Ekonomi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Açıklama: Kalıcı Yatırımın Mücadelesini Veriyoruz!

Ak Parti Grup Toplantısı bugün gerçekleşti. Ak Parti Grup Toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kur, bugün artar yarın düşer. Ekonomide de dünya beşten büyüktür diyoruz” açıklaması ise dikkat çekti. İşte Ak Parti Grup Toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları…

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıklaması!

“Bütçe çalışmaları aynı zamanda parti gruplarının ve milletvekillerinin birikimlerini, hazırlıklarını, kabiliyetlerini ortaya çıkaran mecralardır. Yakından takip ettiğim bütçe çalışmaları sürecinde her bir arkadaşıma teşekkür ediyorum. Genel kurulu da aynı başarıyla tamamlayarak 2022 bütçesini kazandıracağız.

Türkiye’nin son 19 yılına damga vuran demokrasi ve kalkınma hamlesi, dinamik bir süreç olarak yaşanmıştır. Bunun yeni bir aşamasında bulunuyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat odaklı büyüme stratejisiyle öyle bir anda ortaya çıkmış değildir. 19 yılda ülkemize kazandırdığımız her eser, her hizmet, her yatırım makro ekonomideki her denge bu atılıma hazırlık amacı taşıyordu.

Gazi Mustafa Kemal’in Cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki gayretinden rahmetli Özal’a kadar pek çok devlet adamı aynı hedef için harekete geçmiştir. Tek parti faşizmi ve darbelerle kesintiye uğramıştır. Bu ihanetlerin gerisinde Türkiye’nin belgede ve dünyada söz sahibi olmasını istemeyenler vardır. Ülkemizin IMF ile ilk anlaşmayı yaptığı 1947’den itibaren bu küresel sistemin kontrolü altına girmiştir. Siyaset ve bürokrasinin yanında ülkenin dinamikleri bu yönde dizayn edilmeye çalışılmıştır. bu sistemin dışına çıkış ülkenin kendi rotasına sokmak isteyenler hukuk dışı müdahaleye maruz kalmıştır.

AK Parti iktidara geldiğinde geçmişi 2 asrı bulan bir ülke devraldı. Bizim iktidar dönemimizde kendi içinde aynı amaç için farklı araçların kullanıldığı zorlu yıllarla geçti. Bir dönem vesayeti, bir dönem PKK’sından DEAŞ’ına kadar terör örgütlerini sürdüler. Bir dönem FETÖ’cü hainlerle saldırıya geçtiler. AB’den ABD’ye kadar uluslararası alanda maruz kaldığımız haksızlıkları saymıyorum. Allah’ın yardımı, milletimizin desteğiyle girdiğimiz her mücadeleyi kazandık. Ülkemizi hedeflerinden asla koparmadık.

Tıpkı bugün olduğu gibi. Ülkemizin yeni tehditlerle yüzleştiği dönemde sahte bir kaygı ifadesinin gerisinde sevinçle beklediklerini gördük. Bunlar her meselede böyle davrandılar. Karanlık cinayetlerde, terör örgütlerinin saldırılarında dökülen kanları üzerimize sıçratmak için çalıştılar. Hep karşı tarafın yanında saf tuttular. Türkiye ekonomisini mahvedeceğiz diyenlerin değirmenine su taşıdılar. Yönetimi değiştireceğiz diyenlerin yoldaşlığına soyundular. Sinsi oyunlar peşinde koşanların figüranlığına talip oldular. Ormanlarımız yanarken bile ateşin üzerine benzin dökecek fitne işlerle uğraştılar.

Utanmadan sıkılmadan ‘yüzde 1’e indirin.’ Sizin yemininiz makbul değil. Tayyip Erdoğan dün ne dediyse bugün de aynısını söylüyor. Yüksek faizden ne kadar rahatsız olduğumu herkes bilir. Hiçbir zaman yüksek faizci olmadım. Ama siz mandacı tayfasınız. Döviz kuru ve fiyat artışında da aynısını yaptınız. İstiyorlar ki ülke batsın, mahvolsun.

CANLI | Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan açıklamalar

Biz bu kifayetsiz muhterislere her zamanki gibi çok beklersiniz diyoruz. Biz gözü de kalbi de dışarıya bakan bu mankurtlara hadi oradan diyoruz. Biz büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını engellemek için her yola başvuranlara kazanamayacaksınız diyoruz. Vesayete, darbecilere, terör örgütlerine, para baronlarına karşı hangi mücadeleyi verdiysek, faiz lobisine de aynı mücadeleyi veriyoruz. Girdiğimiz hiçbir yoldan nasıl geri dönmediysek bu yoldan da geri dönmeyeceğiz.

Kurla ilgili beklentinin seviye değil, istikrarın sağlanması olduğunun farkındayız. Çarşı pazardaki kimi ürünlerdeki fahiş fiyat artışının çoğunun mantıklı bir izahının bulunmadığını görüyoruz. Zincirleme fiyat artışlarının temizlenmesi gerektiğini biliyoruz. Bu tablo küresel kriz ile ülkemizdeki değişimin birlikte gerçekleşiyor olmasından kaynaklanıyor.

