Gündem

Erdoğan FETÖ Hakkında Çeşitli Açıklamalar Yaptı

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu manzara bize dinimizin anlatılması ve anlaşılması konusunda önemli boşlukların olduğuna işaret ediyor. Şüphesiz bunda, tek parti döneminde dine ve dini hayata hakim olan sorunlu bakış açısının etkisi çoktur çünkü bu dönem Kur’an-ı Kerim’in gizli bir şekilde öğrenilmek zorunda kalındığı çok zor bir dönem olmuştur. Camiler yıkıma terk edilmiş, dini eğitim yasaklanmış, ölüleri yıkayacak gassal dahi bulunamamıştır. Alimler derdest edilmiş, kamusal alanda mütedeyyin insanların kendi değerleriyle kendi kimlikleriyle var olmasına imkan verilmemiştir. Bu da dini alanda ciddi bir boşluğun oluşmasına neden olmuştur. FETÖ elebaşı gibi şarlatanlar da oluşan bu boşluğu fırsata çevirmişlerdir.” dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) İlahiyat Fakültesinin yeni hizmet binasının açılış töreninde yaptığı konuşmada, eserin Rize’ye, ülkeye ve tüm İslam alemine hayırlı olmasını diledi.
Yerel mimariyle yapılan ve yaklaşık 65 milyon liraya mal olan eseri ülkeye, Rize’ye kazandıran Doğuş Grubu’na şahsı ve millet adına teşekkür eden Erdoğan, içinde dekanlık, 95 akademisyen odası, 44 derslik, 250 kişilik konferans salonu, 40 bin kitaplı kütüphane, tezhip, ebru ve hat atölyeleri ile kapalı otoparkı bulunan binanın adeta küçük bir külliye olduğunu ifade etti.

Bina bünyesinde iki hafızlık odasının bulunmasını da son derece önemli gördüğünü söyleyen Erdoğan, Karadeniz Bölgesi’ne ait geleneksel mimari ile modern mimarinin kullanıldığı binanın tüm üniversiteler için örnek olacağına inandığını dile getirdi.

Artık insanı yoran, ürküten binalar yerine, çevre ve fıtratla barışık eserlerin yapılması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, “Gökyüzünün maviliğini kapatan, güneşin aydınlığını örten, yıldızların parıltısını söndüren binalar dikmek, asla inşa etmek değildir. İnşa etmek, özünde iman ve ihya etmektir. Maalesef son dönemde özel sektörümüzün ve bazı kuruluşlarımızın farklı kaygılarla, kar hırsıyla bu inceliği gözden kaçırdıklarına şahit oluyoruz.” dedi.

Türkiye’de mimari deyince çelik ve betonun soğuk yüzünün akla gelmemesi gerektiğini aktaran Erdoğan, Selçuklu ve Osmanlı mimarisine bakıldığında insanı merkeze alan, tabiat ve hayatla uyumlu bir çizginin hakim olduğunun görüleceğini söyledi. 

– “Medeniyet geleneğimizde tabiat, boyunduruğa vurulması gereken vahşi doğa olarak görülmez”

Erdoğan, yapımı tamamlanan binaya bakıldığında ahşap ve taşın iç içe geçtiğinin görüldüğüne işaret ederek şöyle konuştu:

“Sadelik ve ihtişam bir arada, hem kullanışlı hem de alabildiğince estetik… Bizim medeniyet geleneğimizde tabiat, boyunduruğa vurulması gereken vahşi doğa olarak görülmez. Dünyadaki tüm varlıklar, göklerde ve yerde olan şeyler, Allah’a secde ederler. Bu bir emri ilahidir, emri ilahide olduğu gibi hak tarafından kendilerine verilen vazifeyi bunlar yerine getirirler. Meseleye bu şekilde yaklaştığımızda işte burada olduğu gibi son derece kıymetli, örnek alınacak eserlere imza atabiliriz. Bu hassasiyeti yitirdiğimizde ise insana ve tabiata zarar veren ucubeler ortaya çıkarırız.” 

Fıtratla uyumun dini boyut dahil insan hayatının diğer alanları için de geçerli olduğunu vurgulayan Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Fıtratı reddeden, onu bozan her inanç, her ideoloji, bireyi huzura, mutluluğa ve iç barışa değil yıkıma ve yok oluşa götürür. Tarih boyunca sayısız örneğini gördük, halen de görüyoruz. Özellikle kendilerini İslam’a atfeden akımların, dini cemaatlerin bu noktaya azami derecede dikkat etmesi gerekiyor. Zira bir yapının İslam dairesinin içinde olmasını sağlayan temel kaide fıtratla uyumun varlığı veya yokluğudur.” 

– “15 Temmuz ihanetini gerçekleştirenler, insan fıtratını tahrip eden bir örgütün mensuplarıdır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 “15 Temmuz gecesi yaşadığımız hadise, bize bu konuda yaşanan eksikliklerin, sapkınlıkların ne tür felaketlere yol açabileceğini göstermiştir. 15 Temmuz ihanetini gerçekleştirenler, insan fıtratını tahrip eden bir örgütün mensuplarıdır. Bu örgütün hoca kıyafeti giymiş elebaşı, ehlisünnet geleneğinde olmayan, takiyeyi temel inanç kaidesi haline getirerek kişiliksiz, kimliksiz bir güruh yetiştirmiştir. Bu güruhun en büyük özelliği ise hiç düşünmeden yalan söyleyebilmesi, örgüt çıkarları için her türlü gayrı meşru işe imza atabilmesi. Mahremiyetin ihlalinden iftiraya, siyasi cinayetlerden casusluğa, karakter suikastından vatana ihanete kadar her türlü suç, bu örgütün mensuplarının gözünde meşrudur. Hatta bunlar, 15 Temmuz gecesi olduğu gibi kendi milletine, karşılarında ‘Allah’ diyen, dua eden sivil insanlara dahi ateş edebilmişlerdir. Hatta ‘Fatiha’yı oku’ diyerek o yere yatırdığı evladımıza kurşunu o şekliyle sıkmıştır.”

 Törene gelen vatandaşların “İdam isteriz.” şeklindeki ifadeleri üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah, Parlamento bununla ilgili gereken kararı verecektir.” dedi.

– “Bu yanlış gidişi siz düzelteceksiniz”

“Örgüt elebaşını mehdi olarak görmeleri, kendilerine şah damarından daha yakın olarak kabul etmeleri ise bambaşka bir sapkınlıktır.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, insana şah damarından daha yakın olan tek gücün Allah olduğunu belirtti.

Erdoğan, şunları söyledi:

“Daha acı olanı ise bu örgütün 40 yıl boyunca hizmet, eğitim, hayır gibi dini kavramları kullanması, altın nesil iddiasıyla toplumun gözünü boyamasıdır. Zira hepimiz helali haram, haramı helal kılmanın ancak Allah’a mahsus olduğunu çok iyi biliyoruz. Dinimizde yasakların bin 400 yıl önce çok sarih bir şekilde ortaya konulduğunun da farkındayız. Fakat tüm bunlara rağmen hoca kıyafeti giymiş bir şarlatan, yıllarca hurafelerle insanlarımızı kandırmayı başarabiliyor. İşte bu yanlış gidişi siz düzelteceksiniz.”

– “İyi yetişeceğiz, iyi okuyacağız”

Üniversitenin İlahiyat Fakültesi mensupları ve öğrencilerini, geleceğin aydınlık Türkiye’sinde çok daha farklı gördüğünü dile getiren Erdoğan, “Bu şahıs sapkın ideolojisini yaymak için uzun bir dönem cami kürsülerini bile kullanabilmiştir ama artık buraları onlara siz bırakmayacaksınız, teslim etmeyeceksiniz. Bunların ablaları var, bizim ablalarımız burada; bunların abileri var, bizim abilerimiz burada. Onun için iyi yetişeceğiz, iyi okuyacağız. Başta Kur’an, hadis, tefsir, Arapça, kelam tüm bu ilimlerde inşallah iyi bir noktaya ulaşacağız. Tefsirde aynı şekilde iyi bir noktaya varacağız. Ben sizlere inanıyorum.” dedi.

İlahiyat fakülteleri başka olmak üzere Diyanet teşkilatının bir nefis muhasebesi yapması gerektiğine inandığını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu manzara, bize dinimizin anlatılması ve anlaşılması konusunda önemli boşlukların olduğuna işaret ediyor. Şüphesiz bunda tek parti döneminde dine ve dini hayata hakim olan sorunlu bakış açısının etkisi çoktur çünkü bu dönem Kur’an-ı Kerim’in gizli bir şekilde öğrenilmek zorunda kalındığı çok zor bir dönem olmuştur. Camiler yıkıma terk edilmiş, dini eğitim yasaklanmış, ölüleri yıkayacak gassal dahi bulunamamıştır. Alimler derdest edilmiş, kamusal alanda mütedeyyin insanların kendi değerleriyle kendi kimlikleriyle var olmasına imkan verilmemiştir. Bu da dini alanda ciddi bir boşluğun oluşmasına neden olmuştur. FETÖ elebaşı gibi şarlatanlar da oluşan bu boşluğu fırsata çevirmişlerdir. Artık bizim geçmişe takılıp kalmadan ancak bunlardan ders çıkararak geleceği planlamamız gerekiyor. Bir daha FETÖ’vari yapıların milletimize, gençlerimize musallat olmasının önüne geçecek adımları atmamız önem arz ediyor, bunun da yolu dini bilgisi yüksek, ilmini amele çevirebilen toplumla beraber olan, mütevazilikten taviz vermeyen hocalarımızın sayısının artmasından geçiyor.”

 – “Karadeniz’in doğusundan farklı bir şua yükselecek”

İlahiyat Fakültesinde bin 900’ü aşkın öğrenci bulunduğunu belirten Erdoğan, “Bin 900’ü aşkın öğrencimizle inşallah Karadeniz’in doğusundan farklı bir şua yükselecektir, farklı bir ses yükselecektir. İmam hatip okullarımızdan Kur’an kurslarımıza, düşünün 1 milyon 200 bini aşkın şu anda imam hatip öğrencisi var. Alttan çok ciddi bir kaynak geliyor, buraları inşallah besliyor, besleyecek.” dedi.

İlahiyat fakültelerine kadar dini eğitim veren kurumların niteliklerinin de geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, bu eğitim kurumlarının cazibe merkezleri haline getirilmesi gerektiğini, bunun yolunun da nitelik ve alt yapının en üst seviyeye çıkarılmasından geçtiğini dile getirdi.

Yeni eğitim binasının öğrenci ve hocalara gereken alt yapıyı sunduğuna inandığını anlatan Erdoğan, “Artık bundan sonra sizlere düşen görev, dini ve milli çalışmalarda çığır açan işlere imza atmaktır. İnşallah üzerinizde taşıdığınız sorumluluğun bilinciyle sizlerin daha fazla çaba göstereceğini ümit ediyorum. Unutmayalım tabiat boşluk kabul etmez. Siz olmayınca sahneyi bezirganlar, takke ve cübbeyle göz boyayan şarlatanlar alıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

 – “Siz irfan sahibi arifler, arifeler olarak inşallah geleceği inşa edeceksiniz”

 Yunus Emre’nin “Dervişlik olaydı taç ile hırka biz dahi alırdık otuza, kırka.” şeklindeki sözlerini anımsatan Erdoğan, “Dervişlik o kadar ucuz değildir. O ilim gerektiriyor, irfan gerektiriyor. ‘İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsen ya nice okumaktır.’ Siz bunlardan değilsiniz, evelallah. Siz irfan sahibi arifler, arifeler olarak inşallah geleceği inşa edeceksiniz, ihya edeceksiniz.” dedi.

Fakültenin inşasını gerçekleştiren Doğuş Holding ailesinin büyüklerini rahmetle anan Erdoğan, konuşmasının ardından Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ve inşaatın yapımında emeği geçen Hamdi Safi’ye hediye verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğrencilerin, “Reis bizi külliyeye götür” sloganları üzerine, “Sizi külliyeye Hüseyin Bey inşallah getirsin. Sayın Rektör, artık siz bir program yapın özel kalemle inşallah.” dedi. Öğrencilere, Külliye’ye kaç kişi gelecekleri sorusunu yönelten Erdoğan, “Hepimiz.” yanıtını alınca, “Peki” ifadesini kullandı.

Binanın Türkiye’de örnek bir eser olacağına inandığını bildiren Erdoğan, “Siz de içinde inşallah bu eserin adeta ruhunu oluşturacaksınız. Başarılarınız daim olsun, geleceğiniz aydınlık olsun, Allah yar ve yardımcımız olsun.” diyerek kurdelayı kesti.

Öğrencilerle fotoğraf çektiren Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile fakülte bahçesine fidan dikti.

Törene, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Rize Valisi Erdoğan Bektaş, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karaman ve diğer ilgililer katıldı. 

Kamupersoneli.net / AA