Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi olarak bilinen ‘’İstanbul Sözleşmesi’’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararı ile feshedildi. Karar Resmi Gazete’de yayınlandı. Peki, İstanbul sözleşmesi nedir? Kadınları nasıl korur? Kimden korur? Sözleşmenin hedefi nedir? İşte detaylar…
İstanbul Sözleşmesi Resmi Gazete’de yayımlanan 3718 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile feshedildi. İstanbul Sözleşmesi’nin Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca yasayla onaylanarak yürürlüğe girdiğini belirten muhalefet ise, böyle bir sözleşmeden Cumhurbaşkanı kararnamesiyle çıkarılamayacağı ve dolayısıyla, TBMM yeni yasa yapmadıkça İstanbul Sözleşmesi yürürlükte olduğunu söyledi.
İlk tepki verenler arasında olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu: “Bu, her görüşten kadının yıllardır verdiği mücadeleyi hiçe saymaktır. Her şeye rağmen kazanan “eril akıl” değil kadınlar olacaktır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi kararına ilişkin “Çareyi dışarılarda aramaya, başkalarını taklit etmeye gerek yoktur. Çözüm bizatihi gelenek ve göreneklerimizde, özümüzde mevcuttur” dedi.
Avukat Metin Günday, sözleşmenin iptal edilmesine ilişkin yaptığı açıklamada ‘’İstanbul Sözleşmesinin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile feshedilmesi, yürütmenin yasama fonksiyonunu gasp etmesidir; hukuken “yok” hükmündedir. Tabii açık ve bariz bir biçimde hukuka aykırı bu CBK’nin yokluğunu saptayabilecek bir yargı yerinin var olup olmadığı ayrı bir sorun…’’ ifadeleri ile tepki gösterdi.
Hazal Derneği: ”İstanbul Sözleşmesi kadın mücadelesine çok katkı sağlamıştır. #6284 ve bütün söylemsel kazanımlar için minnettarız. Mülteciler, kadınlar, çocuklar ve tüm dezavantajlılar öncelikle korunmaya muhtaçtır. Şiddet uygulanan hiçbir alan mahrem değildir, müdahale kamu sorumluluğundadır” dedi.