Türkiye yüksek faizi terk etti. Üretimi, ihracatı önceleyen bir stratejiye geçmiş bulunuyoruz. Ülkemizin neredeyse dünyada büyümesini sürdüren yegane ekonomi haline gelmesini bu değişime borçluyuz. Ülkemizin ihracatı sadece rakam olarak değil, yapısal olarak da güçlü bir konuma yükseliyor. Ülkemizin 81 ilinin tamamına yayılan OSM ve fabrikalarıyla çalışıyoruz. 2021 yılını çift haneli büyümeyle tamamlamaya gidiyoruz.

Yüksek faiz sistemiyle devam etseydik bu büyüme rakamlarını göremeyecektik. Böyle bir durumda Türkiye önümüzdeki onlarca yıl boyunca bir daha gelişmiş ülkeler ligine çıkma fırsatını yakalayamayacaktır. Faizi düşürerek yatırımı ve üretimi kolaylaştırıyoruz. Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir melanettir. Doğrusu bizim yaptığımız. Biz yanlış yolda ilerliyor olsaydık, başkaları önümüzü keserdi. Tüm sektörlerde yeni yatırımlarla, yeni istihdamlarla kapasite büyütme yarışındayız. Biz ülkemizi sıcak paranın cenneti haline dönüştürmek yerine kalıcı yatırımların mücadelesini veriyoruz.

Ülkemizin sınırlı kaynaklarını yüksek faizle başlayan enflasyonla sonuçlanan kısır döngünün reel sektöre yönelmesini sağlıyoruz. Kurdaki ve fiyat artışlarındaki dengeyle tümüyle yatırıma, istihdama, üretime akacaktır. Faiz oranını dayatmaya göre değil, gelişmiş ülkelerin yaptığı gibi ihtiyaca göre belirleyeceğiz. Asıl zenginliğin üretim gücüyle, milletin aş sahibi olmasıyla biliyor, bu şekilde hareket ediyoruz. Kur dediğin bugün artar, yarın düşer. Enflasyon dediğin bugün artar yarın düşer. Üretim ve istihdamdaki artış kalıcıdır. Ekonomide de dünya 5’ten büyüktür diyoruz.

Ey Kılıçdaroğlu, siz IMF ile otel odalarında kulis yapan siz değil misiniz? Büyük ekonomiler faizleri düşük seviyede tutarken, enflasyonda artışla karşı karşıyalar. Daha yukarılara doğru gidiyor. Üretici fiyatlarında yüzde 20’li, 30’lu rakamlar söz konusu. Türkiye gibi yüksek enflasyona şerbetli bir ülkede yüzde 20 çözülebilir bir soruna işaret ediyor. Peki siz bu tablo karşısında oralarda kendi ülkesinin batmasını, bitmesini isteyen birilerinin siyaseti ve medyayı işgal ettiğini gördünüz mü? Orada bizdeki gibi yobaz bir zihniyetin siyasette de akademide de boy vermesine müsaade etmezler. Biz daha çok kalıcı değişimin mücadelesini veriyoruz.

Stokçuluk Haramdır!

Biz bu mücadeleyi verirken, döviz kurunun yükselmesini bekleyenler ile haksız kazanç peşinde koşanların sonu hüsran olacak. Stokçulara bu ülkeyi mezar edeceğiz. Stokçuluk haramdır. Yapanlar varsa bedelini ödeyecek. Bunun için de Ticaret Bakanlığımız olmak üzere bunların üzerine gideceğiz.

Yüksek faiz ve kur manipülasyonu üzerinde kendi halkını soymak peşinde koşanlar evladının hayatına kast ettikleri bilmelidir. Yüksek faiz, düşük kur düzenine geri dönülmeyecektir. İstihdam artırılacak, cari fazlayla büyüme desteklenecek. Bizi çalışmak kurtarır. Hep birlikte çalışacağız, daha çok çalışacağız. Üreteceğiz daha çok üreteceğiz. Güçleneceğiz daha çok güçleneceğiz. Büyüteceğiz daha çok büyüyeceğiz. Ne yaptığımızı, nasıl yapacağımızı, nelerle karşılaşacağımızı ve hangi sonuçlar elde edeceğimizi biliyoruz. Hedeflediğimiz şekilde gelişmiş ülkeler arasında yer alana kadar bize durmak yok.

İzmir İktisat Kongresi’nin önü 1929 buhranı ile, Menderes’in önü darbeyle kesilmişti. Bizim önümüzü kesemedikleri için bu büyük değişimi hayata geçiriyoruz. Bunu da başararak ülkemizin ve milletimizin rüyasını gerçeğe dönüştüreceğiz.

Milletimize çalışın, üretin, istihdam yaratın derken, devlet olarak üzerimize düşenleri de yapıyoruz, yapmayı da sürdüreceğiz. Toplumun her kesimine verdiğimiz desteklerle bu sürecin en az sıkıntıyla atlatılmasını sağladık.