Gündem

İspat edersen cumhurbaşkanlığını bırakırım demişti!

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM CHP Grup Toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘’Man Adası’’ ile ilgili para transferi yapıldığı iddialarına yönelik ‘’İspat edersen cumhurbaşkanlığını bırakırım’’ sözlerini hatırlattı. Man adasına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın akrabaları tarafından hangi tarihlerde kimler tarafından para transferi yapıldığını iddia ederek tek tek açıklayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu dava ile ilgili çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu Man Adası davası ile ilgili şu açıklamaları yaptı!

‘’Olay neydi hatırlatayım, unutuluyor. Olay şuydu, aslında Erdoğan’a teşekkür ediyorum tekrar bu olayı gündeme getirdiği için, Man Adasında 1 Sterlinlik bir şirket kuruldu, sermayesi 1 Sterlin. Yani bugünkü parayla 7 lira 44 kuruşa kurulan bir şirket. Kim kurar? Sıtkı Ayan. Bir süre sonra bu 1 Sterlinlik şirketi Kazım Öztaş’a devreder. Bir süre sonra, devirden sonra, 15 milyon dolarlık bir ticaret oluşur, bir ticaret trafiği bir para trafiği oluşur. Bunun tamamını ilgili bankanın dekontlarını okuyarak, artı paranın yurtdışındaki muhabir bankaya giden paranın swift kayıtlarını açıklayarak kamuoyuna duyurmuştum’’ diyen Kemal kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti.

SAVCILIK BELGELERİN GERÇEK OLDUĞUNU DOĞRULADI

Oğlu, Erdoğan’ın oğlu Burak Erdoğan’ın aldığı para 1 milyon 450 bin dolar, 4 Ocak 2012’de de 2 milyon 300 bin dolar. Sordum, bu para niye geliyor? Bu para neden gitti ve neden geldi? Kardeşi Mustafa Erdoğan 15.12.2011’de 2 milyon 500 bin dolar, 26.12’de 1 milyon 250 bin dolar. Eniştesi Ziya İlgen 2 milyon 500 bin dolar, 26.12.2011’de 1 milyon 250 bin dolar. Dünürü Osman Ketenci 1 milyon 250 bin dolar, tekrar aynı şekilde 1 milyon para daha gidiyor ve tekrar geliyor. Eski özel kalem müdürü Mustafa Gündoğan, o da 1 milyon 250 bin dolar, sonra da 250 bin dolarlık bir para trafiği daha var. Bunların tamamını banka kayıtlarını açıkladık, dekontlarını açıkladık. Muhabir bankayı, New York’a paranın swift kayıtlarıyla nasıl gittiğini, oradan nasıl döndüğünü de açıkladık. Götürdük belgelerin tamamını Ankara’da savcıya teslim ettik. Sahtedir dediler. Savcı inceledi, bankaya sordu, muhabir bankalara sordu, belgelerin tamamı doğru. Erdoğan ne diyordu? “İspat edersen cumhurbaşkanlığını bırakırım” diyordu. Bırakamıyor. Yüzde yüz doğru mu? Yüzde yüz doğru. Bırakamıyor, ne yapacak? “Senin hakkında dava açacağım” dedi, aç ne olacak yani. Açtı davaları.

Kılıçdaroğlu, göstermiş olduğu belgelerin gerçek olduğundan dolayı hakkında açılan davanın düşürüldüğünü ve bu sebepten dolayı da ilgili hakimlerin değiştirildiğini iddia etti. Konu hakkında konuşan Kılıçdaroğlu şöyle dedi…

DAVANIN DÜŞTÜĞÜ MAHKEMENİN HÂKİMLERİNİ DEĞİŞTİRDİ

Nasıl dava açtı yalnız? Davayı açtı, davanın düştüğü mahkemenin hâkimlerini değiştirdi. Namuslu, dürüst, ahlaklı, hukuku bilen hâkimleri görevden aldı, yerine militan hâkimleri tayin etti. O hâkimler de beni cumhuriyet tarihinde görülmemiş büyüklükte tazminata mahkum ettiler. Ne dedi? Bak gördünüz mü, haklı olsaydı tazminata mahkum olmazdı. Ama ben haklıyım, Allah’ın huzurunda da ben haklıyım, tüyü bitmemiş yetimin huzurunda da ben haklıyım.

Erdoğan ailesinin bu dümenini açıkladım doğru; damat var, dünür var, enişte var, oğul var, hepsi var. Şu soruyu sordum, bu para trafiği nedir? Erdoğan bir açıklama yaptı. Bu bir şirket satışıdır dedi. Demek ki doğru, o da doğruladı, ama hâlâ istifa etmiyor. O da doğruladı. Şu soruyu sordum: Bu şirket hangi şirket? Nasıl olur da 1 Sterlinlik, yani 7 lira 44 kuruş sermayesi olan bir şirket 15 milyon dolarlık bir şirketi satın alır, nasıl oluyor bu iş? Bunun cevabını şu ana kadar almış değilim. 82 milyonun huzurunda yine soruyorum: Bu şirket hangi şirket? Senin ailenin 15 milyon dolarlık gelirini elde etmesine yol açan bu şirket hangi şirket?

VERGİ ÖDEMEMEK İÇİN…

Ben açıklayayım, şirketi değil, bu dümeni niçin çevirdiklerini. Türkiye Cumhuriyeti Devletine vergi ödememek için. Bir daha söylüyorum, Türkiye Cumhuriyeti Devletine vergi ödememek için Man Adasında bir uyduruk şirket kuruluyor, ona bir başka şirket mallarını satıyor, dolayısıyla Türkiye’ye gelen para için beş kuruş vergi ödenmiyor. Esnaf vergi ödüyor, çiftçi vergi ödüyor, asgari ücretli vergi ödüyor, sanayici vergi ödüyor, herkes vergi ödüyor Erdoğan ailesi Man Adasındaki bu kumpas dolayısıyla beş kuruş vergi ödemiyor.

Şimdi yine soruyorum: Sen Türkiye Cumhuriyeti Devletine vergi ödememek için bu kumpasları kuranları baş tacı ediyorsun da, esnafı niye perişan ediyorsun, çiftçiyi niye perişan ediyorsun? Ben bunu sorunca yeniden tazminat davası açacaklar. Açmazsanız namertsiniz, açmazsanız! Ben bunu söylemezsem tüyü bitmemiş yetimin hakkını kim savunacak, fakirin fukaranın hakkını kim savunacak? 15 milyon doları alır götürürsün beş kuruş vergi vermemek için. Tazminata mahkûm edecekmiş! Bütün davaları kazanacağım. Adalet burada olmasa bile dünyada adalet vardır, milletin vicdanında adalet vardır.

O HAKİMLERE MEYDAN OKUYORUM

Sanıyor ki, ben para pul işinden çok korkarım. Benim parayla pulla işim yok, Dolar’la Euro’yla benim işim yok. Benim işim ne? Birisi açsa o iş benim işimdir, onun derdini ben dile getireceğim. Hem cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturacaksın, hem Türkiye Cumhuriyeti Devletine beş kuruş vergi vermemek için kumpaslar çevireceksin. Ben bunu söyleyince de hâkimlerin aracılığıyla bana gözdağı vermeye kalkacaksın. O hâkimlere de meydan okuyorum ben, o hâkimlere de! Sizde hâkimlik kimliği yok zaten, hâkimlik ahlakı yok sizde. Onlar da versinler mahkemeye, sanıyorlar biz çekineceğiz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını sonuna kadar savunacağım değerli arkadaşlarım. Man Adasını yeniden hatırlattığı için de Erdoğan’a teşekkür ediyorum’’ dedi…