Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'Kadir Şeker' açıklaması
Gündemin son dönemde tartıştığı Kadir Şeker davasıyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu.Konya'da şiddet gören kadını kurtarmak isterken katil olan Kadir Şeker'le ilgili soruya Erdoğan, 'Şimdi orada Kadir insani, vicdani bir durum sergiled
Gündemin son dönemde tartıştığı Kadir Şeker davasıyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu. Konya'da şiddet gören kadını kurtarmak isterken katil olan Kadir Şeker'le ilgili soruya Erdoğan, “Şimdi orada Kadir insani, vicdani bir durum sergiledi. Bundan sonraki süreç tamamen yargı ile ilgili bir süreç. Temenni ederiz ki adil bir karara varırlar” cevabını verdi.
ADALET BAKANI GÜL: KİMSE 'KADİR ŞEKER SUÇLUDUR' DİYEMEZ
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de yaptığı açıklamada "Hâkim savcılara görevlerini yapmaları için onlara bir zaman tanımak lazım. Olay çok yeni. Şu anda savcı delilleri topluyor, soruşturmayı sürdürüyor. Bu soruşturma neticesinde bir karara varılacak. Elbette savcılık makamı, kişinin sadece aleyhine delilleri toplayan bir soruşturma yapmıyor. Kişinin lehine olan ne varsa, onları da toplayarak soruşturmayı tamamlayacak. Kimse 'Kadir suçludur’ diyemez, ama ortada bir ceset var. Bir cinayet soruşturması sürüyor. Burada olay meşru müdafaa mıdır, yani hukuka uygunluk sebebiyle ortada bir suç yok mudur, ya da başka bir durum mu var, bunların hepsi soruşturma aşamasından sonra çıkacak. Ve şu da bir gerçek ki; hâkim, savcı da sizin bizim gibi insan. Onların da vicdanı var. Onlarda da izan ve bir kalp var. Ve deliller çerçevesinde bu soruşturmayı tamamlayacaklar. Hepimize düşen soruşturmanın sonucunu beklemektir. Ve bizim de beklentimiz soruşturmanın bir an önce tamamlanmasıdır. Şunu da paylaşmak gerek ki, bir kişi tutuklu olunca kesin ve baştan bir mahkûm olmuş gibi değerlendirmek yanlıştır. Tutukluluk bir tedbirdir. Tutuklu oldu diye 'mahkûm oldu, suçludur' demek doğru değil. 'Salıverildi diye ve serbest bırakıldı' diye suçsuzdur anlamı da çıkmaz. Bunların hepsi yargılama aşamasında, hâkim ve savcının vereceği kararla çıkacaktır." demişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
Van’da meydana gelen çığ felaketinde vefat eden 41 kardeşimize Allah’tan rahmet, yaralanan 84 kardeşimize acil şifalar diliyorum.
Elazığ depremiyle ilgili grubumuz olarak başlattığımız yardım kampanyasında şu ana kadar 1 milyon lira toplanmış durumda.
Teşkilat mensuplarımızı ve tüm vatandaşlarımızı bu kampanyaya katılmaya davet ediyorum.
Rejim güçlerinin ateşi sonucu İdlib’de şehit olan askerlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Rejim saldırıları nedeniyle İdlib’de Şehit sayısı 14’ü yaralı sayısı 45’i buldu.
Herkes gözünü kapatsa vicdanını dondursa da Türkiye bu duruma seyirci kalmayacaktır.
İdlib’de Rus destekli rejim güçleri ile İran destekli militanlar sürekli katliam yapıyorlar. İnsan haklarını ağızlarından düşürmeyenler tüm saldırılar karşısında sessizliğe gömülmüş durumdalar.
Herkes gözünü kapatsa sırtını dönse bile Türkiye bu duruma seyirci kalmayacaktır. İdlib’de rejim ve Ruslar ile yine rejimle birlikte hareket den güçlerin teröristleri değil doğrudan sivil halı hedef altına aldığını belirtmek istiyorum:
Amaç sahayı tamamen boşaltmaktır. Bir süredir saldırılar doğrudan askerlerimizi hedef almaya başladı.
Madem durum bu biz de sahadaki durma bakarak hareket edeceğiz. Şubat ayı sonuna kadar rejimi Soçi Muhtırası sınırları dışına, yani gözlem noktalarımızın gerisine çıkartmakta kararlıyız. Bunun için karada ve havada her ne gerekiyorsa çekinmeden, tereddüt etmeden, hiçbir oyalamaya meydan vermeden bunu yapacağız.
Bu amaçla son günlerde İdlib’deki askeri gücümüzü tahkim ettik. Geldiğimiz noktada artık kimsenin taşkınlığına, bağnazlığına, satılmışlığına, provakasyonlarına göz yumacak değiliz.
İdlib'de sivil yerleşim yerlerini vuran hava araçları, artık eskisi gibi rahat hareket edemeyeceklerdir. Bu süreçte gözlem noktalarındaki veya diğer yerlerdeki askerlerimize en küçük bir zarar gelmesi halinde idlib’te Soçi muhtırası ile sınırlı kalmadan rejim güçlerini her yerde vuracağımızı buradan ilan ediyorum.
Türkiye’yi hedef alan herkes bunun bedelini sadece saldırı alanında değil her yerde ödeyeceğini bilmelidir.
Mehmetçiklerin kanının döküldüğü bir yerde, kendini ne kadar büyük görürse görsün, hiç kimsenin güvende olamayacağını da açıkça söylüyorum.
İdlib başta olmak üzer Suriye halkının hayatta kalma mücadelesine destek vermek insani sorumluluğumuzdur.
Bugün Suriye’de vermekten imtina edeceğimiz mücadeleyi yarın kendi topraklarımızda vereceğimizi kimse unutmasın.
Suriye güvende olacak ki biz de kendi evimizde rahat edelim.
Türkiye’nin Suriye’de ne işi var diye soranlar aslına bakılırsa terör örgütlerinin neden ülkemizde değil de halen Suriye’de faaliyet gösterdiğine hayıflananlardır.
Kendimiz ve Suriyeli kardeşlerimiz için en doğrusu neyse onu yapmak için çalışmayı sürdüreceğiz.
Bakmadan Geçme





