Gündem

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş "Asla Diz Çökmeyeceğiz! "

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Yılmadan yolumuza devam edeceğiz ve sonuç alacağız. Başka çaresi yok. Yani Türkiye terörden yılmayacak, olağanüstü hal bu mücadeleyi kolaylaştırıyor.” dedi.

Kurtulmuş, NTV canlı yayınında katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

“Önümüzdeki günlerde Kandil’e ya da Sincar’a daha çok mu operasyon göreceğiz?” sorusuna Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “Ana hedefimiz, nereden Türkiye’ye karşı bir saldırı geliyorsa, biz de o saldırıları önleyecek tedbirlerimizi alacağız. Onlara karşı orada da mücadelemizi yapacağız.” karşılığını verdi.

“Avrupa’daki teröristlerin iadesi ya da Türkiye’ye verilmesi noktasında, bu aşamadan sonra daha farklı bir dil, daha farklı bir yöntem ortaya koymak mümkün mü?” sorusu üzerine Kurtulmuş, sürekli müzakereler yapıldığını, dosyalar gönderildiğini belirtti.

Terör örgütünün lider kadrosuyla ilgili Avrupa ülkelerine binlerce dosyanın gönderildiğini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:

“İnsanlardan zorla haraç topluyorlar, insanlara tehditlerde, tacizlerde bulunuyorlar. Bütün bunlarla ilgili dosyalar Avrupa’daki ilgili dostlarımıza, dost bildiğimiz ülkelere iletilmiştir. Ne yazık ki bunların birçoğuyla ilgili işlem yapılmamıştır. Şimdi bizim bu tür saldırılardan çok canımız uyanıyor. Avrupa ülkelerine de diyoruz ki ‘Bırakın artık sizin şehirleriniz, sizin metropolleriniz PKK’nın ya da başka örgütlerin rahat dolaşacakları, cennet gibi görecekleri yer olmasın.’ Bu, Türkiye’ye karşı düşmanca bir tavrı beslemek demektir.”

– “Bizim yerimize kendilerini koysunlar”

“Türkiye’nin bu terör karşısındaki mücadelesini destekliyoruz, acılarını paylaşıyoruz.” diyenlerden empati yapmalarını isteyen Kurtulmuş, “Bizim yerimize kendilerini koysunlar. Diyelim ki orada bombalar patlıyor, o bombaları patlatanlara da biz Ankara’da, İstanbul’da gösteri yapmalarına müsaade ediyoruz. Bundan rahatsız olmazlar mı? Bunu dostça bir tavır olarak mı değerlendirirler? Dolayısıyla aynı tavrın herkes tarafından empatiyle dile getirilmesi lazım ve Türkiye’nin, Türk insanının yaşadığı bu acıları hafifletmek için terör örgütlerinin artık oralarda faaliyet yapmasına müsaade etmemeleri lazım.” değerlendirmesinde bulundu.

Terör eylemlerinin psikolojik boyutuna işaret edilerek, “Hiç kimse artık sokağa emin adımlarla çıkmıyor, herkes hem kendisi hem de sevdikleri ve yakınları için endişe duyuyor. Bununla ilgili ne söyleyeceksiniz?” sorusu üzerine Numan Kurtulmuş, Kayseri’deki terör saldırısından önce, onlarca bombalı saldırı ihbarı alındığını ve bunların önlendiğini kaydetti.

Bir yıl içinde onlarca farklı olayın önlendiğini vurgulayan Kurtulmuş, “Ama siz 50 olayı önleseniz, birini önleyemediğiniz zaman maalesef çok ağır bir tablo, ağır bir sonuç ortaya çıkıyor. Zaten terörün yapmak istediği bu. Milleti yıldırmak, korkutmak, içine kapatmak, günlük faaliyetlerinizi yapamaz hale getirmek, hatta herkesin bir diğerinden şüphe duymasını temin etmek. Dolayısıyla burada milli birlik, beraberlik içinde olacağız.” dedi.

– “Bütün vatandaşlarımız bu konuda hassas olsun”

Kurtulmuş, Türkiye’de terör eylemleri üzerinden Sünni-Alevi meselesinin körüklenmeye çalışıldığına da işaret ederek, şunları söyledi:

“Bütün vatandaşlarımız bu konuda hassas olsun. Yani Hacı Bektaş-ı Veli’nin dergahıyla Hacı Bayram-ı Veli’nin dergahı arasında bir fark yok. Biz Aleviler, Sünniler asırlardır birlikte yaşadık. Mesele bizim Alevilerimiz, Sünnilerimizle ilgili bir mesele değildir. Aynı şekilde PKK meselesi, Türklerle Kürtler arasında bir mesele değildir. Burada bir toplumsal gerilim hattı oluşturulmasına asla müsaade etmememiz lazım. Bu ülkenin Türkleri de Kürtleri de aynı bayrağın altında, aynı vatanın evladı olarak yaşıyor ve herkes aynı medeniyetin mensubu olarak yaşamını sürdürüyor. Esasında Kürtlerin de PKK ile problemi vardır. PKK’nın da Kürtlerle problemi olduğu gibi. Dolayısıyla bu açıdan baktığımız zaman Allah rızası için herkes kullandığı dile dikkat etsin, herkes konusuna, komşusuna sahip çıksın. Mezhebi, meşrebi, etnik kökeni ne olursa olsun bu ülkenin vatandaşlarının birlik, dirlik içinde yaşamalarını temin etmemiz gerekiyor.”

– “Kahroluyoruz, içimiz kan ağlıyor”

Birlik ve beraberlik içinde hareket edilmesinin önemine değinen Kurtulmuş, “İstiyorlar ki biz diz çökelim, mağlup olalım, içimize kapanalım. Hayır, herkes günlük işini, ne yapıyorsa onu yapmaya devam edecek. Üzüleceğiz, kahroluyoruz, içimiz kan ağlıyor, zor konuşuyoruz ama sonuçta günlük işlerimizi yapmaya devam edeceğiz. Aksi takdirde zaten teröre teslim olmuş oluruz. Onların oluşturduğu psikolojik ortamda hapsolmuş, kalmış oluruz. Acımızı ortaklaşacağız, geleceğimizi ortaklaşacağız, birliğimizi bozan unsurlara asla müsaade etmeyeceğiz.” diye konuştu.

Kurtulmuş, sınır güvenliği açısından alınması gereken yeni önlemlerin olup olmadığına ilişkin ise bu çerçevede gerekli çalışmaların yürütüldüğünü, özellikle sınırın dağlık bölgelerinde insansız hava araçlarıyla kesintisiz kontroller yapıldığını belirtti.

– “Büyük ihtimalle bugün, Ankara yoğunluklu bir çalışma olur”

“Bugün Ankara’da bir güvenlik toplantısı öngörülüyor mu?” sorusunu da yanıtlayan Kurtulmuş, “Muhtemelen yani Sayın Başbakan, Kahramanmaraş’tan gelecektir. Büyük ihtimalle bugün, Ankara yoğunluklu bir çalışma olur. İnşallah düzgün, doğru kararlarla güvenlik meselesini daha da tahkim ederiz. Süratle de Kayseri’deki saldırıdan sonra yaraları sararak yolumuza devam ederiz.” diye konuştu.

“Olağanüstü hal süreci bu noktada güvenlik güçlerinin işini kolaylaştırıyor mu, yoksa başka bir sürece mi geçilecek?” sorusu üzerine, Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “Olağanüstü hal (OHAL) zorunlu” dedi.

Çok ağır bir mücadele ve imtihan verildiğini, halen FETÖ ile ilgili mücadelenin Türk Silahlı Kuvvetleri’nde, emniyette, yargıda ve diğer bütün birimlerde devam ettiğini ifade eden Kurtulmuş, “Bir taraftan bu mücadeleyi sürdürüyorsunuz, bir taraftan PKK ile bir taraftan da DEAŞ’la mücadeleyi sürdürüyorsunuz. Dolayısıyla bu mücadele eş zamanlı, çok taraflı olarak sürdürülecek bir mücadele.” değerlendirmesinde bulundu.

– “Asla diz çökmeyeceğiz”

Terörle mücadelede kararlılık vurgusu yapan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şunları söyledi:

“Yılmadan yolumuza devam edeceğiz ve sonuç alacağız. Başka çaresi yok. Yani Türkiye terörden yılmayacak, olağanüstü hal bu mücadeleyi kolaylaştırıyor. Şuna da çok açık cevap vermek mecburiyetindeyiz, bazıları şöyle bir anlayış içerisinde ‘Efendim siz güvenlik tedbirlerini bu kadar artırırsanız, bu kadar güvenlikçi politikalar uygularsanız terörü sona erdiremezsiniz.’ Kusura bakmasınlar bu son derece yanlış. Teröre destek olan, teröre arka çıkan birtakım değerlendirmelerdir. Türkiye, terörle 2015’in Temmuz’undan bu yana mücadele değil, savaş ediyor. Çok taraflı savaş yapıyoruz. Bu mücadelede tabii ki olağanüstü halin imkanlarından da istifade edeceğiz.

Ama kimse kalkıp da şunu söylemesin, ‘Siz bu kadar çok askeri ve polisiye tedbirler almayın. Terör örgütlerine müsamaha edin. Terör örgütleri de saldırıda bulunmasın.’ Türkçesi budur bu lafın. Bu son derece haince söylenmiş bir sözdür, son derece alçakça söylenmiş bir sözdür. Böyle şey olmaz, hiç kimse böyle bir algıyı yaymaya kalkmasın. Biz terörle mücadele ediyoruz diye, terör yayılmıyor, terör çok yaygın hale geldiği için, Türkiye’yi boğmak istediği için biz de her yerde teröre, terör örgütlerine karşı mücadele ediyoruz. Korkmadan, yılmadan bu mücadeleyi sürdüreceğiz ve asla diz çökmeyeceğiz.”

Kamupersoneli.net | AA