
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Halk TV’den Özlem Gürses’in gündeme ve corona virüsü salgınına ilişkin sorularını yanıtladı. Ekrem İmamoğlu buarada kendisine sorulan soruları yanıtlarken sokağa çıkma yasağı hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na “Dün gece 3 saatlik bir periyotta yaşanan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun önce ilan edilen, ardından Cumhurbaşkanı tarafından reddedilen istifasıyla ilk soruma başlamak isterim. Ulaştırma Bakanı görevden alındı sabaha karşı bir saatte, ardından bunu yaşadık. Bütün bu gelişmelerin, sizinle, CHP’li belediyelerle bir ilişkisi var mı? Siz gündemi nasıl okudunuz?
EKREM İMAMOĞLU’NUN AÇIKLAMALARI
Bunun üzerine Ekrem İmamoğlu’nun açıklamaları şöyle oldu:
“Bizim ilişkili olacağımızı düşünmüyorum. Tamamen bir siyasi partinin, hükümet içerisindeki kendi işleyişiyle ilgili bir süreç. Benim tek temennim, açıkçası bu süreçte olabildiğince, ilgili olan tüm bakanlıklarla en sıcak ilişkiyi kurabilmek. Çünkü hem görevimizin gereği bu hem de bu görevi yapan atanmış bakanların görevinin gereği bu.
Dolayısıyla kimin olduğundan ziyade, nasıl bir süreç işletildiği bizi ilgilendiriyor. Bu manada hem şeffaf hem ilişkinin maksimumu düzeyde olduğu ve faydalı bir ilişkiye dönüştüğü bir süreci, açıkçası diliyorum. Bunun, 16 milyonluk bir kenti yönetirken, en çok ihtiyaç duyduğumuz iş olduğunu belirtmek isterim.
Zira son dönemde hem Sağlık Bakanı’yla 3 kez telefonda görüşüp ilettiğim hususlar oldu. Hem de özellikle bağış sürecinden sonra 2 kez Sayın İçişleri Bakanı’yla da telefon görüşmelerim oldu. Faydalı olanlar oldu, sonuca erişmeyenler oldu ama neticede bir iletişim vardı. Umuyorum faydalı iletişimi devam ettireceğimiz günlerde beraber çalışırız.”
SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI AÇIKLAMASI
Bunun yanı sıra İmamoğlu’na “İstanbul ve kritik iller özelinde neden sokağa çıkma yasağı alınmıyor? Bununla ilgili bir öngörünüz veya tespitiniz var mı?” şeklinde bir soru daha soruldu.
Bu bağlamda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açıklamaları şöyle oldu:
“Ben, 24 Mart’tan beri, sokağa çıkma yasağı konusunda çağrı yapan bir Belediye Başkanı’yım. 24 Mart’ta ben bu çağrıyı yaptığımda, bunu aklımla uyduracak birisi değilim. Biz, bu süreçlerde kendimizi, akla ve bilime emanet ettik. Başka da bir yolu, yöntemi yok zaten. Dünyanın da yaptığı bu. Biz, o akılla ve bilimle bu süreci hep dile getirdik. Ne acıdır ki, nelerle nelerle suçlandık; terör örgütü, sokağa çıkma yasağıyla ilgili bir sürü kavramalar, uydurma birtakım teoriler, komik komik ifadeler…
Ben ismini anmak istemiyorum; son sokağa çıkma yasağı sürecinde de aynı şekilde yazılar yazıldı. İstanbul’daki Pandemi Kurulu’na 2 defa katıldım. Oradaki sağlıkçı katılımcılar, tıp insanları, bilim insanları bu konudaki kararlarının net olduğunu ifade ettiler, en az 2-3 haftalık bir sokağa çıkma yasağının olması yönünde. Sonrasında önümüze, yanlış bir başlangıçla, 2 günlük sokağa çıkma yasağı kondu. Sayın Cumhurbaşkanı’mız, 2 önümüzdeki hafta sonu için 2 günlük sokağa çıkma yasağını ilan etti. Ben, yanlışa devam edildiğini düşünüyorum. Faydalı olmadığı yönünde hem ilmi hem tıbbi yaklaşımlar söz konusu.
Bu, sadece birazcık nefes almaya benziyor. Süreç bulaşmaya devam ettiği taktirde, şu anda yoğunluklar onu gösteriyor, ne yazık ki faydalı bir işlem, eylem olmayacak. Bu konuda, niçin 2-3 haftalık bir sokağa çıkma yasağının, özellikle Türkiye’deki pandemi sürecinin en az yüzde 65’inin yaşandığı İstanbul’da uygulamamakta direnirler, ben bunu anlamış değilim. İnanın artık insanın nefesi tükeniyor bu konuda ısrar etmekten”