• Haberler
  • Ekonomi
  • CHP sözcüsü Öztrak, ekonomide Daha kötüsü yaşanmadı dedi

CHP sözcüsü Öztrak, ekonomide Daha kötüsü yaşanmadı dedi

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bugün MYK toplantısı sürerken düzenlediği basın toplantısında yaptığı bazı açıklamalar şöyle KONUT SATIŞINDA 6 YILIN EN DÜŞÜK RAKAMLARI Bugün ve geçtiğimiz hafta ekonomide çok önemli veriler açıkl

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bugün MYK toplantısı sürerken düzenlediği basın toplantısında yaptığı bazı açıklamalar şöyle;

KONUT SATIŞINDA 6 YILIN EN DÜŞÜK RAKAMLARI

Bugün ve geçtiğimiz hafta ekonomide çok önemli veriler açıklandı. Bu sabah 2019 Ocak ayına ilişkin konut satış istatistiklerini TÜİK açıkladı. Ocak ayında konut satışları geçen yılın aynı ayına yani Ocak ayına göre yüzde 25 düşmüş, ipotekli konut satışları ise yine bu dönemde yüzde 77 düşmüş. Bu konut almak için vatandaşlarımızın bankalardan kredi almakta ne kadar zorlandıklarını açıkça ortaya koyuyor.  Bu rakamlar son 6 yılın en düşük rakamları. Yani konut satış rakamları son 6 yılın en düşük rakamları. Vatandaşın satın alma gücündeki erime, artan gelecek kaygısı ve ekonomide kaybolan güven tabi ki konut satışlarını da yakından etkiliyor. Bunlar Ocak ayı rakamları, en son rakamlar.

ÜRETİMDEKİ DARALMA KRİZ DÖNEMİ SEVİYESİNDE

Yine geçtiğimiz hafta açıklanan geçtiğimiz yılın Aralık ayına ait sanayi üretimi ve ödemeler dengesi rakamları ile 2018’in son üç ayını kapsayan işsizlik rakamları da ekonomide yaşanan krizin derinliği konusunda bize çok ciddi ipuçları veriyor. Sanayi üretimimiz geçtiğimiz yılın Aralık ayında yüzde 10 daralmış. 2018’in son üç ayında ise sanayideki daralma yüzde 7 olmuş. Üretimde bu boyutta bir daralmayı son olarak 10 yıl önce küresel kriz zamanında görmüştük. Şimdi küresel kriz falan yok dünyada. Yine bu daralma artık sarayın son yaptığı 2018 için büyüme tahmini olan yüzde 3,8 büyümenin de gerçekleşmeyeceğini ortaya koyuyor.

İŞSİZLİK RAKAMLARI MAKYAJLI

Yine krizin derinliğinin bir diğer göstergesi işsizlik. 2018’in son üç ayını kapsayan Kasım ayında resmi rakamlarla işsizlik yüzde 12,3 olmuş. İşsiz sayısı da bir yıl önceye göre 706 bin kişi artarak 4 milyona dayanmış.

Eğer bu rakama iş bulma ümidini yitirdiği için işgücü piyasasında iş aramaktan vazgeçenleri, mevsimlik çalışanları, yine yetersiz ve eksik istihdam rakamlarını ilave edersek işsiz sayısı 7,5 milyonu buluyor. İşsizlik oranlarında ve işsiz sayılarında yaşanan bu artışlar yine 2009 krizinden bu yana gözlenen en yüksek artışlar. Ancak şunu da söylemeden geçmeyim. Bu rakamlarda makyajlı. Yani istikrarlı bir şekilde gitmesi gereken demografik trendlerle oynanmak suretiyle işsizlik olduğundan daha düşük gösterilmiş. Bu konuyla ilgili olarak da TBMM’ye bir araştırma önergesi vereceğiz.

EN KÖTÜSÜ DAHA YAŞANMADI

Diğer yandan işsizlik cephesinde açıkçası duruma baktığımız zaman, gazetelerimize yansıyan haberlere, televizyonlara yansıyan haberlere baktığımız zaman işin en kötüsünün daha henüz yaşanmadığını görüyoruz. Yani Zonguldak’ta maden ocaklarında çalışmak için sokaklara taşan işsiz gençlerimize baktığımızda, Diyarbakır’da, Tokat’ta İŞKUR’un geçici işçi alımlarına yapılan binlerce başvuruyu dikkate aldığımızda ve en son bugün bir Rize gazetesinde yerel gazetede gördüğümüz haber 10 tane temizlik işçisi alınacak Rize’de, başvuru sayısı 12 bin 571 kişiymiş. Bütün bunları gördüğümüzde işsizliğin maalesef giderek daha büyüyen bir sorun olmaya namzet olduğunu görüyoruz.

RAKAMLARIN ARDINDA CİDDİ DRAMLAR VAR

Üretimdeki daralma ve işsizlikteki bu artış sadece kuru bir rakam değil. Her bir rakamın ardında çok ciddi dramlar var, çok üzücü hayat hikayeleri var. Atanamadığı için canına kıyan gencecik öğretmenler, evladına pantolon alamadığı için yaşamına son veren babalar, borcunu ödeyemediği için hayatına son veren iş adamları ve üreticiler işte bu gerçek rakamların arkasında saklı olan acı hayat hikayelerini gösteriyor.

EKONOMİDE BAŞARI ÜRETEN FABRİKAYLA, EKİLEN TARLAYLA, ÇALIŞAN YURTTAŞLA ÖLÇÜLÜR

Ekonominin başarısı Damat Bey’in yaptığı gibi; faize, kura bakarak “dengelendik, dengeleniyoruz” diyerek ölçülmüyor. Başarı; ekilen tarlalarla, üreten fabrikalarla, çalışan ve kazanan yurttaşlarla ölçülüyor. İktidara ve yandaşı medyaya bakarsanız ülkede her şey güllük gülistanlık. Tarlalar boş, fabrikalar durmuş, işsizlik, pahalılık vatandaşı kasıp kavuruyor, ama bunlar cari açıktaki düşüş üzerinden kendilerine bir başarı hikayesi çıkarmaya çalışıyorlar.

EKONOMİ DURDU, CARİ AÇIK DÜŞTÜ

Ne yaptılar? Saray yönetimi ne yaptı? Bugüne kadar ekonominin ithalata bağımlılığını azaltacak herhangi bir tedbir aldı mı? Ya da bu ithalata bağımlılığı azaltacak bir maden mi buldu? Bunların hiçbiri yok. Peki ne oldu? Yıllarca ekonomiyi borca batırarak yönettiler. Borcu çeviremeyince, dış piyasalar borç vermeyince ekonomi durdu, ithalatta durdu. Bu nedenle de cari işlemler açığı düştü.

Bu sürdürülebilir bir durum değil. Cari açıktaki azalmanın bu millete işsizlik ve düşen üretim, duran ekonomi bakımından çok ciddi bir maliyeti oldu. Pahalılık, işsizlik aileleri kasıp kavuruyor. Herkes evinin tapusunu, arabasının ruhsatını bankalara kaptırma korkusuyla yaşıyor. Ama milletten kopan saray ve yandaş medyası kafasını kuma gönmüş hiçbir şey umurlarında değil.

Kamu Personeli - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme