Bir yıldır merak ediliyordu Tamer Karadağlı'nın Altın Portakal Film Festivali'ndeki mimiklerinin nedeni şaşkınlık çıktı! Meğer Nihal Yalçın'ın konuşmasında…

Çocuklar Duymasın dizisinde canlandırdığı “Haluk” karakteri ile hafızalara kazınan ünlü oyuncu Tamer Karadağlı, geçtiğimiz gün Ulusal Kanal’da yayınlayan Ulusal Masa isimli programda, programın sunucusu Gökay Kalaycıoğlu’nun konuğu oldu. 2021 yılında Altın Portakal Film Festivali’ni sunan Tamer Karadağlı, ünlü oyuncu Nihal Yalçın ile arasında yaşanan “ödül verme krizine” ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

“HAZIRLIKLI OLMASI GEREKİRDİ”

Altın Portakal Film Festivali’nin geçtiğimiz seneki töreninde Nihal Yalçın konuşurken, yaptığı mimikler ile dikkat çeken Tamer Karadağlı, neden mimik yaptığını ilk kez anlattı. Kendisine sorulan bir soru üzerine açıklamalarda bulunan Karadağlı; “Kimse bana bu zamana kadar o mimikleri neden yaptığımı sormadı. Kameranın beni bu kadar yakın açıdan çektiğini bilmiyordum. Tabi ki de bir art niyetim yoktu hatta ödül alan hanımefendi çok beğendiğim bir oyuncuydu. Önce ödülü alıp sonra konuşma yapmak gerekir. Birçok insan 'heyecandan oldu' dedi ama Altın Portakal'da bunu bir gün önceden söylüyorlar. Siz o ödülü kazandığınızı bilerek gidiyorsunuz. Dolayısıyla da daha hazırlıklı olması gerekirdi” ifadelerini kullandı.

MİMİKLERİ ŞAŞKINLIĞIN GÖSTERGESİ ÇIKTI

Mimiklerini şaşkınlık nedeniyle kullandığını belirten Tamer Karadağlı, açıklamalarına; “Orada kaşımı kaldırmamın nedeni oyuncunun hem kadınlara hem de erkeklere söylediklerindendi. Orada ‘demek ki bütün rakiplerim kötüymüş ki bu ödülü ben aldım’ dedi. Ben o esnada nasıl yani, ciddi mi? Herhalde böyle bir şey söylemedi diye düşündüm. O da benim yüzümde gösterdiğim tepkimdi. Şaşkınlığımı da mimiklerimle göstermiş olabilir” ifadeleriyle devam etti.

NİHAL YALÇIN’IN 'BU ÖDÜLÜ BANA KİM VERDİ?' ÇIKIŞINA DA DEĞİNDİ

Nihal Yalçın’a konuşması esnasında ödülü uzatması üzerine ünlü oyuncunun kendisine yaptığı; “Bu ödülü bana kim verdi?” sözlerini de değerlendiren Tamer Karadağlı, “Orada ‘bu ödülü bana kim verdi?’ demesi bana seni tanımıyorum demek. Arkasında da ‘bana sus mu demek istediniz’ dediğinde ben son derece nazik ve saygılı bir şekilde ödülünüzle birlikte konuşun dedim. Ödülünle bile değil ödülünüzle birlikte konuşun dedim. Bu konunun bu kadar büyüyeceği hiç aklıma geldi. Ben ikinci günün sonunda konuşmak zorunda kaldım. Olay siyasi bir yere taşındı. O dönemde biraz siyasi propaganda olarak kullanıldığımı hissettim” diye açıklamalarda bulundu.