Bilim Kurulu açıkladı! İkinci dalga gelecek mi?

Vatandaşların en çok merak ettiği konulardan bir tanesi ikinci dalganın gelip gelmeyeceği.Salgının yavaş yavaş etkisini azaltması ve günlük vaka sayılarının düşüyor olmasına ilişkin açıklama yapan Özlü, açıklamasında, 'Birinci dalganın tamamen bitip ikinc

Vatandaşların en çok merak ettiği konulardan bir tanesi ikinci dalganın gelip gelmeyeceği. Salgının yavaş yavaş etkisini azaltması ve günlük vaka sayılarının düşüyor olmasına ilişkin açıklama yapan Özlü, açıklamasında, "Birinci dalganın tamamen bitip ikinci dalganın çıkacağını düşünmüyorum. Çıksa bile ilk dalga kadar etkili olmaz" ifadesini kullandı.

VAKA SAYILARINDA DALGALANMA OLABİLİR

Show TV'de bugün katılmış olduğu programda önemli açıklamalar yapan Özlü, önemli bir ölçüde ikinci dalga beklenmediğini dile getirdi. Ancak yeni vaka sayılarında dalgalanma olabileceğini belirten Özlü, açıklamasında, "Bu şekilde ki dalgalanmalar, bu virüs kendi kendine mutasyon geçirip durduruncaya kadar ya da aşısı bulunup insanlar aşıyla bu salgını durduruncaya kadar olacaktır" dedi.

İKİNCİ DALHA ETKİLİ OLACAK MI?

Koronavirüsün, mevsimsel bir hastalık olabileceğinin de altını çizen Özlü, ilk dalganın bittiği durumda ikinci dalganın ortaya çıkacağını düşünmediğini, şu sözlerle belirtti:

"Hiç bir pandemide ikinci dalga birinci dalgadan çok daha etkili olmaz. Ama bu konuda dikkatsizlik gösteremeyiz. Şu an ilk dalgayı yenebiliyoruz, kontrol altına aldık. Ne yapacağımızı toplum olarak öğrendik. İkinci dalga olsa bile bunun birinci dalga kadar büyük böyle travmatik olmayacağını düşünüyorum. Birinci dalganın tamamen bitip ikinci dalganın çıkacağını da düşünmüyorum"

Haber

ORAN SON DERECE AZ

Sürü bağışıklığının oluşması için toplumun en az yüzde 60 - 70 oranında hastalanıp, hastalığı atlatması gerektiğini belirten Özlü, bu oranın an itibariyle ancak yüzde 3 - 7 arasında olduğunu belirtti. Özlü, sözlerine şu şekilde devam etti:

"Toplumsal bir bağışıklığın oluşması şu demek, virüs toplumun yüzde 60-70’ine yayılacak, onlar hasta olarak veya hasta olmadan geçirecekler bu enfeksiyonu ve sonuçta bu virüse karşı antikor oluşturacaklar ve dirençli hale gelecekler. Adeta bir aşılanma gibi bir etki oluşturacak. Virüs daha yayılacak kişi bulamayacak toplumda ve duracak. Böyle bir şeyin olması için toplumun en az yüzde 60-70’ine bu virüsün bulaşmış olması gerekiyor. Oysa yapılan çalışmalarda bu oranın son derece az olduğunu, yüzde 3-7’lerde olduğunu görüyoruz. Türkiye’de antikor çalışmasının olmadığını belirten Özlü, riskli meslek gruplarına yapılan PCR testlerinden elde edilen verilere göre antikor oluşturan kişilerin binde 3 olduğunu ve sürü bağışıklığından söz edilemez"

Kamu Personeli - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme