Ekonomi

İnternet Bankacılığı Kullanan Vatandaşlara Kritik Uyarı ! Paranız Boşa Gidebilir

Banka borç ödeme işlemlerinde internet bankacılığını kullanan vatandaşları ilgilendiren çok önemli gelişme meydana geldi. Tüm bankaların mobil uygulamaları var ve vatandaşlar, cep telefonlarına indirdikleri uygulamaya giriş yaparak kendi hesabını  kontrol edebiliyor, maaşının yatıp yatmadığını görebiliyor, fatura ödemeleri yapabiliyor ve başkasına para gönderebiliyor. Bu konuya ilişkin olarak Yargıtay 13. Hukuk Dairesi ise internet bankacılığı üzerinden para gönderen alan kişileri ilgilendiren önemli bir karara imza attı. Bu karar EFT ve Havale yapan vatandaşları yakından ilgilendiriyor.

Bilindiği gibi mobil uygulamadan başkasına para gönderirken karşımıza çıkan ekranda ödeme türü ve açıklama kısmı yer alıyor. Yargıtay tarafından verilen bu kararda açıklama kısmına yazılacak olanların önemi gündeme geldi.

21 Eylül 2015 ‘te 2 bin, 15 Ekim 2015 günü ise 54 bin lira olmak üzere toplamda 56 bin lirayı Vakıfbank arcılığıyla davalıların miras bırakanına borç olarak gönderildiği halde vefat nedeniyle borcun ödenmediğini, başlatılan takibe davalıların itiraz ettikleri ileri sürüldü. Bu konuya ilişkin olarak itiarazın iptali ve takibin devamına karar verildi.

Bu karara itiraz geldi ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından karar açıklandı. İlk derece mahkemesinin kararını kararı şu gerekçeli karar ile bozuldu:

“Banka dekontunda işlem açıklamasında borç olduğu yazılı olduğu 15/10/2015 tarihli dekontun 54.000,00, TL’lik banka dekontun açıklama kısmında borç ibaresinin bulunduğu görülmüş, 21/09/2015 tarihli dekontun açıklama kısmında ise herhangi bir ibarenin bulunmadığı anlaşıldığından ise 2.000,00 TL’lik talep yönünden davacının iddiasını ispatlayamadığının kabulü gerekir.”

YARGITAY’IN KARARI 

Daha sonra bu dava Yargıtay’a taşındı. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi davayı görüştü ve Bölge Adliye Mahkemesi ‘nin verdiği kararı onayladı. Yargıtay tarafından verilen kararda şu ifadelere yer verildi:

Açılan dava itirazın iptali davası olup icra dosyasındaki değer 56.000,00 TL olarak gösterilmiş ve dayanak banka dekontları 15/10/2015 tarihli dekontun 54.000,00, TL’lik banka dekontun açıklama kısmında borç ibaresinin bulunduğu görülmüş, 21/09/2015 tarihli dekontun açıklama kısmında ise herhangi bir ibarenin bulunmadığı anlaşıldığından ise 2.000,00 TL’lik talep yönünden davacının iddiasını ispatlayamadığının kabulü gerekir.” denilerek kısmen kabul edilip, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalıların, Bozüyük İcra Müdürlüğünün 2016/231 Esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın 54.000,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, fazlaya yönelik istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.

Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve özellikle somut olayın özelliğine göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından davalılar vekilinin bu karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanması gerekir.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Bozöyük 2.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 2016/99 esas 2017/294 karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/2259 E., 2018/1700 K. sayılı kararının süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı, 21.09.2015 tarihinde 2.000,00 TL, 15.10.2015 tarihinde 54.000,00 TL olmak üzere toplam 56.000,00 TL’nin Vakıfbank aracılığıyla davalıların mirasbırakanı …’a borç olarak gönderildiği halde vefat nedeniyle borcun ödenmediğini, başlatılan takibe davalıların itiraz ettiklerini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.

Davalılar vekili, borcun doğum sebebinin açıklanması veya ispat edilecek bir delil sunulmuş olmasının gerekliliğinden bahsederek, davanın reddini dilemiştir.

Davanın reddine dair ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik davacının istinaf başvurusu… Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesince “davacı, davalıların murisine borç olarak gönderdiği paranın iade edilmediğini ileri sürerek talepte bulunmuştur. Davacı ödünç olarak verdiği miktarı banka havalesi yolu ile göndermiştir. Bu durumda dava konusu paranın ödünç olarak gönderildiği hususunda ispat yükü davacıdadır. İlk derece mahkemesince icra takibine ve davaya konu edilen dayanak banka dekontu incelenerek banka dekontlarındaki transfer sebebinin anlaşılamadığı ve yazılı belge sunulmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.

Oysa ki, dosyaya sunulan banka dekontunda işlem açıklamasında borç olduğu yazılı olduğu gibi aynı belgenin okunaklı sureti istinaf aşamasında da dosyaya sunulmuş yine bankanın cevabi yazısında gönderilen ekstrelerde de … hesabından … hesabına borç ibaresi yazılmak suretiyle havale yapıldığı anlaşılmıştır.

Dolayısıyla ilk derece mahkemesinin dekonttaki borç ifadesini ödünç verme olgusunu ispatlamadığından bahisle davanın reddine yönelik vermiş olduğu karar yerinde değildir.

Açılan dava itirazın iptali davası olup icra dosyasındaki değer 56.000,00 TL olarak gösterilmiş ve dayanak banka dekontları 15/10/2015 tarihli dekontun 54.000,00, TL’lik banka dekontun açıklama kısmında borç ibaresinin bulunduğu görülmüş, 21/09/2015 tarihli dekontun açıklama kısmında ise herhangi bir ibarenin bulunmadığı anlaşıldığından ise 2.000,00 TL’lik talep yönünden davacının iddiasını ispatlayamadığının kabulü gerekir.” denilerek kısmen kabul edilip, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalıların, Bozüyük İcra Müdürlüğünün 2016/231 Esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın 54.000,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, fazlaya yönelik istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.

Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve özellikle somut olayın özelliğine göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından davalılar vekilinin bu karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanması gerekir.

SONUÇ

Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. madddesi uyarınca ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin … Bölge Adliye Mahkemesi 19.Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE, aşağıda dökümü yazılı 2.802,44 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 13/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi