Ekonomi

Türkiye sanayi üretiminde ne durumda?

CHP grubu adına TBMM kürsüsünde konuşan Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Türkiye’nin sanayi üretiminde ne durumda olduğuna dair bazı bilgilendirmelerde bulundu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2021 bütçesi üzerine söz alarak konuşan Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, konu hakkında şu açıklamalarda bulundu;

ÜLKEMİZDE SANAYİ ÜRETİMİ

Ülkemiz sanayi üretiminde ne noktada? Durumu daha iyi anlamamız için size birtakım veriler sunmak istiyorum. 2000’li yılların başında ihracattaki yüksek teknolojili ürünlerin payı yüzde 6,73’müş. Yıl 2019 ve bu oran yüzde 3,62’ye düşmüş. 2014 yılında ihraç ettiğimiz emtianın kilogramı ortalama 1,59 dolarmış; sene 2019, bu tutar 1 doların altına inmiş. Türkiye’nin dünya mal ihracatı içindeki payı 2019 yılı itibarıyla yüzde 0,98 ve bu pay yıllardan beri yüzde 1’i aşmıyor.

TÜRKİYE KÜRESEL REKABETÇİLİKTE 61’İNCİ SIRADA

Rekabet gücümüz günden güne erimekte. Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan 2019 Küresel Rekabetçilik Raporu’na göre Türkiye 141 ülke arasında 61’inci sırada. 2014 yılında 43’üncü sıradaymışız; sene 2019, 61’inci sıradayız. Alt parametrelerde durum daha da beter. Özetle Türkiye yeni bir teknolojik değişimin evresinde, görece zayıf ulusal inovasyon sistemi ile kuvvetli küresel değer zinciri arasında sıkışmış, katma değeri yüksek ürün üretmekte zorlanan, rekabet gücünü de günden güne yitiren bir ülke.

EN FAZLA ETKİLENEN KOBİLER OLDU

Konumuz sanayi ise KOBİ’lerden bahsetmeden olmaz. Çünkü ülkemizdeki sanayinin amiral gemisi KOBİ’ler. KOBİ’lerin istihdamdaki payı yüzde 60, ihracat içindeki payı yüzde 55 ve imalat sanayisi üretimindeki payı yüzde 99 ve KOBİ’lerimiz bu ekonomik buhrandan en çok etkilenen kesimlerin başında geliyor. Değerli milletvekilleri, yakın zaman önce parti olarak KOBİ’lere ziyaret yaptık. KOBİ’lerimizi dinledik ve çözüm önerilerimizi Genel Başkanımız madde madde anlattı. Salgın döneminde birçok işletmede siparişler düşmüş, cirolar düşmüş, kapasiteler düşmüş, her şey düşmüş ancak maliyetler artmış. İşin kötüsü, maliyet hesabı yapamaz hâle gelmişler.

KOBİ’LERİN BANKALARA OLAN BORÇLARI

Dolar kurunu takip etmekten işlerini takip edemez hâle gelmiş bizim KOBİ’lerimiz. En kötüsü, ümitlerini kaybetmişler. Onlara göre gelecek karanlık ve artık yeni yatırım yapma iştahları da yok. Maliyetler arttı demiştik, artan bir diğer şey ise borçları. KOBİ’lerimizin bankalara olan borcu Ekim ayı itibarıyla 862 milyar lira, geçen sene Ekim ayında bu rakam 618 milyar liraydı. Artış ne kadar biliyor musunuz? Yüzde 40. KOBİ’lerimizin bankalara olan borcu bir yılda tam yüzde 40 armış, bu inanılmaz bir rakam. Bankaların alacakları takibe koyma süreleri doksan günden yüz seksen güne çıkarıldı ve bu uygulama 2021 Haziranına kadar uzatıldı. Bu uygulamayla amaç firmaların iflasını engellemek. Dünyadaki diğer ülkeler de buna benzer yöntemler uygulamakta ancak 2021 yılının kışında dünyada büyük bir iflas dalgası beklenmekte. Yapılan çalışmalarda 2021 yılında 2019 yılına göre iflaslar yüzde 35 artacak. Geçen sene bütçe görüşmelerinde 2020 yılı için “Kara kış değil, nükleer kıştır.” ifadesini kullanmıştık.

Görünen o ki: 2021 senesi küresel bir krize gebe ve hâl böyle iken dünyanın ekonomik olarak en kırılgan ülkesi Türkiye ve ne yazık ki tartıştığımız bütçe yaklaşan bu nükleer kışa karşı KOBİ’lerimizi, esnafımızı, çiftçimizi, işçimizi kısaca yurttaşımızı korumaktan çok çok uzak.

CHP Samsun Milletvekili Kemal Zeybek’te Türkiye’nin sanayi üretimi hakkında bazı açıklamalarda bulundu. Zeybek şöyle dedi;

AR-GE İÇİN SADECE YÜZDE 1 PAY AYRILMIŞ

Türkiye bilime ve teknolojiye verdiği önem kadar yükselebilecektir. Türkiye’nin Millî Gelirden AR-GE harcamaları için ayırdığı pay, AB ülkelerinde ortalama 2,4 olduğu hâlde Türkiye’de yüzde 1’dir.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının tek adam talimatı, Cumhurbaşkanlığı tarafından ayrılan yaklaşık 12,6 liralık bütçesi Bakanlığın 4,1 milyarlık destekler için ayrılan bütçesi sanayiciye destekçi olamaz. Bakanlığın yayınladığı Sanayi Strateji Belgesi’nde öngördüğü hedefleri millî ve yerli sanayiyle teknoloji olarak da sanayi hamlesinin Bakanlıkça uygulanan teşvik ve destek uygulamalarıyla ilgisi bulunmamaktadır.

KOBİ’LER DESTEK ALMADAN AYAKTA KALAMAZ

Türkiye ekonomisi küçük ve orta boy işletmelere dayanıyor. Sanayilerde çalışanların yüzde 60’ı, yüzde 70’i küçük işletmelerde istihdam ediliyor. Bu işletmelerin destekler olmadan ayakta kalmaları da mümkün değildir Sayın Bakanım. Daha vahimi, bu işletmelerin ekonomik faaliyetten çekilmeleri işsizliğin yüzde 50’yi aşabileceğini söylemek kâinat sahibi olmak değildir, bu şimdiden gözüküyor Sayın Bakan.

TEŞVİK FAİZİ DESTEĞİ

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bir başka adı da teşvik bakanlığıdır. Ülkemizin sanayisinin ve teknolojisinin gelişmesi çok önemlidir. Bakanlığın uyguladığı teşvikler çok fazla mevzuatlarla dolu olup hangi sektöre hangi kuruluşa destek ve teşviklerin verileceği bilinmemektedir. Teşvik sisteminin basitleştirilmesi ve mümkün olduğunca tek bir kuruluşta toplanmalıdır Sayın Bakan. Sanayi Bakanı bütçe kitapçığında belirttiği üzere on yılda 3,2 milyar lira yatırım ve teşviklere kredi faiz destek ödemesi yapıldığını anlatmakta. Son on yılın bütçesini 2020 yılı bütçesiyle eskalasyon yaptığımızda yaklaşık 8 trilyon lira para eder. Böylesine kullanılan bütçede 3,2 milyar lira teşvik faizi desteği verilmesi yeterli değildir, gülünçtür. Yatırım teşvik belgeleri yatırımlarda kullanılan kredilerin faizleri yüzde 100 devlet tarafından karşılanmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı da bunu mutlaka yapacaktır.

Sizin uygulamalarınız üzere, bu desteklerle işsizlik yüzde 20-30’larda devam eder. Sanayi gelişmez, yatırımlar yapılmaz, üretim olmaz, dışa bağımlılık artar, her yıl 70-80 milyar dolarlarda cari açıklar devam eder.

KARŞILIKSIZ PARA BASARAK BU ÜLKEYİ BORÇLANDIRDINIZ

Bütçeyi yapan, “Her şeyi ben yaparım, ben bilirim.” diyen, tek karar alıcı Cumhurbaşkanına sesleniyorum: Bu bütçeyi siz yaptınız, Bakanın eline de verdiniz. Sanayiciyi destekleyin, yatırımcılara daha çok kredi kullanım miktarları açılsın, kullanılan kredilerin taksit ödeme süreleri uzatılsın, faizlerin yüzde 100 tamamı ödensin, yatırım olsun, istihdam olsun, üretim olsun, insanlar iş bulsun. Karşılıksız para basarak bu ülkeyi borçlandırdınız. Çocuklarımızın geleceğini yok ettiniz. Merkez Bankasının aracılığıyla Halk Bankası’na, Vakıf Bankası’na, Ziraat Bankası’na ülkenin elde etmediği, karşılığı olmadığı paraları pompaladınız.

Sayın Bakan, bu ülkede sanayicinin yatırım yapması, işçinin, üreticinin iş bulması, üretim yapması ülkenin ekonomisinin sağlıklı büyümesi demektir. Bu bütçe, sanayicinin, esnafın, işçinin, çiftçinin, zanaatkârın, memurun, emeklinin, öğrencinin, hakkı yenenlerin bütçesi değildir.

İŞ-AŞ YAZARAK İNTİHAR ETTİ

Arkadaşlar, dün ilimde bir olay oldu, Canik ilçemizde. Bir yurttaşımız ellerine “İş, aş.” yazarak intihar etmiştir. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına sabır diliyorum. Çok üzücü bir olay. İşte, eline “iş, aş.” yazıp intihar eden… Bu ülkeyi bu hâle getiren, bu insanların intiharlarına neden olan bu siyasal iktidarı kınıyorum.