Politika

AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda Binali Yıldırım Açıklamalarda Bulundu

 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bir şehit cenazesinde yapılan protestoya ilişkin, “Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı daha sorumlu davranmalıydı. Nedir? ‘Efendim biz güvenliğimiz kendimiz alacağız.’ HDP’liler de aynı şeyi söylüyor. CHP-HDP çizgisine süratle gidiyor diyenleri haklı çıkarmak gibi bir göreviniz olduğu bir kez daha anlaşıldı” dedi.


Yıldırım, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, dış politikada prensiplerinin dostların sayısını artırmak, düşmanları azaltmak olduğunu bildirdi.Bu çerçevede, bölge ülkeleri başta olmak üzere, müttefik olunan birçok ülke ile ilişkileri tekrar gözden geçirdiklerini belirten Yıldırım, Türkiye’nin 53 yıldır AB üyeliği için bir yola girdiğini, yarım asrı geçen bir serüveninin olduğunu hatırlattı.Süre ne kadar uzun olursa olsun, Türkiye’nin duruşundan, samimiyetinden sapma yapmadığına işaret eden Yıldırım, taahhütlere aynen riayet edildiğini ifade etti.

“Şimdi bizim beklediğimiz Avrupa’nın Türkiye’nin bu samimi davranışına karşılık aynı samimiyeti göstermesi ve verdiği sözleri yerine getirmesidir” diyen Yıldırım, şöyle devam etti:

“Nedir bu sözler? Gümrük birliği, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımı. Ülkemize bir bedel çıkarmasına rağmen biz bunu uygulamaya koyduk. Şimdi artık bu gümrük birliğini yeni baştan ele alma zamanıdır. Uzun süren uygulamalardan sonra ülkemizin aleyhine gelişmiş konuların tekrar değerlendirilerek, gümrük birliğinin güncellenmesi gündemimizdeki önemli maddelerden bir tanesidir. Bir başka konu da insanların serbestçe dolaşması. Benden önce görevi sürdüren Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun mart ayında başlattığı yeni süreçte, haziran ayı sonunda vize muafiyetinin yürürlüğe girmesiydi. Bu konuda bizden istenen 72 maddenin bir çoğunu Meclisimiz, Hükümetimiz yoğun bir çalışmayla bütün bu şartların çok ciddi bir bölümünü tamamladı. Son anda önümüze bir şey çıkardılar, bunların alışkanlığı. Son söyleyeceklerini saklarlar saklarlar, tam işler yoluna girdiği anda piyasaya çıkarlar. ‘Efendim siz Terörle Mücadele Kanunu’nu esnetin.’ Nasıl esnetecekmişiz? ‘Terörle mücadeleyi yapmayın, bırakın adamlar rahat çalışsın.’ Bu dostluğa sığar mı? Böyle günlerde gerçek dostluk belli oluyor.”Başbakan Yıldırım, teröre karşı ciddi bir mücadele verdiklerini belirtti. Yıldırım, “Ülkemizin birlik, beraberlik ve bekası için bir mücadele veriyoruz. Bu şartlar altında asla ve asla bizim açımızdan Terörle Mücadele Kanunu’nda herhangi bir değişiklik söz konusu olmaz. Bunun sonucu vize muafiyeti olsa bile. Varsın orada kalsın vize muafiyeti” ifadesini kullandı.

“Yatırımlar Türkiye’ye geliyor”

Türkiye’nin 60’lı yılların Türkiyesi olmadığını, beyin göçü alan bir ülke haline geldiğine dikkati çeken Yıldırım, “Tersine göç başladı. İşte onun için biz, uluslararası çalışma hayatını düzenleyen bir kanunu Meclise getiriyoruz” diye konuştu.Yıldırım, bazılarının, bu kanunu daha okumadan, ‘Efendim yabancıları, vasıfsız düşük ücretli işçileri getireceksiniz, Türkiye’de iş barışını bozacaksınız, işsizliği artıracaksınız’ gibi tezviratlara başladığına değinerek, şu görüşlere yer verdi:“İşin doğrusu şudur; Türkiye artık küresel yatırımlar için önemli bir merkez haline geliyor. Konumu bunu gerektiriyor, şartlar bunu gerektiriyor. Türkiye’deki istikrar ve güçlü siyasi idarenin sonucu olarak uzun vadeli yatırımlar artık Türkiye’ye geliyor. Bugüne kadar 160 milyarın üzerinde AK Parti iktidarı döneminde doğrudan yatırım… Portföy yatırımından bahsetmiyorum, üretim, istihdam ve ihracata yönelik yatırımdan bahsediyorum. Dolayısıyla şimdi bir ihtiyaç doğdu. O ihtiyaç da şu; Yüksek teknoloji, katma değeri yüksek ürünler, yenilikçi teknolojilerin üretimini yapmak üzere dışarıdaki başka ülke tabiyetindeki beyinleri biz, Türkiye’ye getirmek için kolaylık yapıyoruz. Bu kanunun özü budur. Nitelikli, ülkemizin değerine değer katacak beyinleri Türkiye’ye getirmek için yapılan bir düzenlemedir. İşin özü budur, bunun dışında söylenen her şey tamamen gerçek dışıdır.”

“Turkuaz kart verelim”

Yurt içinde ve dışında yatırımcıların işini kolaylaştıracaklarını söylediklerini hatırlatan Yıldırım, şunları ifade etti.“Adeta, ‘önüne turkuaz halı sereceğiz’ dedik. Bu artık lafta kalmıyor. bunun uygulamasını başlatıyoruz. Uluslararası İş Gücü Kanunu, yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik çok kapsamlı, büyük bir reform niteliğinde, gerek vergi kalemlerinde azaltma yapan, gerek şirket kuruluşlarını hızlandıran, mevzuatı basitleştiren, zaman tasarrufu sağlayan, yatırımcıların değerlerini koruyan, bürokrasiyi en alt düzeye indiren, adeta sessiz devrim niteliğindeki bir düzenlemedir. inşallah bu iki düzenleme beraber Meclisimizden geçtiği zaman, küresel yatırımlar Türkiye’ye çok daha fazla gelmeye başlayacak. Bununla da yetinmiyoruz ve diyoruz ki ‘Eğer siz Türkiye’de uzun süre yatırım yapmak istiyorsanız, burada üretip, burada kazanıp hem Türkiye’ye hem kendinize gelir sağlamak istiyorsanız, size bir şey daha yapıyoruz. İsterseniz size turkuaz kart verelim istediğiniz kadar burada oturma izni olsun, isterseniz de doğrudan vatandaşlık verelim.’ Yeter ki enerjinizi, sinerjinizi Türkiye’nin enerjisiyle birleştirin.”Eskiden “Green Kart ya da vatandaşlık veren ülkeler” önünde insanların kuyruğa girdiğine işaret eden Yıldırım, Türkiye’de böyle bir kart almak, statü kazanmak için bekleyen binlerce insanın olduğunu, bunun Türkiye’nin gücünü ve AK Parti iktidarında nereden nereye geldiğini gösterdiğini belirtti.Başbakan Yıldırım, Türkiye’deki diğer siyasi partilerin hem bunlardan hem de Türkiye’nin gündeminden haberdar olmadığına dikkati çekerek, “Onların varsa yoksa kendi gündemleri. Buyurun kendi gündeminizi işlemeye devam edin, vatandaş da sizi izlemeye devam ediyor.” dedi.

Kılıçdaroğlu’na yapılan protesto

Fatih Cami’nde katıldığı şehit cenazesinde, bir şehit yakınının Anamuhalefet Partisi Genel Başkanının önüne bir boş kovan bıraktığını ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti:“Bunu gerek Cumhurbaşkanımız gerek biz gerek grup başkanvekillerimiz ‘asla ve asla bizim açımızdan kabul edilebilir bir şey olmadığını’ söyledik. Ne olursa olsun, şehitlerimiz olabilir, canımız yanabilir ama böyle bir davranışı asla onaylamadığımızı çok net bir şekilde söyledik. Ama buna rağmen beklediğimiz şuydu; Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı daha sorumlu davranmalıydı. Nedir? ‘Efendim biz güvenliğimiz kendimiz alacağız.’ HDP’liler de aynı şeyi söylüyor. CHP-HDP çizgisine süratle gidiyor diyenleri haklı çıkarmak gibi bir göreviniz olduğu bir kez daha anlaşıldı. Türkiye’de ister Başbakan olun ister Anamuhalefet Partisi başkanı olun isterseniz sade bir vatandaş olun, Türkiye Cumhuriyeti herkesin can ve mal güvenliğini korumak için hazırdır, nazırdır ve buna 7-24 her zaman hazır vaziyette beklemektedir. Onun için merak etmeyin Sayın Kılıçdaroğlu sizin güvenliğiniz de bizim teminatımız altındadır. Ama faaliyetlerinizde lütfen canı yanan şehitlerin ve onların yakınlarının da rencide etmeyecek sorumlulukta davranmanız ve ona göre açıklamalar yapmanız bu milletin hakkıdır, beklentisidir.”

AA | Kamupersonel.net