Bakan Dönmez duyurdu: Rekor kırıldı!

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 'Arama-Üretim Sektörü İstişare Toplantısı'nın 11'incisi Batman'da yapıldı.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye Petrollerinin (TP), bu yıl yurt içi üretimde hedeflenen 50 bin varil bandını ya

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından "Arama-Üretim Sektörü İstişare Toplantısı"nın 11'incisi Batman'da yapıldı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye Petrollerinin (TP), bu yıl yurt içi üretimde hedeflenen 50 bin varil bandını yakaladığını belirterek, "Aralık ayında da yurt içi, yurt dışı toplamda 150 bin varil üretimle tüm zamanların rekoruna ulaştı." dedi.

EN BÜYÜK ŞİRKETLERİN KURULUŞUNA VESİLE OLDU

Bakan Dönmez yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin ilk petrol rafinerisi de yine burada, Batman'da kuruldu. Türkiye'nin en yüksek graviteli petrolünü de Anadolu'nun bu mümbit coğrafyasından çıkarıyoruz. Batman bu yönüyle petrol tarihimizin hafızasıdır. Petrol bu şehrin kaderini öylesine değiştirdi ki; 1950'lere kadar küçük bir yerleşim yeri olan Batman, bugün 600 bin nüfusuyla bölgenin yıldızı, her gün daha da parlayan bir şehre dönüştü. Batman'daki kuyulardan fışkıran zenginlik, Türkiye'nin de kaderini değiştirdi. Türkiye Petrolleri'nin burada büyümesi beraberinde BOTAŞ, TÜPRAŞ, PETKİM, Petrol Ofisi gibi Türkiye'nin en büyük şirketlerinin de kuruluşuna vesile oldu." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin hidrokarbon kaynakları açısından önemli olduğuna işaret eden Dönmez, şu bilgileri verdi:

"Hidrokarbon kaynakları açısından zengin bir ülke değiliz. Ancak 'coğrafya kaderdir' deyip, elimiz kolumuz bağlı oturamayız. Dünyanın en büyük petrol şirketleri kaynak zengini olmayan ülkelerden çıkıyor. Demek ki; önemli olan husus, doğru planlama ve strateji. Petrol ve doğal gaz bugün enerji ithalatımızın büyük bir kısmını oluşturuyor. Dünyadaki siyasi gelişmeler bu emtianın fiyatlamasında büyük bir rol oynuyor. Dış kaynaklı çalkantılardan etkilenmemek için yerli üretimin azami oranda artmasına büyük önem veriyoruz. Kimi zaman medyada 'Yine petrol buldular' tarzı, gösterilen emeği küçük düşüren haberlere üzülerek rastlıyoruz. Petrol ve doğal gazla ilgili medyada speküle edilen rakamlar bizim tarafımızdan teyit edilmedikçe itibar etmeyin. Buralardan gelecek müjdeli haberlerin milletimizin nazarında ne kadar kıymetli olduğunu biliyorum. İnşallah çalışmalarımızdan güzel neticeler alırsak bunları milletimizle paylaşmak bizler için büyük bir gurur ve mutluluk vesilesi olacak.

Fakat bu yerimizde sayacağımız, eldekileri çıkarmayacağımız anlamına gelmiyor. Bulduğumuz miktarın az ya da çok olmasından öte, önemli olan bu rezervlerin üretilebilir hale gelmesi ve ülke ekonomisine kazandırılmasıdır. Bu konuda teknolojinin bütün imkanlarını, yerli ekipman ve yerli insan kaynağımızla birleştirerek sonuna kadar gideceğiz. Bu konuda asla havlu atmayacağız, pes etmeyeceğiz, durmayacağız, yılmayacağız, yerin altında ne varsa milletimizin emrine ve hizmetine sunmak için her daim sahada olacağız.

75 MİLYAR DOLAR DEĞERİNDE HAM PETROL ÜRETİLDİ

Petrol üretimimizin ilk gerçekleştiği günden bu yana toplam 75 milyar dolar değerinde ham petrol ürettik. Doğal gazda ise bu rakam 3,8 milyar dolara ulaştı. Bu şu anlama geliyor. Yaklaşık 80 milyar dolar milletimizin cebinde kaldı. Burada tabi son zamanlarda meydana gelen teknolojik gelişmeleri de göz önüne almak gerekiyor. Daha önce üretimi mümkün olmayan sahalarda üretim yapılabilmesi, yeni teknolojilerle üretim kayıplarının önlenmesi ya da mevcut rezervin daha önce üretilemeyen kısımlarına da inilmesi bu artışta önemli pay sahibi.

Burada da yüzde 81'lik bir gerçekleşme oranı yakaladıklarını, sene sonuna doğru bu oranın bir miktar daha yükseleceğini anlatan Dönmez, "Türkiye Petrolleri bu sene yurt içi üretimde hedeflediğimiz 50 bin varil bandını yakaladı. Aralık ayında da yurt içi, yurt dışı toplamda 150 bin varil üretimle tüm zamanların rekoruna ulaştı. Kaya gazında da bu yıl ilk defa çatlatma yöntemiyle ticari petrol üretimi gerçekleştirdik. Sembolik bir üretim rakamı da olsa önemli olan bu yöntemin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de başarıyla uygulanması, bu bilgi ve tecrübenin bizim üretim portföyümüzde de yer alması.

Enerjinin bölgenin siyaseti üzerine nasıl bir etkiye sahip olduğuna birlikte tanıklık ediyoruz. Dünyadaki gelişmelerin gerisinde değiliz. Dünyada neler olup bittiğini görüyoruz. Bunların ülkemize yansımalarını yakından takip ediyoruz ve inceliyoruz. Enerjinin merkezde yer aldığı bu dönemde bizler de kendi yol haritamıza sahip çıkıyoruz.

Ayrıca Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

Yerli ve yenilenebilir elektrik üretiminde bu yıl, son 20 yılın tarihi bir rekorunu kırmış olduk. Yüzde 63'ler seviyesine geldik. Bu yılın mayıs ayında bir rekora imza atarak ürettiğimiz elektriğin yüzde 75'ini yerli ve yenilenebilir kaynaklardan elde ettik. Ama yıl ortalaması yüzde 63. Her bir puanlık yerli kaynağın ithal kaynağa göre kullanılması 100 milyon doların cebimizde kalması anlamına geliyor. Demek ki yaklaşık 1,5 milyar doları yurt dışına daha az ödemiş olduk.

Ülke olarak dünya bor rezervlerinin yüzde 73'üne sahibiz. Dünya bor pazarının da yüzde 59'u bizim kontrolümüzde. Ancak bizim hedefimiz boru yüksek teknolojiyle buluşturmak. Bu amaçla Balıkesir Bandırma'da bor tesisimizin temelini iki ay önce attık. Dünyada elmastan sonraki en değerli maden olan bor karbürü ülkemizde üretmeye başlayacağız.

Milli enerji ve maden politikalarımızın en önemli halkalarından birini de denizlerde hidrokarbon arama çalışmalarımız oluşturuyor. Bugünkü panelimizin ana temalarından birini de bu oluşturuyor. Bu çalışmalarımızı ülkemizin geleceği için olmazsa olmaz kabul ediyoruz. Milli arama ve sondaj gemilerimizle başlattığımız çalışmalarımıza dört koldan dört gemiyle devam ediyoruz. Dün itibarıyla Fatih gemimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden almış olduğumuz ruhsatla 4 bin metrelerde, Yavuz ise Bakanlık olarak bizim verdiğimiz ruhsatla 4 bin 700 metrelerde sondaja devam ediyor. Geçmişte de Akdeniz'de çalışmalarımız oldu. Onların değerlendirme ve analizleri devam ediyor. Öte yandan Barbaros Hayrettin Paşa ve Oruç Reis sismik arama gemilerimizle de denizlerimizin adeta röntgenini çekiyoruz.

5 YENİ PETROL KUYUSU AÇILACAK

Dönmez, "Akdeniz'de ne kimsenin hakkını yiyeceğiz ne de ülkemizin Kıbrıs'ta yaşayan soydaşlarımızın hakkından vazgeçeceğiz. Hem kendi ruhsat alanlarımızda hem de KKTC'nin TP'ye vermiş olduğu ruhsatla aramalarımızı sürdüreceğiz. 2020'de de yine planlarımız doğrultusunda çalışmalarımız devam edecek. Önümüzdeki yıl 5 yeni kuyu daha açmayı planlıyoruz." şeklinde konuştu.

Fatih Dönmez, şöyle konuştu:

Böylece Akdeniz'de Türkiye olmadan hiçbir projenin gerçekleşmeyeceğini bir daha göstermiş olduk. Libya ile imzaladığımız deniz yetki alanlarımızı sınırlayan mutabakat muhtırası Meclisten de geçti. Aynı zamanda Libya'daki Ulusal Mutabakat Meclisi de süreci tamamlamış oldu. Şimdi bu alanların ruhsatlandırma çalışmalarına en kısa sürede başlayacağız. Böylece her iki ülkenin kıyıları arasında kalan bölgede Libya ve Türkiye'den izin almaksızın hiç kimse bir şey yapamayacak. Oyunları bozmuş olduk. Sayın Cumhurbaşkanımız da bunu vurguladı ve 'Onayımız olmadan bölgede hiç kimse arama tarama faaliyeti yapamaz. Doğal gaz ve diğer enerji nakil hatları tesis edemez.' dedi. İnşallah bu hedef doğrultusunda kararlılıkla kimseden korkmadan, çekinmeden yolumuza devam edeceğiz. Hiç kimse Türkiye'nin kararlılığını sınamaya kalkmasın. Milletimizin desteği arkamızda oldukça asla geri adım atmayacağız. Hedefimiz belli; arayacağız, varsa bulacağız. Herkes şunu bilsin ki; Akdeniz'de misafir değil ev sahibiyiz.

Geçen yıl devreye aldığımız kanalın ilk etabında Nevşehir'e kadar olan kısmını aldık. 2020'den itibaren gaz akışına başlayacak. Türk Akımı ile enerjide merkez ülke olma konumumuzu pekiştireceğiz." diyen Dönmez, "Geçtiğimiz haftalarda sayın Cumhurbaşkanımız ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'in teşrifleriyle TANAP'ın Avrupa gaz bağlantısını da tamamladık. Bir diğer proje de Türk-Rus ortaklığının güçlü simgesi olan Türk Akımı. Deniz kısmı çalışmalarını geçen yıl tamamladık. 2020 başlarında ocak ayı başında gaz akışını da başlatmış olacağız. Sayın Putin'in de katılımı ile artık Türk akımından gelen gaz Bulgaristan sınırından Avrupa'ya gitmek üzere tesis edilmiş olacak.

Kamu Personeli - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme