Almanya can kaybı vermeye devam ediyor. Batısında bulunan Rheinland-Pfalz ve Kuzey-Ren Vestfalya eyaletlerinde aşırı yağışların sebep olduğu sel ve su baskınlarında hayatını kaybedenlerin sayısı 103’e yükseldi. 1300 kişinin ise hâlâ arandığı ortaya çıktı. Felaketin ardından değerlendirme yapan uzmanlar ise küresel iklim değişikliğinin boyutunun tahmin edilenin çok ötesinde olduğunu ifade ettiler.
Kuzey-Ren Vestfalya Eyaleti hükümetinden yapılan açıklamaya göre bölgede sel felaketi sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısı 43’e yükselirken Rheinland-Pfalz Eyaleti hükümetinden de açıklama geldi. Böylece toplamda 103 kişinin hayatını kaybettiği belli oldu. 1300 kişiden ise haber alınamıyor.
Sular Çekildikçe Tablo Ortaya Çıkıyor
Rheinland-Pfalz Eyaleti Başbakanı Malu Dreyer, sular çekildikçe sel felaketinde boğularak hayatını kaybedenlerin ortaya çıktığını söyledi. Yaklaşık 1300 kişiye ulaşılamadığını belirten Dreyer, sayının aslında net olmadığını çünkü çok daha fazla kişiye telefonla ulaşım sağlanamadığını söyledi.
Uzmanlar Şokta
Klimatoloji uzmanları ise küresel iklim değişikliğinin boyutu nedeniyle şaşkın olduklarını ifade ediyorlar. Potsdam İklim Etkisi Araştırma Enstitüsü’nde küresel değişim klimatolojisi ve hidroloji profesörü olan Dieter Gerten, bu yağışın daha öncesinde rekor düzeyde olduğu ifade edilen yağışlara oranla daha fazla olduğunu belirterek, “Önceki rekorun ne kadar üzerinde olduğuna şaşırdım” açıklamasında bulundu. Gerten, “Sadece normalin üzerinde değil, bu yağışı aynı zamanda uzaysal kapsam ve geliştirdiği hız açısından beklemediğimiz alanlarda da görüyoruz” dedi.
Etkilenen bölgedeki bir köyde büyüdüğünü söyleyen Gerten, geçmişte ara sıra su bastığını, ancak hiç bu haftaki gibi olmadığını da söyledi:
“Önceki yaz sağanakları şiddetliydi, ancak daha küçük bir alanda etkili olmuştu ve önceki kış fırtınaları da nehirleri bu kadar tehlikeli seviyelere yükseltmedi. Bu haftaki olay o bölge için tamamen alışılmadık bir durum. Uzun sürdü ve çok daha geniş bir alanı etkiledi” dedi.
Bazı uzmanlar, son sarsıntıların iklim sisteminin tehlikeli bir eşiği aşmış olabileceğine işaret etmesinden korkuyor. Sorunsuz bir şekilde yükselen sıcaklıklar ve sürekli artan aşırılıklar yerine, eğilimin Kuzey Kutbu’ndaki kuraklık veya buz erimesinden kaynaklanan zincirleme etkilerin bir sonucu olarak inişli çıkışlı bir durum olup olmadığını inceliyorlar.
