Politika

CHP Tarafından Anayasa Değişikliği Teklifine İlişkin Muhalefet Şerhi Hazırlandı

 CHP’nin, TBMM Anayasa Komisyonunda geçen hafta görüşmeleri tamamlanarak kabul edilen teklifin, komisyon raporunda yer almak üzere hazırladığı muhalefet şerhi, 24 sayfadan oluşuyor.


Anayasaların toplumsal uzlaşma metinleri olduğu, bir ülkede yaşayan her vatandaşı ayrı ayrı ilgilendirdiği belirtilen şerhte, Türkiye’de anayasa yapım tarihiyle ilgili değerlendirme ve bilgilere yer veriliyor.

Türkiye’de demokratik anlamda yaşanan sorunların nedeninin parlamenter sistem değil, siyasi iktidarın uygulamaları olduğu savunulan şerhte, teklifle getirilen sistemin ancak otoriter sistemler içinde özgün bir yaklaşım olarak tanımlanabileceği ifade edildi.

Şerhte, “Getirilmek istenen hükümet sistemi değişikliği değildir. Düzeltilebilecek tüm eksiklerine ve aksaklıklarına rağmen demokratik cumhuriyetin, yani rejimin değiştirilmesi amaçlanmaktadır. Getirilen anayasa değişikliği teklifiyle egemenliğin bir kişi lehine sınırlandırılması; başka bir ifadeyle cumhuriyetin niteliklerine aykırı bir biçimde yürütmede tekleşme, devlette tekelleşme amaçlanmaktadır.” ifadelerine yer verildi.

-“Denge-denetim mekanizması yok”

Teklifle Meclis ve halk tarafından seçilmiş milli iradenin temsilcilerinin tamamen yok sayıldığı, denge-denetim mekanizmalarının olmadığı bir sistemin öngörüldüğü, cumhurbaşkanına TBMM’nin çoğunluğunu da kontrol yetkisi verildiği öne sürülen şerhte, yargıda da tamamen cumhurbaşkanının şekillendirebileceği bir yapının kurulmak istendiği savunuldu.

Anayasaların siyasi partilerin mutfaklarında yapılamayacağı, geniş bir mutabakat ve tartışma zemini aranmasının şart olduğu ifade edilen şerhte, getirilen teklifin bu nitelikleri taşımadığı aktarıldı.

-“Ülkemizin derin krizlere sürüklenmesinin yolunu açacaktır”

CHP’nin muhalefet şerhinde, önerileri de yer aldı. CHP’nin parlamenter sistemin güçlenmesinden, güçler ayrılığı ilkesini ve hukukun üstünlüğünü temel alan özgürlükçü bir anayasadan yana olduğunun altı çizildi.

“(Darbelerle hesaplaşacağız) diyerek iktidara gelenler, bugün iktidarlarını korumak için darbe hukukunun tüm baskıcı araçlarından istifade etmekte, 15 Temmuz sonrasındaki OHAL süreciyle de bunu pekiştirmektedir.” ifadeleri kullanılan şerhte şu görüşlere yer verildi:

“Teklif edilen metin Anayasa Komisyonunda bir kısım değişikliklere uğramışsa da getirilen sistemin özü ve esası değişmemiştir. Bu teklif bir hükümet sistemi değişikliği teklifi değildir. Bir rejim değişikliği getirilmektedir. Anayasanın ilk dört maddesinde güvence altına alınan demokratik cumhuriyet ve hukuk devleti yok edilmektedir. Egemenliğin fiilen milletten alınıp tek kişiye aktarılması söz konusudur. Aksak topal devam eden ve iyileştirmek için çaba harcamamız gereken demokratik düzen tamamen terk edilmekte, otoriter bir tek adam rejimi kurulmaktadır. Bu diktatörlük anayasasıdır. Dolaysıyla Anayasanın dördüncü maddesinde ifade edilen teklif yasağı kapsamındadır. Teklif edilebilmesi ve görüşülmesi mümkün değildir. Anayasaya aykırıdır. Osmanlıdan bu yana devam eden ve Türkiye Cumhuriyeti ile kurumsal temelleri gittikçe güçlenen demokratikleşme sürecini kesintiye uğratan bu teklif, cumhuriyet devrimiyle kazanılan tüm değerleri tersine çevirmeye dönük bir karşı devrim hareketinin anayasal zeminini yaratma arayışıdır. Bu düzenleme ülkemizin yeni ve derin krizlere sürüklenmesinin yolunu açacaktır. Yol yanlıştır ve derhal dönülmesi gerekir. Bu teklifin Gazi Meclis çatısı altında görüşülmesi dahi tarihi bir ayıptır. Bu nedenle teklife karşıyız.”

Kamupersoneli.net | AA