Koronavirüs salgınında vakaların ciddi derece yükselmesi, ve Türkiye’nin her gün yeni rekorlar kırmasından sonra İstanbul Tabip Odası’ndan 28 gün tam kapanma açıklaması geldi. İTO’nun Cağaloğlu merkezinde düzenlenen toplantıda açıklama yapan Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu pandemide 3 zirvenin yaşandığının altını çizdi.
Pandemi döneminde vakaların en çok arttığı illerden biri de İstanbul olarak açıklandı. Şubat’ın ortasında yüz binde 60 olan vaka sayısı, geçen hafta yüz binde 591’e ulaştı. Durumun vehametine dikkat çeken Tabip Odası Başkanı 28 günlük acil tam kapanma açıklamasında bulundu.
KASIM VE ARALIK AYLARINDAN DAHA KÖTÜ BİR TABLO İLE KARŞILAŞMAMIZ MÜMKÜN
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Osman Öztürk ise, artan vakalar sebebiyle, kadım ve Aralık aylarından daha kötü bir tablo ile karşılaşılabileceğini “Bugün itibarıyla İstanbul’da Kasım-Aralık tablosunu yaşadığımızı söylemiyoruz ama yüreğimiz ağzımızda. Zira trend itibariyle Kasım ve Aralık aylarından daha kötü bir tablo ile karşılaşmamız ihtimal dahilinde. O dönemde biz hekim olarak çok zorlandık. Hekim olarak hasta seçmek zorunda kaldık. Bugünlerde o tablo yoksa da bizim dediğimiz önlemler alınmazsa oraya doğru gidiyoruz, hızla gidiyoruz. Ayrıca Kardiyoloji Derneği’nin yaptığı bir çalışma var. Kalp krizi geçirenler hastaneye gitmek istemiyor. Öyle bir durumdayız” şeklinde ifade etti.
28 GÜNLÜK ADİL BİR TAM KAPANMA UYGULANMALI
Ömeroğlu, konuyla ilgili yapmış olduğu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Kapanma, bugün İstanbul için kaçınılmaz hale gelmiştir. Göstermelik değil gerçekten yeterli ekonomik ve sosyal desteklerin sağlandığı, kısıtlamaların herkese eşit uygulandığı 28 günlük ‘adil bir tam kapanma’ uygulanmalı; sağlık, gıda, taşımacılık, güvenlik, belediye hizmetleri gibi yaşamsal önemdeki sektörler hariç olmak üzere tüm işyerlerinde çalışma durdurulmalı. Çalışmanın sürdürüldüğü sektörlerde mesai saatleri kısaltılmalı, güvenli çalışma ortamı sağlanmalı ve mümkün olan işlerde evden çalışmaya geçilmelidir. Bilimsel dayanağı bulunmayan 65 yaş üzerine özel kısıtlamalar, açık havada kalabalık olmayan ortamlarda bulunmanın kısıtlanması gibi uygulamalar yerine kapalı ortamlarda belli sayının üzerinde bir arada bulunmayı önleyen bir strateji benimsenmelidir”
