Dijital para, geleneksel kağıt para ya da madeni para gibi değerlilik, kabul edilirlik, ticaret, biriktirme, ve borç verme işlerine yarayan ama gene de bazı farkları olan bir sayısal unsur, bir değişim aracı, bir döviz cinsidir.
Dijital paraya şu sebeplerden sanal para da denir:
-Dijital para eritildiklerinde pek değer kaybetmeyen altın ve gümüş paralar gibi değerini gram olarak içinde taşımaz, bir yerlerde altın gibi değerli bir karşılığı emanette olan bir belge de değildir.
-Dijital para özelliklerinin taklidi zor olan ve detayları herkesçe bilenen fiziki bir nesne de değildir.
-Her dijital para onu geliştiren ve hayata geçirenlerce kontrol edilir.
-Dijital para devlet veya kanun gözünde genel geçerliliği olan bir değişim aracı değildir, bu yüzden sadece belli gruplar içinde kullanılabilir.
-Dijital paranın kağıt yerine bilgisayar dosyaları kullanan, kayıtları koruma ve ispat için kripto şifreler kullanan, bu yüzden ağ ortamında kullanıma uygun değeri bu parayı “basan” ve onun taahhüdünü kabul edenlerce anlamlı senet tarzı bir değerli not özeliği taşıyan belge olduğu düşünülebilir.
Bu bakımdan çaycıdan çay, fırıncıdan ekmek almak için toptan satın alınan plastik poletlerin sayısal ya da sanal benzeri, ama elektronik ortamda olan örn. önceden ödemeli telefonlarda kontör, hediye kartlarında kart örgütüne emanet edilmiş para, bazı toplu taşımacılık uygulamalarında önceden ödenmiş bilet (örn. akbil) gibi şeyler de dijital paradır.
Dijital para, ayrıca banka banka mevduatı gibi bir özel bankadaki veya diğer finansal kuruluştaki istihkakdır.
Dijital para banka kartları, kredi kartları, internet bankacılığı, mobil bankacılık gibi yollarla gittikçe daha yüksek oranda banknot ve metal paranın yerini almaktadır. Gelecekte paranın tamamen dijital olacağı iddia edilebilir.
Mart 2018’de, Marshall Adaları dünyada bir ilki gerçekleştirip “sovereign” adlı ulusal dijital parayı çıkarttı ve ülkenin geçerli parası olduğunu ilan ettiler.
Dünyada 5G teknolojisinde önde giden Çin, dijital para sistemini de ilk hayata geçiren büyük ekonomi olmaya doğru gidiyor. Halihazırda Alipay ve WeChat ile dijital ödeme sistemine aşina olan Çin halkı, koronavirüs karantinası sırasında e-ticarete, dolayısıyla dijital ödeme sistemlerine daha fazla yönelmiş.
2014’ten bu yana dijital para geliştirmelerine başlamış olan Çin yeni ekonomi bölgesi olan Xiong’an’da dijital Renminbi kullanımını başlatıyor. İlk pilot bölgede 38 milyondan fazla nüfus var. Akıllı telefonlardaki elektronik cüzdan uygulamalarına yüklenecek olan e-RMB (e-Renminbi) ilk aşamada küçük ölçekli ödemelerin yapılmasına izin verecek. Elinde nakit bulunduranların da bu nakitlerini dijital paraya (e-RMB) dönüştürülmesine doğal olarak izin verilecek. Küresel anlamda dijital paraya geçen büyük ekonomilerden ilki olan Çin’de bazı kamu görevlileri mayıs ayından itibaren ücretlerini e-RMB olarak alacaklar.
DİJİTAL PARA, KRİPTO PARA DEĞİLDİR
Dijital paralar ile kripto paraları karıştırmayalım. Zira dijital paralar, hali hazırda kullanılan ulusal paraların yerini alacak. Aslında halihazırda hepimiz dijital para kullanıyoruz. Bankadaki IBAN hesaplarımızın arasında gidip – gelen paralar zaten dijital para. Kripto paralar Ulusal Merkez Bankaları dışındaki blokchain sistemlerinde madenciliği yapana verilen “ödül paralar” ve arkalarında herhangi bir otorite yok. Dijital paraların ise öyle değil, arkalarında yine merkez bankaları olacak.
Geçtiğimiz haftanın pek de dikkati çekmeyen gelişmelerinden birisi de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Kasım 2019’da yapılan bir yasa değişikliğine dayanarak Bankalararası Kart Merkezi’ne (BKM) hakim hissedar olarak ortak olmasıydı. Yapılan açıklamada ilgili kanuna atıfta bulunularak “… Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına (TCMB) “ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemlerinin kesintisiz işletimini sağlamak amacıyla sistemik öneme sahip kurulmuş veya kurulacak sistem işleticilerine hissedar olabilme” yetkisi verilmiştir.
DİJİTAL PARA KOŞAR ADIMLARLA GELİYOR
TCMB, ödemeler altyapısına ve yenilikçi iş yapış yöntemlerine ilişkin önemli geliştirme alanları belirlemiştir. Bu doğrultuda yapılacak çalışmalar açısından BKM’nin, mevcut durumda üstlendiği ve temel olarak kartlı ödemeler alanına odaklanan rollerine ilave olarak önemli görevler üstlenmesi planlanmaktadır” denilmiş.
“Geliştirme alanları ve önemli görevlerden” kastın yeni dünyadaki ödeme yöntemlerinde yaşanacak değişimler, dijital paraların virüs sonrasında çok daha hızlı bir şekilde hayatımıza girecek olmasına hazırlık olacağını varsayıyorum. Zira yine 2019 yılında yapılan kanuni değişiklikle ödeme sistemleri ve bunları işleten elektronik para şirketlerinin denetim ve düzenlemesi BDDK’dan TCMB’ye alınmıştı. TCMB artık Türkiye’deki tüm ödeme sistemlerinin tek yasal düzenleyicisi ve denetleyicisi oldu.
DİJİTAL PARANIN TERCİH EDİLMESİNİN 6 SEBEBİ
Negatif faiz için birebir
Koronavirus salgını sırasında paraların virüsü taşıdığı; bu nedenle nakit kullanımından insanları soğutmak için bu virüsün yayıldığına kadar varan komplo teorileri türetildi. Doğru olduğunu düşünmüyorum! Dijital paraların gelişinin hızlanmasının bana göre çok farklı sebepleri var:
1-) Nakit para sistemde oldukça, negatif faiz politikası çalışmıyor! Merkez bankaları politika faizlerini eksiye düşürerek tasarruf sahiplerini bir anlamda ‘cezalandırarak’ tüketime veya yatırıma yönlendirmeye çalışıyorlar. Ancak güven sorunu yaşayan tasarruf sahipleri tüketim veya yatırım yerine parasını bankadan çekip, kasaya ya da yastık altına koyuyor. Böylelikle negatif faize maruz kalmıyor.
Ama bu da MB politikalarını işlevsizleştiriyor. En azından negatif faizin işlevini görebilmesi için nakit paranın ortadan kalkması lazım!
Paraya son kullanma tarihi
2-) “Son kullanım tarihli para” yaratılabilecek! Gelişmiş devletlerin birçoğu vatandaşlarının hesaplarına doğrudan para “indirdiler”. ABD 80 milyon vatandaşının hesaplarına 1200’şer dolar yatırdı. Bu çekler dağıtılmadan önce yapılan bir ankette yüzde 60 oranında “biriktiririm” yanıtı çıkmıştı.
Kriz zamanlarında gelecek endişesi ile tasarruf güdüsü artar. Ancak bu güdü, dağıtılan paraların arzu edildiği gibi ekonomiye tüketim olarak dönmesini engelliyor. Bunun önüne geçebilmek için dijital para sayesinde “son kullanım tarihli” para üretilebilecek. Örneğin 3 ayda harcamadığınız kısmın yüzde 25’i, 6 ay içinde harcamadığın kısmın yarısı hesabınızdan düşülecek denebilecek. Biraz daha büyük ölçekte şirketler, kurumlar için yıllara sari olarak da tasarlanabilir. Dijital paralar bu konuda önemli esneklikler getirecek.
Kuruşuna kadar takip edilir
3-) Yolsuzlukla mücadele kolaylaşacak! Dijital paranın her bir kuruşuna “kuyruk (string)” eklenebilecek. Bu sayede o kuruş ilk defa MB’ndan çıktıktan sonra nerede, ne zaman, kimden kime ödenmiş bilgisi takip edilebilecek.
Kuantum bilgisayar teknolojisi geliştikçe bu çok daha kolaylaşacak. Böylelikle dünya üzerinde ağırlıklı olarak nakit ödenen rüşvet veya benzeri “ödemeler” artık kolaylıkla takip edileceğinden bu konuda önemli kazanımlar olacak.
Kalpazan yok
4-) Kalpazanlıkla mücadeleye gerek kalmayacak! Nakit para ortadan kalktığında ‘kalpazanlık mesleği’ tarihe karışacak. Ne MB’ları nakit paraları taklit edilmesin diye daha güvenli hale getirmek için uğraşacak, ne de kalpazanlar bunları taklit etmekle… Diyebilirsiniz bu sefer de bilgisayar korsanları (hacker’lar) devreye girecek. Sanırım bu konuda haklısınız. Ancak MB eliyle yürütülecek güvenlik sistemleri ve bizlerin “dijital okuryazarlığımız” arttıkça bu riskin yönetilebileceğini düşünüyorum. (Farklı MB’larının sistemlerini hack’lemek için siber saldırı trafiği de mutlaka katlanacaktır!)
Çok düşük komisyon
5-) Düşük işlem komisyonları olacak! Özellikle akıllı telefonlar üzerinden anında yapılacak ödemeler; bankacılık işlem komisyonlarından (Kredi kartı komisyon, kart bedelinin esnafın hesabına geç geçmesi vb) havale masraflarından ve işlem maliyetlerinden tasarruf sağlayacak. Özellikle küçük esnafı ve düşük birim fiyatlı ürün satanları (örneğin simitçi, kestaneci…) çok rahatlatacak. Bankacılar için kötü; bireyler, esnaf ve KOBİ’ler için iyi haber.
‘Büyük Veri’ Merkez’de
6-) “Büyük Veri (Big Data) merkez bankalarına akacak! Çin’de olsun, ABD’de (Fed) olsun ve hatta geçtiğimiz hafta TCMB’nin BKM’de hakim ortak olması ülke ekonomisindeki tüm faaliyetlerden anında haberdar olmasını da beraberinde getirecek. Evet bir anlamda “Büyük Birader” hepimizi izliyor olacak (gerçi şu anda da izliyor!) ama bunun MB’larına, ekonomi politika yapıcılarına değişimleri anlamak açısından çok daha fazla bilgi sağlama açısından önemi olacak.
Ekonominin nabzı
Hadi abartmayalım saatlik veya günlük değil ama haftalık para ve maliye politikası kararları bile alınabilecek hale gelecek. Zira ödeme sistemlerinden üretilen bilgiler doğrudan ekonominin nabzını tutmak anlamına gelecektir. İnsanlar gıda tüketimlerini artırdılar mı, ülkenin ortalama kilosu mu yükseliyor yoksa enflasyondan mı kaynaklanıyor. Bu enflasyon gıda arz güvenliği nedeniyle mi yoksa lüks gıdaya yönelimden dolayı mı oluyor? Akaryakıt harcamalarından ekonominin hızlanıp, yavaşladığını anlamaya kadar birçok konuda politika yapıcılara yardımcı olacaktır.