Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Almanya Açıklaması
Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda organize edilen Yeşilay Zümrüdüanka Ödül Töreni'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşma yaptı.Yeşilay'ın 97.
Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda organize edilen Yeşilay Zümrüdüanka Ödül Töreni'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşma yaptı. Yeşilay'ın 97. yaşını kutlayarak,1920 yılından bu yana bağımlılıklar ve zararlı alışkanlıklarla mücadeleye hizmet eden herkese teşekkür etti.
AA'nın haberine göre, Erdoğan, Yeşilay'ın birçok ülkede alkol, tütün, uyuşturucu madde, kumar gibi zararlı alışkanlıklarla ve teknoloji bağımlılığıyla mücadelenin öncülüğünü yaptığını söyledi
Cumhurbaşkanı Eroğan Savaşların sadece cephede olmadığını söyleyerek, "Asıl savaş, manevi toplumsal alanda verilendir. Zira milleti çözen, devleti çökerten asıl saha burasıdır, maneviyat alanıdır, medeniyet alanıdır, kültür alanıdır. Bu değerleri kaybederseniz çökersiniz. İçtimai yapısı bozulan, değerler hiyerarşisi alt üst olan, uğruna mücadele edecek hiçbir kutsalı kalmayan bir milleti, bir kez değil her zaman mağlup edersiniz." açıklamasında bulundu.
1920 yılında işgal güçlerinin İstanbul Limanı'nda bedava alkollü içki dağıttığını anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Bugün de sinema, basın-yayın organları, dergiler, gençlerimize sunulan rol modeller üzerinden aynı emellerini gerçekleştirmek istiyorlar. O gün bedava içki üzerinden kimliksiz hale getirilen nesiller, bugün terör örgütleriyle ideolojiler üzerinden kişiliksiz hale getiriliyor. Hatta Gezi Olayları'nda olduğu gibi fırsat bulduklarında yine gençlerimize bedava alkol dağıtmaktan geri durmuyorlar. Oyun aynı oyun, senaryo aynı senaryo. Değişen bir şey yok. Sadece kendi çıkarını düşünen, sürekli haz peşinde koşan, hedonist bir nesil için ellerindeki tüm araçları kullanıyorlar. Bu sorunun sadece ülkemize münhasır bir mesele olmadığını özellikle belirtmek istiyorum."dedi.
Erdoğan, sözlerini şöyle devam etti:
"14 yılda birçok düzenlemeyi hayata geçirdik ancak bu sürecin hiç de kolay olmadığını sizler de çok iyi biliyorsunuz. Sigara, alkol, uyuşturucuyla mücadele gibi vatandaşın sağlığını birebir ilgilendiren mevzularda dahi çok büyük engellerle karşılaştık. Başta muhalefet partileri olmak üzere, Türkiye'deki belli kesimler, sorunu başka taraflara çekmeye gayret ettiler. Alkol düzenlemesi gibi son derece masum, son derece basit bir meselede iftiralarla yalanlarla ortalığı ayağa kaldırdılar. Hiç ilgisi olmadığı halde konuyu hayat tarzı tartışmalarına çekerek, kendilerince yeni cepheler açmak istediler."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AImanya'nın Bozdağ'ın yapacağı toplantıyı iptal etmesi üzerine şunları söyledi:
"Bunlar, dikkat edin, yok bilmem Die Welt'in buradaki bir temsilcisi içeri alınmış, bundan dolayı değil, bir ay bu kişi, PKK'nın bir temsilcisi olarak, bir Alman ajanı olarak, bu kişi Alman Konsolosluğunda saklanmıştır, bir ay ve 'bunu bize teslim edin, yargılansın' dediğimizde de vermemişlerdir. Bunu bana Şansölye Merkel söylediğinde ben kendisine şunu söyledim. 'Sizdeki teröristler tarafımızdan isteniyor, bize ne diyorsunuz 'yargı bağımsızdır, tarafsızdır' diyorsunuz. Biz şu anda bağımsız ve tarafsız yargımıza güveniyoruz, verin yargılansın.' Önce vermediler, sonra nasıl olduysa verdiler ve yargı görevini yaptı, tutukladı. Şu anda yüzlerce, binlerce terörist Almanya'da terör estiriyor.
Düşünebiliyor musunuz benim Adalet Bakanım, hem resmi görüşmesini yapacak, hem de oradaki vatandaşlarımıza şu kampanyayı anlatacak, orası diyor 'otomobil parkına uygun değildir onun için müsaade edemeyiz' ve Adalet Bakanımızı konuşturtmuyorlar, Ekonomi Bakanımızı konuşturtmuyorlar. Ben video konferansla oradaki bir meydan mitingine katılacağım, anında, dünyada görülmemiş ya, iki saatte Anayasa Mahkemesi karar alıyor ve benim orada konuşma yapmamı, video konferansla, engelliyor. Fakat Cemil Bayık'ı Kandil'den oraya bağlıyorlar ve Cemil Bayık orada konuşmasını yapıyor. Teröre yardım ve yataklık yapmaktan bunların yargılanması gerekir. Olay bu kadar açık ortadadır." açıklamsında bulundu.
"Niye bu işi bu kadar köpürtüyorsunuz?" gibi söylemlerin olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Durun bakalım, daha işin başındayız. Daha çok uluslararası toplantılarda sizin bütün bu yaptıklarınızı meydana tek tek dökeceğiz. Artık o eski Türkiye yok, ayakları üzerinde dimdik duran bir Türkiye var. Çıkıyorlar bir kampanya... Neymiş? Kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin kredi notunu düşürmüş. Ne yaparsanız yapın, avucunuzu yalarsınız.
Türkiye sıradan bir ülke değil. Bunların böyle yazılı, sözlü, şu bu... Şimdi de bir Venedik Komisyonu Raporundan bahsediyorlar. Bu Venedik Komisyonu Raporu dediğiniz ne biliyor musunuz? Sadece Avrupa Konseyinin bir teknik heyeti bu, grubu, oradan verdiği bilgiyi alıyor o kadar. Yani bunların bir kıymeti harbiyesi yok. İstediğin kadar rapor yaz, senin raporlarını biz tanımıyoruz, tanımayacağız da bunu bil. Bu raporlar karşısında el pençe divan duran bir iktidar var zannediyorlar. Yok böyle bir şey. Biz işimize bakıyoruz. Bizim tek gücümüz, millet. Biz yolumuza böyle devam ediyoruz."
Kamupersoneli.net | ANKARA
Bakmadan Geçme





