• Haberler
  • Gündem
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Uluslarası toplum sorumluklarını yerine getirmeli!"

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Uluslarası toplum sorumluklarını yerine getirmeli!"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Politico adlı yayın organı için Libya'da Barışa Giden Yol Türkiye'den Geçiyor' adlı makale yayınladı.Edoğan'ın Libya konusu detaylı olarak ele aldığı makalede şu sözlere yer verdi, 'Libya iç savaşı, Avrupa Birliği için b

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Politico adlı yayın organı için Libya'da Barışa Giden Yol Türkiye'den Geçiyor" adlı makale yayınladı. Edoğan'ın Libya konusu detaylı olarak ele aldığı makalede şu sözlere yer verdi, "Libya iç savaşı, Avrupa Birliği için bir turnusol kâğıdı niteliğindedir. Avrupalı liderler, yeni bir saldırıyla karşı karşıya bulunan liberal dünya düzenini savunacak mıdır? Yoksa Suriye’de yaptıkları gibi sorumluluklarından kaçıp, yaşanan krizi tribünlerden mi izleyeceklerdir?" dedi.

"Hafter, anti-demokratik devletlerden destek alıyor"

Libya yaklaşık 10 yıldır kanlı bir iç savaşın pençesinde bulunuyor. Ancak uluslararası toplum, şimdiye kadar sorumluluklarını yerine getirmedi; şiddeti sonlandırıp, barış ve istikrarı tesis etmedi. Bugün o duyarsızlığın sonuçlarıyla karşı karşıya bulunuyoruz. Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Libya hükümeti, birkaç yıldır savaş baronu Halife Hafter’in saldırısı altında bulunuyor. Ülkede darbe yapmaya çalışan Hafter’in silahlı örgütü, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi anti-demokratik devletlerden destek alıyor.

Erdoğan: "Avrupa Türkiye'ye güvenebilir"

2015 Suheyrat Anlaşması gibi siyasi çözümü sağlamaya yönelik çabalara rağmen, dünya Libya’daki diplomasi ve diyalog yanlısı aktörleri yeterince destekleyemedi. Libya krizi, hâlâ bölgede ne yapacağına karar vermeye çalışan Avrupa kıtasında bölünmeye yol açmıştır. Libya’nın meşru hükümetini destekleyerek diplomasiyi savunan Almanya, pazar günü Berlin’de bir barış konferansına ev sahipliği yapacak. Buna karşılık Fransa, Libya’nın meşru hükümetine karşı darbeci Hafter’in yanında yer almaktadır.

Bazıları dünyanın her yerinde savaşlar, çatışmalar ve insani krizler yaşanırken Avrupa’nın neden Libya ihtilafına müdahil olması gerektiğini sorabilir. Öncelikle Avrupa Birliği’nin Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne gereken desteği vermemesi ihtimali, Avrupa’nın kendi temel değerleri olan demokrasi ve insan haklarına ihanet etmek anlamına gelecektir. Libya’yı bir savaş baronunun insafına terk etmek, tarihi bir hata olacaktır.kadim dostu ve müttefiki Türkiye’ye güvenebilir.

Tarih kendini tekrar ediyor!

Avrupalı dost ve müttefiklerimizin, sadece şikayet edip, endişeli olduklarını söyleyerek dünyayı değiştiremeyeceklerini idrak etmeleri lazımdır. Uluslararası hukuk, demokrasi ve insan haklarını elinizi taşın altına koymadan savunamazsınız. Tarih bize sırtlarını diplomasiye dönüp, uluslararası toplumla alay edenleri ödüllendirmenin ancak daha büyük sorunlara sebebiyet vereceğini öğretiyor. Ancak Libya’da yaşanan son gelişmeler, bazı Avrupalı liderlerin bu dersleri hâlâ almadığını düşündürüyor. Avrupa Birliği, dünyaya, uluslararası arenada kayda değer bir aktör olduğunu göstermek zorundadır. Berlin’de düzenlenecek barış konferansı bu hedefe doğru atılmış çok önemli bir adımdır.

Kamu Personeli - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme