Adalet Personeli

HSYK Başkanvekili:" Uydurulmuş Delillerle Hükmetme Dönemi Sona Erdi"

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Mehmet Yılmaz, yargıda kumpas devrinin sona erdiğini belirterek, “Artık yargıda uydurulmuş delillerle hükmetme dönemi sona erdi.” dedi.


Manisa Adliyesini ziyaret eden Yılmaz, Cumhuriyet Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek’in odasında gazetecilerin soruları üzerine, 10-20 yıl önce kamuoyu tarafından daha rahat bırakıldıklarını, medyanın bu kadar yargıya yoğun ilgi göstermediğini belirtti.

Şimdi tartışmaların daha sıcak yaşandığına ve adliyeciler olarak bundan nasiplerini aldıklarına dikkati çeken Yılmaz, şöyle konuştu:

“Ama şunu açık yüreklilikle söyleyeyim yargı ile ilgili tartışmalar çok bilgi altyapısı sağlam tartışmalar değil. Tartışan insanların bir çoğu dosyalardaki gerçekleri bilmiyor. Hatta bazı durumlarda biz bile bilmiyoruz. Hakimlerimize, savcılarımıza güvenmeliyiz. Biz, hakim ve savcılarımıza HSYK olarak güveniyoruz. Bilgilerine inanıyoruz. Dosya onların dosyası. Delilleri onlar inceliyorlar ve sonunda vicdanlarına uygun hükümlerini veriyorlar. Zaten anayasa da öyle tarif etmiyor mu? Hepimiz samimi olalım. 

Bir yandan diyoruz ki; yargıya kimse baskı yapmasın. Yargıç bağımsız olsun. Yüksek sesle bu sözleri tekrarlıyoruz. Ama herkes maalesef basınımız da bu konuda ileri gidiyor ve hakimlerimizin üzerinde bir baskı oluşmasına neden oluyor. Bu baskılar hakimlerimizin hata yapmasına da sebep olabilir. Hakimlerimize, savcılarımıza güvenelim. Dosya onların dosyası. Sonuçta verilen karar hukuki bir karar. İtirazı var, temyizi var. Eğer tarafların karardan duydukları bir rahatsızlık söz konusuysa yani karar oluşumunda hukuka aykırı bir durum olduğunu iddia ediyorlarsa o hakları da var. İlgiliyi şikayet ederler. Gerekli tahkikatlar kamuoyuna açık yapılıyor. Hiçbir şey gizlenmeden kamuoyuna bilgi veriliyor.”

– “Yargıda kumpas devri bitti”

Sela okuyan din görevlilerini darbedenlerin serbest bırakılması ve yönetmen Sinan Çetin’in oğlu Rüzgar Çetin’in serbest bırakılmasına ilişkin sorular üzerine Yılmaz, şöyle devam etti:

“Bir dönem yargı ve kamudaki diğer asker olsun, emniyet olsun, belli bir grup tarafından işgal edildi. O grup yetkilerini kendi menfaatlerine göre kullandı ve güvenilirliği, saygınlığı azalttı. Biz ve diğer gruplar da bu çete mensuplarından arındırılıyor. Bir iddiamız var ve sürekli dile getiriyoruz. Artık yargıda kumpas devri bitti. Artık yargıda uydurulmuş delillerle hükmetme dönemi sona erdi. Usulsüz dinlemeler sona erdi. O iddianın insanlarıyız. Şu anda görevlerinde olan hakimlerimizin savcılarımızın tümü bu iddianın sahipleridir. Yargımıza güvensinler, inansınlar, sonucu beklesinler. Her iki olayda da. Hem bu erken tahliye dediğiniz olay ve diğer saldırı dediğiniz olayda da. Kötü niyetli insanlara da fırsat vermeyelim. Yani toplumu karıştırmak, fitne tohumları ekmek isteyen kötü niyetli insanların yargı eliyle bunu başarmasına da izin vermeyelim. Bunun aracı da olmayalım.” 

– “Toplumdaki güven kısa sürede tahsis edilecek”

Bir gazetecinin toplumdaki yargıya olan güveni yeniden tahsis etmek için önlem alınıp alınmayacağı yönündeki soru üzerine Yılmaz, önlem almaya gerek olmadığını, hakim ve savcıların tamamının bu terbiyeye sahip insanlar olduğunu kaydetti.

“Biz hak deyince akan suyun durduğuna inanan insanlarız” diyen Yılmaz, kul hakkının kutsal olduğunu iyi bildiklerini vurgulayarak, şöyle dedi:

“Peygamber postunda oturduğumuzun da bilincindeyiz. Türk hakim ve savcılarının hiçbirisi bu gerçeği unutmazlar. Mesleğe başladıkları andan itibaren bu bilinçle hareket ederler. O yüzden ben hakim ve savcılarımıza güveniyorum. Göreceksiniz çok kısa sürede. Türk yargısının, çok kısa süre içerisinde halkın gözünde yine eski konumuna erişeceğini, en güvenilir kurum olarak yerini alacağını inancım tam. İzin verin bize biraz. Bir de güvenin. Artık yargıya gerçekten güvenin. Eğer hakim ve savcılarımız üzerinde bu kadar baskı oluşturmazsak çok daha sağlıklı yargılamalar yapıldığını göreceğiz. Ben ‘tartışılmasın, yargı kararları eleştirilmesin’ demiyorum. Ama bunu bilerek ve karar üzerinde şüphe yaratmadan gerçekleştirmek lazım.”

KAMUPERSONELİ.NET – AA