Ekonomi

Merkez Bankası faiz indirimi kararları ekonomiyi ve doları nasıl etkiler? FED faiz kararının piyasalara etkisi

Bu hafta Türkiye ve Avrupa Merkez bankaları faiz kararını açıklayacak. Haftaya da dünyanın beklediği Amerika Birleşik Devletleri’nin Merkez Bankası FED kararlarını açıklayacak. Avrupa bu ay zaten pas geçecek. Eylül ayında faizleri 0,10 puan baz daha süreceğinin sinyalini verecek. Zaten eksi faiz veriyordu, işler daha da kötü gitti ki yine faiz indirim kararı aldı. Bakın bu durum az da olsa Türkiye’ye yarar.

Dünyanın gözü Amerika Merkez Bankası’nda! Geçen yaptığı toplantıda dünyada ve Amerika’da işler bozulursa, koşullar değişirse faiz indireceğini söylemişti ve önemli olan tutanaklardan sabırlı kelimesini çıkartmıştı. Bu sabırlı kelimesini tutanaklarda çıkartmak demek, biz faiz indireceğiz demektir. Oysa Amerika’da veriler gayet iyi geliyor. Ancak Piyasalar Merkez Bankası’nı öyle bir sıkıştırdılar ve Merkez Bankası’na öyle baskılar kurdular ki ister istemez faiz indirmek zorunda bırakıldı. Anlayacağınız tam bir mahalle baskısı.

400 BAZ PUAN FAİZ İNDİRİMİ YAPACAK

FED 31 Temmuz’da muhtemelen tek kes faiz indirimi yapacak ve orada bırakacak. Oysa en az üç dört tane faiz indirimi bekleyen piyasa aktörleri var. Bu iş onların elinde patlayacak. Yok ben haksız çıkarımda faiz indirmelerine devam ederlerse, gelişen piyasalara para yağar ve Türkiye’de ucundan nasiplenir tabii ki. Gayet hoş bir gelişme olur ancak ben ihtimal vermiyorum. Bence bütün dünya yanılıyor!

Türkiye eski Merkez Bankası başkanı Murat Çetinkaya’nın görevinden alınmasının nedeni faize bağlanmıştı. Yeni başkanın açıklamaları en az 300 baz puanlık indirimi gösteriyor bize. Şahsi görüşüm yeni başkan 400 baz puanla siftah yapıp saraya selam çakacak. Şu anda yüzde yirmi dört politika faizini %20’ye kadar çekip hesabı yuvarlayacak.

PEKİ MERKEZ BANKASI POLİTİKA FAİZLERİ NE İŞE YARAR?

Merkez Bankası bu faiz oranları üzerinden bankaların repo taleplerini karşılar. Bankalar ellerindeki tahvil ve bonoları verip Merkez Bankasından para alırlar. Böylelikle kendilerine fon oluşturmuş olurlar. İşte Merkez Bankası da bu politika faizleri aracılığıyla piyasalardaki para stokunu etkileyerek dolaylı yönden Kredi büyüklüklerini, kredi faizlerini, mevduat faizlerini, dolar kurunu ve gidişatı etkileyebilir. Bütün hikayesi budur. İyi de bankalar artık bu piyasayı kullanmıyorlar ki. Yani bu faiz düşüşü mucize yaratıp ülke ekonomisini düze çıkarmaz. Bir kere senin ülkenin politikası yüksek faizin enflasyona neden olması. Sen böyle dedikçe uygulayacağın hiçbir politikanın başarıya ulaşma şansı yoktur. Enflasyon düştüğü için faizi düşürüyorlar ama faizi düşürmek için de Enflasyonun rakamları ile oynuyorlar. Sahi aramızda istatistik kurumlarının açıkladığı enflasyon rakamlarına inanan var mı? Varsa hemen koruma altına almak lazım. Çünkü onlar dünyada saflığın sembolü olmuştur.

Faiz oranlarını normal şartlarda piyasalar belirler. İşler iyi gidiyorsa düşürür kötü gidiyorsa riski fiyatlar. Lakin sen Türkiye’deki gibi piyasalara müdahale edersen iş farklı boyutlara gider.

FAİZ BAĞIMSIZ MERKEZ BANKASI’NIN EN ÖNEMLİ SİLAHIDIR

Peki Merkez Bankası bağımsız mı?

17 yıldır aynı nakaratı duyuyoruz. Faizler düşürülmeli!.. Kim söylüyor bunu?.. Biliyorsun sen… Peki onu kime söylüyor? Muhtemelen kendine… ‘’Enflasyon nedeni Yüksek faizdir, faizleri düşüreceğim, ahdim olsun’’ diyor, ‘’vatan satmak yüksek faizle olur’’ diyor!.. Ee bunları dedikten sonra Faizler yükseldi… O zaman vatanı satanı bulun şimdi… Son olarak ‘’faiz ısrarcıları karşısında beni bulur’’ demişti. Elma dersem çık armut dersem çıkma… Aradılar taradılar karşısında kimseyi bulamadılar sonra gittiler faizleri patlattılar.

FAİZİN ARTTIRILMASA, BU SEVİYELERE KADAR ÇEKİLMESEYDİ NE OLACAKTI?

Dolar fiyatı hiç durdurulmayacaktı! faiz dediğin enflasyonla tasarruf oranı ile Cari denge ile bütçe açığı ile siyasetle, dış politika ile beklentilerle ve daha onlarca şeyle alakalıdır. Daha doğrusu net olarak kendisini Merkez Başkanı olarak atasa bütün tartışmalar ebediyen geride kalsa ‘’faiz sebeptir enflasyon neticedir’’ dediği sürece ne yapılsa boşunadır.

Günlerdir herkes Merkez Bankası’nın faiz hamlesini bekliyor. Aslında kimsenin faizde falan ilgilendiği falan da yok. Faiz kararı dolar kararını etkileyecek ya belki de ondan bu kadar merak ediliyor. Karar sonrası Dolar ne olacak? Bütün hikaye bundan ibaret. Bu faiz düşürüldükten sonra artık dolar ciddi olarak düşüş beklemek Almanya 2. Ligi’nde iddia kuponu yapıyorsun demektir. Çok ciddi riskler alıyorsun demektir. Eğer beklentiler üzerinden düşüş yapılırsa ki beklentiler yaklaşık 300 baz puan civarında ,faiz düşüşü bundan daha kuvvetli olursa, dolar kuru matematiksel olarak buralarda durmaz. Yukarı doğru çıkmaya başlar! Belki aniden fırlama az ama İlla trende girer. Sonraki faizlerin indirim sürecinde de kur arttıkça arttıkça artar. Çünkü dolarla faiz her zaman ters orantılıdır. Mesela yüzde yirmi faiz aldığınızda yüzde on beş stopaj kesiliyor. Aslında %17 net faiz alıyorsunuz. Haliyle enflasyon ile kafa kafaya gelince aldığın faiz, aslında faizden para kazanmamış oluyorsun. Sen de gidip dövize para yatırıyorsun. Bugün bankadaki mevduatların %55’i dövizde. Böyle bir tabloda ne reform yapabilirsin ne para politikaları uygulayabilirsin. Tek yapabildiğin vergileri artırıp bütçeye yamamak olur. Aslında sen bu bütçe açı ile faizleri de indiremezsin ya neyse… Bütçe açığını kapamadan faizleri hızlı bir şekilde indirmenin ısrarını yaparsan çıkacak faturayı da ödemeye hazırlanmam gerekir E tabii faturayı vatandaş ödediği için deneme yanılma yoluyla yöntemi ile devam ediliyor.

FAİZİN BAZI EKONOMİLERDE DÜŞÜK BAZI EKONOMİLERDE YÜKSEK OLMASININ İKİ ANA NEDENİ VARDIR!

Öncelikle senin ülkenin parası yok tasarrufunda az ise başka ülkenin parasını ihtiyaç duyarsın. Yani dış kaynağı muhtaçsındır. İşte bu Ahval ve Şerait içerisinde dış kaynakları ülkene çekebilmek için faizi yüksek tutmak zorundasındır. Bir diğeri ise enflasyon düşükse faizi düşük tutabilirsin. Eğer enflasyon yüksekse Merkez Bankası ve Bankalar faizi yüksek tutmak zorundadırlar yoksa insanlar paralarını koruyamazlar, paralarını güvenmezler ve başka kaynaklara kayarlar. Halen böyle stratejik bir ortamda ülkenin ekonomik sorunlarını yegane sorun çözümleri faizlerin indirilmesiymiş gibi davranıyorlar. Tamam faiz indirmesi iyi de, ortam müsaitse… Faiz düşürülmesi tüketimin canlanması, üretimin artması, yatırımların başlaması, borç yükünün hafiflemesini sağlar. Ama bunlar bizde maalesef olmayacak! Neden olmayacak? Çünkü Merkez Bankası’nın faizleri düşürmesi nedeniyle bankaların verdiği kredilerin faizlerinin düşmesi imkansız… Zaten sizden gidip krediye başvurup da onunla domates patates biber alınması beklenmiyor ki… Ev almanız araba almanız bekleniyor. İyi de Bankaların kaynakları kalmadı… Batık krediler erteleye erteleye kaynaklarını dondurdular. Siz sanıyor musunuz ki ‘’vay be Faizler düşürüldü hadi yatırım yapıp koşup makine alalım, işletmemizi büyütelim, gazeteye ilan verelim 7 bin kişi daha işe alalım’’ diyen bir işletmeci var mıdır acaba? Satamadığın malın üretim kapasitesini neden arttıracaksın ki? Ülkede insanların geliri artmıyor ki mallar satılsın. Oysa her zaman ki gibi bizim iktidarın derdi hızlı büyümek. Maalesef uyguladıkları mevcut politikalarla faizleri çok hızlı düşürseler bile artık Türkiye hızlı büyüyemez. İşte bunu göremiyorlar.

FAİZLER DÜŞÜRÜNCE NE OLACAK?

Sanayici, KOBİ, vatandaş daha ucuz krediyi ulaşacak. Üretecek, tüketecek, Türkiye büyüyecek… Teori bu… Pratikte ise neredeyse 10 küsür yıldır kredilerle büyüyoruz. Bankalar bütün bu dağıttıkları kredileri hep yurtdışından borç aldılar. Zira Kredi alabilecek kapasiteye sahip herkes nerdeyse kredi alıp borca gömüldü. Bu saatten sonra sen kredi faizlerini %5’e dahi indirmiş olsan Türkiye hızlı büyüyemez! Kredi alma kapasitesi ve kredi verme kapasitesi çok düştü.

PEKİ FAİZLERİ KİM ARTTIRIYOR?

Herkesin dediği üzere… Faiz lobisi… Faiz lobisi kim?.. Her zamanki gibi bankalar diye bilinse de halbuki durum hiçte öyle bilindiği gibi değildir. Çünkü faiz artışında bütün bankalar zarar görür! Bankalar için zarar görmek isterler mi hiç?.. Bankalar mevduat ile kredi arasındaki farktan para kazanırlar. Faizler yükselirse önceden vermiş olduğu kredilerden zarar ederler. Gidip de bundan sonra verecekleri krediye hesaplayamaz hale gelirler. Yani diyeceğimiz odur ki faiz lobisi diye bir şey yoktur! Zaten dünya literatüründe de böyle bir lobi yoktur. Bu sözcüğü literatüre kazandıran kimdir biliyor musunuz? Google’dan arayın ilk yazanlar sabah ve zaman gazetesidir. Kaynağı onlar… Zaten ‘’interests Rate’’ lobi dediğiniz zaman hemen hemen hepsi Türkiye ile ilgili yazılardır. Bir de ‘’İnterest Lobby’’ vardır. Bu çıkar grubu demektir. Bununla karıştırmayın.

Faizleri düşüren her ülkenin parası değer kaybeder. Çünkü daha az kazandırmaya başlamıştır. Hele bir ülkede bizim gibi parasal gevşemeye meraklı bir iktidar varsa parası kaçınılmaz olarak uzun vadede değer kaybeder. Faizler ve enflasyon yükselir. Yani diyeceğimiz odur ki yalandan birkaç aylık indirime gidiliyor. Sen git Merkez Bankası’ndaki 40 küsürlük milyar TL’sine el koyuyorsun, 400 milyar liralık yapılandırma paketi açıyorsun, sonra da faizleri indiriyorsun… Üstüne üstelik tamda faizleri indirmekten açılmışken ABD Başkanı Donald Trump tam 180 derece dönerse, Amerika’dan CATSAA yaptırımları gelirse, şapa oturursun… En iyisi dilimizi ısıralım konuyu kapatalım….