Ekonomi

Altın alım satımında yeni dönem! Sistemde değişiklik yapıldı!

Altın alım satımında yeni dönemin başladığı açıklandı. Konuyla ilgili İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Atayık, yaptığı açıklamasında güven sorununa çözüm bulacak yeni değişikliği açıkladı.

Yapılan açıklamada, “Son zamanlarda düşük ayar, taklit, kalpazanlık konusunda yoğunlaşan şikayetler nedeniyle tüketicilerle kuyumcular arasında bir güven sorunu başlamıştı. Ek bir güven halkası oluşturup altın ve değerli taşlı takıları kapsayacak genişlikte böyle bir sisteme geçilmesini gerekli gördük” dedi.

Salgının olumsuz olarak en çok etkilediği mesleklerin başında gelen kuyumculuk için düğün sezonlarının başladığını hatırlatan Atayık, ertelenen düğün nişan taleplerinin gerçekleşmesi, salgın sebebiyle gelemeyen gurbetçi müşterilerin gelmesi ile birlikte uzun süredir bugünleri belgeleyen sektör mensuplarının artık yüzlerinin güleceğini söyledi.

PROJE HAKKINDA DETAYLAR

Atayık, yaz aylarında önemli bir projeyi uygulamaya koyduklarını şu sözlerle ifade etti:

“Uzun bir süredir hem piyasadan gelen talep, hem de müşteriler tarafından bize gelen yoğun şikayetler üzerine meslek odası olarak perakendeci kuyumcu esnafıyla müşterileri arasındaki ilişkilerin daha sağlıklı yürütülmesi amacıyla yoğun bir çalışma içerisine girdik.

Bu çalışma kapsamında yurt içi ve yurt dışında çeşitli saha araştırmaları yaptık. Nihayetinde kuyumcu esnafıyla tüketici arasındaki güveni, yüzde 100 müşteri memnuniyeti düzeyine taşıyabilmek için vitrinlerde ve alışveriş portalları üzerinden sergilenen altın takı ve mücevherlerin Odamız gözetiminde bir kalite kontrol zinciri kapsamında sunulması gerektiğine inanıyoruz.

İKO olarak kuyumcu esnafı ile yerli ve yabancı tüketici arasındaki güveni en üst düzeyde tesis etmek, aynı zamanda tüketicilerin güvenli ürünlere ulaşmalarını sağlamak amacıyla ağustos ayında İKO-güvenCE etiketi uygulamasını başlattık. Ticaret Bakanlığımızın güvenli ürün ve tüketicinin korunmasına yönelik çalışmalarına paralel olarak, meslek odası olarak 5362 Sayılı Kanun ile bize verilen ‘Meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak’ görevini yerine getirmek, anlaşmazlıkları çözmek, ürünlerin uluslararası standartlara, REACH (insan sağlığına uygunluk) tüzüğüne uygunluğu sağlamak üzere İKO-güvenCE etiketi çalışmasını hayata geçirdik”

Bu uygulamaya neden gerek duyulduğuna ilişkin bilgi veren Atayık, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Son zamanlarda düşük ayar, taklit, kalpazanlık konusunda yoğunlaşan şikayetler nedeniyle tüketicilerle kuyumcular arasında bir güven sorunu başlamıştı. Bu da sektörü hem maddi, hem prestij olarak olumsuz etkiliyordu. Altın fiyatlarının da yüksek olması, tüketicilerle kuyumcular arasındaki güven kaynaklı sorunları, ne yazık ki daha da büyütüyordu. Biz, bu nedenle mesleğin en önemli çatı kuruluşu olarak, düzenli esnaf denetimlerimizin yanında piyasada yaşanan bu soruna köklü bir çözüm bulmak amacıyla uzun araştırmalar sonucunda, ek bir güven halkası oluşturup altın ve değerli taşlı takıları kapsayacak genişlikte böyle bir sisteme geçilmesini gerekli gördük.

Tüketici, bu sistem sayesinde altın, altın takı ve mücevher alışverişini daha güvenli ve gönül rahatlığıyla yapmış olacak. Tüketici, aynı zamanda kuyumcunun İKO’yla yaptığı taahhütname gereğince yasal süreçler içerisinde hiçbir ek ödeme yapmadan delil niteliğinde ek bir belgeye de kavuşmuş olacak. Bu sistem sayesinde hem tüketici, hem de kuyumcu kendini daha rahat ifade etmiş olacak ve kendilerini güvenceye altına almış olacaklar. Bir taraftan taahhütname ile yazılı olarak ürünlerinin güvenilirliğini taahhüt eden kuyumcu, altın ve mücevherlerinin doğruluğuna güvendiğini beyan etmiş olacak. Kendisi de alırken veya ürettirirken de daha tetikte olacak.Tüketici ise bu etiket sayesinde, İKO’nun ve İKO Uzlaşma Komisyonu’nun desteğini hızlı bir şekilde alabileceğini, mağduriyet durumunda bire bir başvurabileceğini bilecek.”

İKO Başkanı Atayık, bu sistemin sektörde, ayar, taklit ve sahtecilik konularında bir kat daha güvenli bir kalite zinciri oluşumunu ve otokontrolü sağlayacağını dile getirdi.

“HER BİR ÜRÜN İÇİN ÜRÜNE ÖZEL”

“Güvence etiketi olmayan firmalara ‘güvensiz’ diyemeyiz, sertifikası olmayan pırlantalar sahtedir diyemeyeceğimiz gibi… Sisteme henüz geçmemiş olabilir. Ama, güvence etiketi alan kuyumcuların ek bir güven önlemi alarak güvenilirliğini bir kat daha artırdığını söyleyebiliriz. Bu önemli taahhütname sayesinde ihtilaf halinde mahkemelerde de geçerli olacak imzalı, kaşeli bir beyanda bulunuyor.

Ürünlerine güvenen her kuyumcunun çok düşük maliyetlerle sahip olabileceği bir etiket, tüketiciye ise hiçbir maliyeti yok. Bu arada sertifika, ürünün ne olduğunun beyanıdır ve yine gerekli, geçerlidir. Güvence etiketi ise ürünle ilgili yaşanabilecek herhangi bir mağduriyette direkt İKO’ya başvurularak bunun giderilmesi sürecini kısaltan, destekleyen tüketiciye ücretsiz sunulan bir etikettir.”

Bir işletmenin İKO üyesi olması ile bu etiketi almasının farklı şeyler olduğunun altını çizen Atayık, İKO üyesi veya odalara kayıtlı esnafın periyodik olarak denetlenip örnekleme usulüyle bir kısım ürünlerinin alındığını ve analiz edildiğini anlattı.

Atayık, “Zaten bir sorun yaşanırsa ihtardan başlayıp süreli veya sürekli kapatmaya kadar giden yaptırımlar var. Ancak, güvence etiketi, her bir ürün için, ürüne özeldir. Bu etiketle kuyumcu için bir otokontrol başlıyor, verdiği taahhütnameden dolayı kendisi tek tek etiketli ürünlerini denetleyip emin olmak zorunda. Böylece bir denetleme ekibinin çok uzun sürelerde yapabileceği bir şeyi, bir kuyumcunun tek tek mağazasındaki tüm ürünlerine özen göstermesini sağlıyoruz” diye konuştu.