Gündem

CHP’li Öztrak’tan çok tartışılacak açıklamalar: Geçmişi yediler, geleceğe ipotek koydular

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bugün CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında iktidar tarafını kızdıracak çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Öztrak AKP iktidarını, mevcut ekonomi rakamlar üzerinden eleştirdi. CHP’li Öztrak şunları söyledi;

GEÇMİŞİ YEDİLER, GELECEĞE İPOTEK KOYDULAR

‘’Damat bir yandan gidiyor yabancı haber ajanslarına “Türkiye’nin güçlü mali tabloları güven veriyor” diye dil döküyor; öbür yandan kendine bağlı “Borçlanma Genel Müdürlüğü” kuruyor. “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” demezler mi adama. Mali dengeler bu kadar güçlüyse, Borçlanma Genel Müdürlüğü’ne neden ihtiyaç duydunuz. Ben söyleyeyim, devri iktidarlarında ülkenin dış borcu 3,5 kat artmış 453 milyar dolar olmuş. Devletin iç borcu 4,5 kat artmış 700 milyar Lirayı aşmış. Bu da yetmemiş ellerinde artık satıp savacak mal da kalmamış. Son 16,5 yılda 63 milyar dolarlık, cumhuriyet döneminden ve ondan sonraki hükümetlerden kendilerine intikal eden fabrikaları, tesisleri, arsaları, arazileri satmışlar. Türkiye’nin geçmişini yemişler, geleceğine de ipotek koymuşlar’’ dedi.

Öztrak konuşma satır başlarında yap-işlet-devret modeli ile devletin ne kadar zarar ettirildiğine dair bazı iddialarda bulundu.

KÖİ’LERE BİR YILDA 20 MİLYAR TL GARANTİ PARASI AKACAK

Milletin kesesinden tek kuruş çıkmayacak deyip yaptıkları Kamu-Özel İşbirliği projeleri bugün tam bir kara delik olmuş. Milletin yatmadığı hastane, geçmediği köprü ve yollar için milyarlık garantiler vermişler. Hem de dolarla, avroyla. Dün Sayın Genel Başkanımız rakamları açıkladı. Ben, bir kez daha tekrar edeyim. Sadece geçen yıl bütçeye bu projeler için 6 milyar lira ödenek koydular. Bu yıl aynı ödeneği 9,7 milyar liraya çektiler. Gelecek yıl da tahmini olarak 20 milyar lira sırf bu projeleri garantileri için bütçeden ödeme yapmayı öngörüyorlar. Peki bu garantiler neden verildi? Bir avuç havuz müteahhidi abat olsun diye. Abat olurken de utanmadan, sıkılmadan bu millete sövsünler diye verildi herhalde. Bu millet bunları unutacak mı?

Faik Öztrak, işsizlik rakamlarına ve Ekonomi Berat Albayrak’ın ekonomi politikalarına değinerek çok sert açıklamalarda bulundu;

İŞSİZLİK RAKAMLARI EKONOMİNİN AĞIR HASTA OLDUĞUNU GÖSTERİYOR

Bu sabah Haziran ayı işsizlik rakamları açıklandı… Ekonomi sağlıklı mı? Yurttaşlarımız mutlu mu? Milletimizin karnı tok mu, sırtı pek mi? Bunu en iyi işsizlik rakamlarından anlarız. Eğer bir ülkede milletin işi varsa, yine o ülkede gençler üniversiteden mezun olduğunda iş bulabiliyorlarsa, o ülkede işler yolundadır. Ekonomide çarklar dönüyordur. Ama bugün açıklanan işsizlik rakamları bir kez daha şunu gösterdi, ekonomimiz ağır hastadır. İşsizlik Haziran’da yüzde 13’e yükselmiş. Yani geçen yıldan bu yana artış 3 puana yakın.

GERÇEK İŞSİZ SAYISI 7,7 MİLYON KİŞİ

İşsiz sayısı, 938 bin kişi artmış 4 milyon 253 bine çıkmış. İşsiz sayımız son 7 aydır her ay yıllık 900 binin üzerinde artıyor. Aslında biz bu durumu hiçbir krizde görmemiştik. Gerçek işsiz sayımız ise, son bir yılda 1 milyon 120 bin kişi artarak 7 milyon 724 bine ulaşmış. Oradaki artış 1 milyonun üstünde.

TÜİK’İN BAŞINDAKİ DAMADIN ARKADAŞI KALEMİ ELİNE ALMIŞ

Ama iş gücüne katılanların sayısındaki artışa baktığımızda ilginç bir durumla karşı karşıyayız. Son bir yılda çalışma çağındaki nüfus 800 bin kişi artmış. Bu defa bu ayda sadece 137 bini işgücüne katılmış. Bugüne kadar incelediğimizde mevcut seride bu kadar düşük bir işgücüne katılım yok. İşgücüne katılanların sayısı geçen yılki kadar artsaydı bugün size söylemiş olduğum 4 milyonluk işsiz sayısı 538 bin kişi daha yüksek olacaktı. Anlaşılan TÜİK’in başında oturan damadın arkadaşı yine kalemi eline almış bazı düzeltmeler yapmış. Verilerle oynayarak gerçekleri gizleyemezsiniz. Artık mızrak çuvala sığmıyor. İnsanlar işsizlikten inim inim vatandaşlarımız inliyor. İşsizlik milletin canını gerçekten çok yakıyor.

SON 1 YILDA 802 BİN KİŞİ İŞİNİ KAYBETTİ

Bütün bu düzeltmelere rağmen yeni de bu ülkenin umudu ve geleceği gençlerimizin işsizliği son bir yılda, tam 5,4 puan artmış, yüzde 24,8. İş arayan her 4 gencimizden biri iş bulamıyor. Ne eğitimde ne işte olan yani boşta gezen gençlerin sayısı ise 5 milyonu geçmiş. 5 milyon 200 bin. Son bir yılda işte olup da işini kaybeden yurttaşlarımızın sayısı ise 802 bin kişi. İşsizler ordumuza son bir yılda katılan her 100 işsizden 85’i daha önce işi olup da işini kaybedenlerden oluşuyor. Çalışanların sayısındaki azalma 8 aydır sürüyor. Bu kadar yapışkan bir işsizliği ekonominin yüzde 4,7 daraldığı 2009 krizinde dahi görmedik. Burada dikkat çeken bir başka gelişme de son bir yılda 802 bin vatandaşımız işini kaybederken işsizlik sigortasından yararlananların sayısı 657 binde kalmış. Dolayısıyla işsiz kalan her 100 kişiden sadece 82’sine işsizlik sigortasından ödeme yapılabilmiş. Bu işsizlik fonunun başka amaçlar için kullanıldığını açık seçik ortaya koyuyor. Diğer kamu kuruluşlarına para veriliyor, havuz müteahhitlerinin borçları ödeniyor. Burada mevzuat eksikliği varsa ben sarayı, iktidarı bir an önce bu konuda tedbir almaya çağırıyorum.

SARAY, KENDİNİ YAKAN VATANDAŞIN GÖZÜNDEKİ ÇARESİZLİĞE BAKSIN

İş olmayınca, aş olmuyor, milletin de yüzü gülmüyor. Hatırlayın, bu ülkede bir yazar kasa atıldı diye, iktidar düşmüştü. Ama bugün insanlar Ankara’nın göbeğinde kendini yakıyor. Bu vatandaşımızın, Sayın Recep Peker’in gözlerindeki çaresizliğe Sarayın bakmasını istiyorum. Bu çaresizliği Sarayın görmesini istiyorum. Aslında bu fotoğraf, 17 yılın sonunda bu iktidarın bu ülkeyi nereye getirdiğini açık seçik gösteriyor. Borç, milletin kemiğine artık dayandı. Bu emekli yurttaşımız borçlarını ödemediği için, maaşına haciz geldiği için kendini yakmaya kalktı Güvenpark’ın ortasında.

SARAYIN İŞİ TIKIRINDA, MİLLETİN SESİNİ DUYMUYOR

Yılın ilk yedi ayında protestoya düşen senet tutarı, geçen seneye göre, yüzde 31 artmış, 12 milyar lira olmuş. Yine bu dönemde karşılıksız çıkan çekler yüzde 53 artmış. Bankaların tahsil edemediği bu dönemde borçlar yüzde 55 artmış 124 milyar liraya çıkmış. Milletin yuvası yıkılıyor. Kimsede huzur kalmadı. Sosyal dengelerimiz sarsılıyor. Yurttaşlarımız sosyal medyadan sessiz çığlıklarını duyurmaya çalışıyorlar. Ama milletin sesini ne Saray sosyetesi ne de havuz medyası işitiyor… Onların işler tıkırında. Kanatlı kanatsız, tekerlekli tekerleksiz, yüzen yüzmeyen, her cins sarayları var oralarda oturup milleti unuttular. Daha yeni Almanya’dan, her biri 80 milyon liralık dört tane lüks araç almışlar. Niye almışlar? Sorarsanız niye aldınız? Millet bu kadar sıkıntı içinde niye tasarruf yapmıyorsunuz dediğinizde cevap hazır. Sarayın itibardan tasarruf olmaz. Biz boşuna söylemiyoruz. “Ülke yönetilmiyor, ülke savruluyor”. Bunlar israfın, debdebenin, şatafatın doruklarında gezerken milletten iyice koptular. Bir tarafta debdebe, israf, saltanat; diğer yanda perişanlık kol geziyor. Sabah namazıyla dükkânını açıp, siftah yapmadan, Akşam ezanıyla dükkânını kapatan esnaf perişan… Mazot, gübre, ilaç fiyatlarıyla, para etmeyen mahsulü arasında sıkışmış, tarlada döktüğü alın terinin karşılığını alamayan bankaya borcunu ödeyemeyen çiftçi perişan.

AYÇİÇEĞİ ÜRETİCİSİNİN FERYADINI DUYAN YOK

Dün Genel Başkanımız pamuktan bahsetti. Bugün ben kısaca ayçiçeğinden bahsedeyim. Ayçiçeği üreticisi malını nereye satacağını bilemiyor. Referans fiyat, gümrükler konusunda gerekli ayarlamalar yapılmadığı için şu anda ithalat fiyatı Tarım Bakanının açıkladığı ayçiçeği fiyatının altında. Dolayısıyla da tüccar mal almıyor. Birlik var, birliğinde gücü bu malın tamamını almaya yetmiyor. Ama ayçiçeği üreticisinin feryadını duyan yok.

82 MİLYON VATANDAŞ, BİR AVUÇ SOSYETEYİ MUTLU ETMEYE UĞRAŞIYORUZ

Elektrikten, doğal gaza, sigaradan çaya zam yağmuru altında millet sırılsıklam. Buna karşılık Saray yüzde 4+4 maaş zammıyla, memura evini geçindir diyor. Ay sonunu getiremeyen, tefecinin, faizcinin eline düşmüş, çareyi kendini yakmakta arayan emeklimiz perişan… Ama memlekette mutlu bir kesim var. O da Saray Sosyetesi. 82 milyon çalışıyoruz, bir avuç sosyeteyi mutlu etmeye uğraşıyoruz.

ÜRETENİN SARAY NEZDİNDE PAYDAŞ VE YANDAŞ KADAR İTİBARI YOK

Ekonominin başındaki Damat zaten her gün harikalar diyarında geziniyor. Çiftçilerimizin Ziraat Bankasına ödeyemediği borçlarda ciddi bir artış var. Çiftçimiz bu borçlarda yapılandırma bekliyor. Ama saray yandaş borçlarını yapılandırmaya öncelik veriyor. Çiftçinin, esnafın, memurun işçinin, sanayicinin derdine çare aramıyor. Çünkü üretenlerin, alın teriyle para kazananların saray nezdinde paydaş ve yandaşlar kadar itibarı yok.