• Haberler
  • Gündem
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı: Türkiye mülteci şehri kuracak

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı: Türkiye mülteci şehri kuracak

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde gerçekleştirdiği Barış Pınarı Harekatı sonrasında ABD ve Rusya ile yapılan anlaşmalarla güvenli bölgenin kurulması için harekete geçildiğini Cumhurbaşkanı Erdoğan katıldığı 6.Türk Tıp Dünyası Kurultayı'nda açıkladı.

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde gerçekleştirdiği Barış Pınarı Harekatı sonrasında ABD ve Rusya ile yapılan anlaşmalarla güvenli bölgenin kurulması için harekete geçildiğini Cumhurbaşkanı Erdoğan katıldığı 6. Türk Tıp Dünyası Kurultayı'nda açıkladı.

Ayrıca Erdoğan, "AB başta olmak üzere tümüyle bizim sadece sivil toplum kuruluşlarımıza gelen destek nedir biliyor musunuz 3 milyar avro. Bizim yaptığımız yatırım 40 milyar doları aşmıştır. AB'den biz daha mı zenginiz böyle bir durum mu var? Yok. İşte bu bizim medeniyetimizin bize yüklemiş olduğu görevdir. Suriye krizi boyunca neredeyse attığımız her adımda biz yalnız bırakıldık. Suriye'de oluşturduğumuz güvenli bölgeler ülkedeki en huzurlu ve güvenli bölgelerdir. Tel Abyad ile Resulayn arasında gerekirse mülteciler şehirlerini biz kuracağız." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:

Tıp dünyasının kıymetli temsilcileri, dost ve kardeş ülkelerden gelen kıymetli sağlık bakanları ve heyet başkanları, değerli misafirler, hanımefendiler, beyefendiler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Yurt dışından gelen katılımcılara, ülkemize ve İstanbul'a hoş geldiniz diyorum. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Aziz Sancar Bilim Ödülüne ve teşvik ödüllerine layık görülen hocalarımızı da tebrik ediyorum. Bu yılki ana teması "Biyoteknoloji" olan kurultayımızın, katılımcıların bilgi ve tecrübe paylaşımıyla tüm insanlığa ışık tutacak sonuçlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Çağımızın vebası haline dönüşmüş olan kanser başta olmak üzere pek çok hastalığın tedavisinde kullanılan teknikleri ifade eden bu başlık altında ele alınan konuların her birini önemli görüyorum. Ülkemiz, Allah'ın insanlara verdiği nimetleri bulma, ortaya çıkarma ve faydaya dönüştürme çabası olarak kabul ettiğim biyoteknoloji araştırmalarında da en üst sıralarda yer almalıdır. Bunun için gereken her türlü çabayı göstermekte, her türlü desteği vermekte kararlıyız. Milletimizin ve insanlığın hayrına olan her türlü çalışmanın yanında yer almak bizim sadece devlet başkanı olarak sorumluluğumuz değil, aynı zamanda insani görevimizdir. Bu bakımdan, şu anda kapanış töreni vesilesiyle bir arada olduğumuz türden faaliyetlerin yaygınlaştırılarak sürdürülmesini bekliyorum.

"Her arayan bulamaz ama bulanlar sadece arayanlardır" sözü, en çok bilimsel çalışmalar için geçerlidir. Bizlere düşen görev; en doğruyu, en iyiyi, en güzeli, en hayırlıyı aramak, nasibimizde varsa bulmak ve insanlığın hizmetine sunmaktır. Bu yönde emek harcayan, gayret gösteren, başarı ortaya koyan herkese şükranlarımı sunuyorum.

Bugün Türkiye, sağlık alanında dünyanın en önde gelen ülkelerinden biridir. Her başarı gibi, Türkiye'nin sağlık alanında geldiği yerin gerisinde de çok büyük emek, fedakârlık, alın teri vardır.

Göreve geldiğimizde, ecdadımızın "Olmaya değvlet cihanda bir nefes sıhhat" ifadesine uygun şekilde, sağlığı önceliklerimiz arasında ilk sıralara çıkardık. Hemen kolları sıvayıp, tüm dünyada örnek alınan bir sağlık reformunu kısa sürede hayata geçirdik. Hastanelerin birleşmesinden, sağlık sigortası sisteminin geliştirilmesine, altyapı, araç-gereç ve personel eksiğinin giderilmesine kadar her alanda çok büyük yatırımlar yaptık. Hastane ve tedavi kurumlarımızın sayısını 2 bin 825'ten 5 bin 488'e yükselttik. Hastanelerimizin toplam yatak sayısını 239 bine, nitelikli yatak sayısını 145 bine çıkardık. Sağlık çalışanlarının sayısını 378 binden 1 milyon 24 bine ulaştırdık. Hastanelerimizde teşhis ve tedavi cihazlarından ambulanslara kadar her alanda sayıyı ve kaliteyi fevkalade yükselttik.

Sağlıkta gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşümde tek gayemiz vardı, o da milletimize en kaliteli sağlık hizmetini, en makul maliyetle sunabilmekti. Ülkemizde kişi başına yapılan sağlık harcaması 19 lira düzeyinden 140 liraya yükselirken, bireylerin ceplerinden yaptıkları harcama oranı yüzde 20 düzeyinden yüzde 17'ye geriledi. Sonuçta, hedeflediğimiz düzeyde ve en makul maliyetle sağlık hizmeti vermeyi başardık.

Bu hizmeti sadece kendi vatandaşlarımıza sunmakla kalmadık. Aynı zamanda üç kıtanın kavşak noktasında yer alan ülkemizi, sağlık alanında dünya çapında bir çekim merkezi haline dönüştürdük. Bugün çok sayıda ülkeden gelen heyetler sağlık sistemimizi inceliyor, kendilerine uyarlamaya çalışıyorlar. Gelişmiş ülkeler dahi sağlık sistemlerindeki tıkanıklıkları çözmekte zorlanıyor.

Suriye gibi büyük yıkımlara uğrayan ülkelerde yaşan süresi 74'den 60'lara geriledi.

Silahlanmaya harcanan paranın sadece bir kısmıyla dünyada ne aç ne de temiz su sıkıntısı kalmayacağına dikkat çekerim. Hep birlikte dünyamızı daha yaşanır hale getireceğimize inanıyorum.Siyasetçilere bilim adamları yol gösterir. Türkiye hem kendi toprakları içinde hem de bölgesinde yaşananlara daima insan merkezli yaklaşıyor.İnsanların ve toplumların daha adil bir gelecek konusundaki ümitlerini canlı tutmak hepimizin görevi.

Her an havan toplarının, füzelerin atıldığı dönemde sağlıkçıların dur durak bilmeden hizmet vermesini tebrik ediyorum.Ülkemizdeki sığınmacıların hepsi de tüm şehirlerimizdeki sağlık kurumlarından hizmet alabiliyor.

Pakistan'da meydana gelen tren yangınında hayatlarını kaybeden 65 kardeşimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Kamu Personeli - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme