi doğru olmaz.
