Adalet Personeli

Adalet Bakanı Arabulucukta Yeni Düzenlemenin Olacağını Açıkladı

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ”20 Temmuz 2016, Türk yargısı bakımından yeni bir dönemin başladığı gündür. Tarihi bir gün, yargı bakımından milattır. Yargıda yeni bir dönem başlıyor. Yargıda yeni dönemin adı istinaf yargılamasının başlamasıdır.” dedi.

Bozdağ, Yozgat Cumhuriyet Meydanı’nda tutuklu ve hükümlülerin ürettiklerinin sergilendiği Ürün ve El Sanatları Fuarı’nın açılışını gerçekleştirdi.

Bakan Bozdağ, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin terörle etkin bir mücadele yürüttüğünü, bunun birinci vazifeleri olduğunu, ancak pek çok ülkenin Türkiye’nin bu haklı mücadelesinde yanında bulunmadığını belirtti.

Bozdağ, şunları söyledi:

”Sözler başka, duruşlar başka oluyor. Bakın Türkiye terörle etkin mücadele ediyor. Vize serbestliğinde Türkiye’nin yapması gereken mükellefiyetler var. Avrupa Birliği diyor ki ‘terörle ilgili tanımınızı değiştirin.’ Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin kanunlarında da terör tanımı var. Onların kanunlarını incelediğimiz de bazılarındaki terör tanımının bizim kanundaki tanımdan daha da kapsamlı olduğunu görüyoruz. Fransa’da bir saldırı oldu. İnsan Hakları Sözleşmesi’nin maddelerini askıya alan yazıyı Avrupa Birliği Sekreterliği’ne gönderdiler. Türkiye bunu yaptı mı, yapmadı. OHAL ilan etti mi, etmedi. Ne yapıyor Türkiye, hukuk içerisinde terör ile etkin ve kararlı bir biçimde mücadele ediyor. Siviller zarar görmesin diye kılı kırk yararcasına bir titizlikle hareket ediyor.”

Türkiye’nin bundan sonra da bu mücadelesini sürdüreceğini vurgulayan Bozdağ, “Türkiye’nin terörle mücadeledeki kapasitesini zayıflatacak, azaltacak, zora sokacak herhangi bir kanunu, düzenlemeyi Türkiye olarak yapmamız söz konusu değildir. Bırakın böyle bir şeyi, bizimle konuşmaları bile doğru değildir. Türkiye, terör bitene kadar, terörle mücadele kapasitesini daha güçlü hale getirerek, daha etkili hale getirerek daha netice alacak hale getirene kadar adımlarını atacak ve bu terörün sonunu getirene kadar devam edecektir.” diye konuştu.

Bakan Bozdağ, terör üzerinden hesap yapanların Türkiye’den cevabını en etkili biçimde alacağını, terör örgütlerinin her zaman olduğu gibi bir kez daha kaybedeceğini bildirdi.

– İstinaf mahkemeleri

Daha önceki yasal düzenleme kapsamında istinaf mahkemelerinin (bölge adliye mahkemeleri) 20 Temmuz’da faaliyete geçeceğini anımsatan Bozdağ, istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesinin, Türkiye’de yargılamaların hızlanmasına katkıda bulunacağı gibi, kararların doğru olmasına da çok büyük katkı sağlayacağını ifade etti.

Bakan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

”20 Temmuz 2016, Türk yargısı bakımından yeni bir dönemin başladığı gündür. Tarihi bir gün, yargı bakımından milattır. Yargıda yeni bir dönem başlıyor. Yargıda yeni dönemin adı istinaf yargılamasının başlamasıdır. Cumhuriyet döneminde, yargı alanında çok büyük reformlar yapılmamıştır. En büyük reformlar şüphesiz ki devletimizin Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde ve onun kararlılığıyla olmuştur. Ondan sonraki dönemde yargı ile ilgili yapılan önemli değişiklikler var. Ama Cumhuriyetin başında yapılan, yaşanan büyük yapısal dönüşüm gibi bir dönüşüm söz konusu değil. Tabiri caizse tamirat, tadilat cinsinden değişiklikler. “

“İkinci büyük reform da idari yargıda ve adli yargıda istinafın fiilen başlamasıdır. Bunun tarihi de 20 Temmuz 2016. Yani haftaya çarşamba günü yeni bir dönem yargıda başlayacaktır. İstinaf çok şeyi kolaylaştıracak.” diyen Bakan Bozdağ, açıklamalarına şöyle devam etti:

“Milletimizin lehine olacak, hukuk devletimizi güçlendirecek, yargıya olan güveni daha ileri noktalara taşıyacak, geciken adalete yönelik şikayetleri önemli ölçüde azaltacak. İsabetsiz kararlara dair şikayetleri yine çok önemli ölçüde azaltacaktır. Çünkü, istinafın faaliyete geçmesiyle birlikte, ceza yargılamalarındaki davaların yüzde 91’i, hukuk yargılamasına konu davaların yüzde 89’u, idari yargılamaya konu davaların da yüzde 80’i yaklaşık olarak istinafta kesinleşmiş olacaktır. Yargıtay aşaması olmayacaktır ve istinaf yargılaması yapan daireler, eksikler varsa onları kendi tamamlayacak. Yanlışlar varsa onları kendileri düzeltecek. Başka başka şeyler varsa ilk derece mahkemesi bir dosyaya hangi hak ve yetkilerle müdahale ediyorsa aynı imkanlarla dosyaya müdahale edip, sanki ilk derece mahkemesi gibi işin esasına dair karar verecektir. Ülkemiz için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.”

– Çek Kanunu ile İcra ve İflas Kanunu’ndaki değişiklik

Çek Kanunu ile İcra ve İflas Kanunu’nda yapılması planlanan değişikliklerle de ciddi sıkıntıların ortadan kalkacağına değinen Bozdağ, ”Karşılıksız çıkan çek sayısı çeke hapis cezası olduğunda ne kadar ise aşağı yukarı aynı seviyede hatta daha iyi bir durumda, daha az. Ama kamuoyunda öyle bir algı var ki ‘çekte hapis cezası kalktığı için karşılıksız kalıyor.’ Bir hapis cezası gelirse karşılıksız kalacak çek sayısı azalacaktır. İşte çeke güven, çekin itibarı kalmadı. Ne lazım hapis cezası lazım.” dedi.

Bakan Bozdağ, yapılan düzenlemenin bu algıyı değiştirmeye dönük olduğunu vurgulayarak, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

“İnşallah, çeke gelen yeni müeyyide ile çek belki daha iyi bir şekilde piyasada kabul görecektir. Piyasada bir temizlenmeye de yol açacaktır. Çünkü sahtekar diyebileceğimiz bazı tipler, dolandırıcılar var. Bunlar ayıklanacaktır. Bu açıdan bir fayda olacaktır. Önce adli bir para cezası verilecek. Verilecek adli para cezası çekin karşılıksız kalan kısmından daha az olamayacak. Bu adli para cezası çekin karşılıksız kalan kısmını öderse hapisten kurtulacak, ya da çeki öderse kurtulacak. Akıllı olan adli para cezasını mı öder çeki mi öder. Biz karşılıksız kalan kısım kadar adli para cezası ön gördük ki çeki ödesin böylelikle hem adli para cezasından hem de borcundan kurtulsun. Bir de hapse girmeden önce vatandaşa bir fırsat daha veriyoruz. Düşün borcunu öde hem itibarını koru hem de hapse girme. Bir derlenme bir toparlanma imkanı ve fırsatı verdiğimizi buradan ifade etmek isterim.”

Arabuluculuk konusunda da Bakanlığının ciddi çalışmaları bulunduğunu kaydeden Bakan Bozdağ, ”Davasız, mahkemesiz, duruşmasız, uzlaşma yoluyla anlaşmazlıkların karara bağlanmasıdır. Hem daha kısa sürede hem daha az masraf ile kişilerin hakkına kavuşmasını sağlıyor. Bu kanunumuz yürürlüğe girdiği zaman arabuluculuğun önündeki uygulama engeli ortadan kalkacak. İş uyuşmazlıklarının yaklaşık yüzde 80’i arabulucular tarafından karara bağlanmış olacaktır. Bu da son derece önemli bir reformdur. Önümüzdeki yasama yılında inşallah parlamentoda bunun görüşmelerini yapacağız.” diye konuştu.

Kamupersoneli.net / AA