GündemSağlık

PCR Testi Zorunluluğu Kaldırıldı! Peki, PCR Testi Kararı Ne Anlama Geliyor? Uzman İsim Detayları Anlattı!

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Necmettin Ünal, Bilim Kurulunca alınan kararla kaldırılan PCR testi zorunluluğuna ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Kararın mantıklı olduğunu açıklayan Ünal, arkasında yatan sebepleri anlattı.

Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, açıklamada PCR testi zorunluluğunun kaldırıldığını duyurdu. Bakan Koca, “Bilim Kurulumuz gelişmiş ülkelerde uygulanan kuralları, hastalığın ulaştığı yaygınlık seviyesini de dikkate alarak tarama amaçlı ve temaslı kişilerde PCR testi zorunluluğunu kaldırmıştır. Bundan böyle PCR testi yalnızca semptom gösteren kişilere yapılacaktır” ifadelerini kullandı.

Bilim Kurulu’ndan Alınan PCR Ve Karantina Kararları

Bilim Kurulu’nun salgınla mücadelede aldığı yeni kararlar şu şekilde;

  • Pozitif vaka karantinası 7 günde test olmadan bitecek.
  • Hatırlatma dozunu yaptıran temaslıya karantina yok.
  • Temaslı kişilerde PCR zorunluluğu kalktı.
  • PCR testi yalnızca semptomlulara yapılacak.

“Bir Sürü Mantıksal Nedeni Var”

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Necmettin Ünal, katıldığı canlı yayınında Bilim Kurulunun PCR testi kararını değerlendirdi.

Ünal’ın açıklamalarından önemli satırbaşları şu şekilde;

“PCR testlerinin yapılmıyor olmasının bir sürü mantıksal nedeni var. Lojistiği, maliyeti, uygulamasının gerektirdikleri… Hem yetişmiş personel, hem kit gerekiyor. Çok yoğun başvuru olduğu zaman süreyle ilgili sorun oluşuyor.

“Bulaştırıcılık Veya Hastalığı Göstermez”

Başka bir problem daha var: Virüs kültür sonuçlarından aldığımız bir netice var. PCR testi sırasında biz sadece virüsün genetik şifresinin var olup olmadığına bakıyoruz. Yoksa virüsün aktif mi inaktif mi olduğuna ya da halk diliyle yanlış olsa bile canlı mı cansız mı olduğuna bakmıyoruz. Kovidle enfekte olan hastalarda PCR pozitifliğinin aylarca devam etme olasılığı da var ki bu bulaştırıcılığı veya hastalığı gösteren bir parametre değil. Dolayısıyla PCR testinin bu anlamda kaldırılması birçok ülkede olduğu gibi bizde de mantıklı olarak uygulanmıştır.

“Basit Bir Testin Uygulanması Lazım”

Ancak burada başka bir nokta var. Hem temaslılar için geçerli bu hem hastalığı için geçerli hem de taraması yapılması gereken ortamlar için geçerli. Siz eğer PCR testi yapmıyorsanız, kontaklılarda da tarama yapılanlarda da mutlaka daha basit bir testi uygulamamız lazım. Bu antijen testidir. Temaslılar aşılıysa PCR testi yaptırmayalım bir sonuçla karşı karşıyayız. Ben size bir örnek vereceğim: Bizim bir tane cerrah arkadaşımız geçen Cuma günü 3. doz mRNA aşısını oldu. Hafta sonu oğlu yurttaydı ve evlerine geldi. Bu çocukta semptomoloji vardı. Bunun üzerine evde karantina ettikten sonra çocuğu pazartesi günü PCR testine götürdüler, pozitif oldu. Bizim cerrah arkadaşımıza Sağlık Bakanlığının ekipleri şunu söyledi: Siz tam aşılı olduğunuz için size bir daha PCR yapmamıza da gerek yok artı temaslı olmanıza rağmen karantinaya girmenize gerek yok. Bu arada arkadaşımın eşi de 2 doz aşılı ve pazartesi günü aşı olacak. 2 doz aşılı olduğu için siz karantinaya giriyorsunuz dediler. Tabii ki benim cerrah arkadaşım haklı olarak kendini karantinaya aldı ve bugün PCR’ını yaptırdı, pozitif çıktı. Bu arkadaşın sorumluluk göstermeyip PCR’ına baktırmasaydı bugünden itibaren ameliyatlara girecekti ve ameliyata girdiği hastalara ve çevresindeki diğer sağlık çalışanlarına bu hastalığı bulaştırma potansiyeline sahip olacaktı. Arkadaşımda hiçbir belirti yok. Ama PCR testi pozitif gelince artık belli bir süre ameliyatlara girmeyecek.​

“Aşının Etkisini Göstermesi İçin 15 Güne İhtiyaç Var”

Tabii ki temaslılara aşıları tamsa karantina yapmayalım ama bir gün önce aşı olmuş kişinin aşıları tamam olarak yorumlamamamız gerekiyor. Genellikle 15 gün süreye gereksinim var. İkincisi PCR testi yaptırmasanız bile en azından tarama testlerini sürdürmeniz lazım. Maalesef Sağlık Bakanlığımız tarama testi olaraktan antijenleri resmi algoritmalarına sokmadılar. PCR’ın kesilmesine, az yapılmasına destek olan bir sürü bilimsel veri var ve lojistik şartlar da bunu gerektiriyor ama bunun yanında hızlı testlerin mutlaka algoritmaya dahil edilerek daha yoğun olarak hem tarama hem kontrol testi olarak kullanılmasında fayda olacaktır diye düşünüyorum.

Her Antijen Testi Kullanılabilir Mi?

Ama bunu yaparken bir şeyin daha altını çiziyorum: Sağlık Bakanlığı şu anda resmi algoritmaya bunu koymadı ama piyasada bir sürü antijen testi var. Her antijen testi kullanılabilir mi? Bununla ilgili soru işareti var. Sağlık Bakanlığından teyit edilmemiş, Avrupa Hastalık Kontrol Merkezi veya Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği hassasiyet ve özgünlüğe sahip olmayan ve bunların yapıldığını resmen açıklayamayan testleri lütfen kullanmayın.

“Yapılan Uygulama Son Derece Doğru”

Enfeksiyon Hastalıkları Prof. Dr. İftihar Köksal ise şu değerlendirmeleri yaptı:

“Sürü bağışıklığı isteniyor” demek çok doğru değil ama yapılan uygulama son derece doğru. Çünkü Omicron’un hafif seyrettiğini biliyoruz. Hafif seyretmesinin ötesinde toplumun büyük bir kesimi aşılandı. Aşılanmış olanlarda hastalığın seyrinin çok daha hafif olduğunu biliyoruz. Bulaştırıcılık dönemi semptomlar başlamadan 2 gün önce başlar ve 3-4 gün içinde azalır. Dolayısıyla herkese test yapılmasının anlamı yok.

Aşısızların Durumuna Dikkat

Aşısızlar için durum çok farklı. Burada da şuna dikkat etmek lazım: Maskenin önemi ortaya çıkıyor. Testler yapılmasın, karantina kısaltılsın ama diğer iki parçayı bunun içinden ayırmak mümkün değil.”