Darbeci Kurmay Yarbay'dan Flaş FETÖ İtirafı: İsim Verdi !
GÖNÜL BAĞINI KABUL ETTİ Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden 13 ay sonra Antalya'da yakalanan Yurtta Sulh Konseyi üyesi eski kurmay yarbay Özcan Karacan, emniyette verdiği ifadesinde örgütle gönül bağı olduğunu kabul e
GÖNÜL BAĞINI KABUL ETTİ
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden 13 ay sonra Antalya'da yakalanan Yurtta Sulh Konseyi üyesi eski kurmay yarbay Özcan Karacan, emniyette verdiği ifadesinde örgütle gönül bağı olduğunu kabul etti.
Kurmay yarbay Özcan Karacan 16 Ağustos 2017 tarihinde Antalya ilinin Muratpaşa ilçesinde gözaltına alınmıştı. Özcan Karacan'ın eski Kara Havacılık Komutanlığı Taarruz Helikopter Tabur Komutanı kurmay yarbay Karacan'ın emniyet ifadesi ortaya çıktı. Özcan Karacan ifadesinde şu değerlendirmelerde bulundu;
HARP OKULU ZAMANLARINDA
"Benimle gönül bağı kurabilmeleri Harp Okulu birinci sınıfın sonlarına denk gelmektedir. Onların tam üyesi olmamakla birlikte benimle temas etmeyi hep sürdürdüler. Harp Okulu 3. sınıftan itibaren evlere gelmemi istediler. Ben o evlerde, abi denilen insanların arkasında vakti girdiyse namaz kılmışımdır. Bunlar benim hayatımda hiç engel oluşturmadı. Kararlarımda öncü ve ya fikir veren duruma da gelemediler. Ailem benim FETÖ mensubu olduğumu kesinlikle bilmemektedir.
Darbeye ilişkin emirleri kimden aldığı sorulan Karacan, söz konusu emirleri kendisine eski Kara Havacılık Okul Komutanı tuğgeneral Ünsal Coşkun'un verdiğini ifade etti ve şu açıklamalarda bulundu;
"DARBE YAPIYORUZ GİBİ SÖYLEMDE BULUNMADI"
"Ben darbe ile ilgili tüm bilgileri Ünsal Coşkun Paşa'dan aldım ancak darbe yapıyoruz gibi bir söylemde bulunmadı. Bana, uçacak helikopterler ve pilotların koordine edilmesi emrini verdi. 2016 yılı Ramazan Bayramı'ndan sonra ailemle tatil planlamıştım. Malatya'dayken 6 veya 7 Temmuz'da ankesörlü bir telefondan arandım. Arayan kişi benden sorumlu olan Abdullah kod isimli şahıstı. Benden tatilimi kesip, hemen Ankara'ya gelmemi istedi. Tabii benim cemaat bağlantımdan haberi olmayan eşim ve komşumdan bu ani durumu saklayabilmek için alay komutanımız tarafından arandığımı söyledim. Onlar bu yalan beyana mesleğimin ve geleceğimin tehlikeye girmemesi düşüncesiyle olsa gerek inandılar. Ankara'ya geldikten sonra ailemi eve yerleştirdim. Şahsın evi Dikmen'deydi. Evinin yakınlarında dışarıda bana 'Ünsal Paşa size bir emir verecek, onu üzmeyeceksiniz.' dedi. Pazartesi, Ünsal Paşa'nın odasına gittim. Yanımda Halil Gül'ün olduğunu hatırlıyorum. Kendisi bana uçuş faaliyetinin olacağını, çok miktarda helikopterin uçacağını ve ihtiyacı olacağını ifade etti. Benim taburum listesi üzerinde muhtemelen kendi değerlendirmelerinin olduğunu, değerlendirdiğim bazı isimlere olumlu manada çek koyarak, bana olan itimadının tam olduğunu ifade ederek, bana görevi tam bir ketumiyet ve askeri disiplin içerisinde verdi."
"TÜM HELİKOPTERLERLE BİR ŞEKİLDE TEMASA GEÇMİŞTİM"
"Komutanlar çıktıktan sonra başlangıç noktasının ve emrinin nasıl olduğunu anlayamadığım bir şekilde, helikopterlerin derhal kalkması gerektiği ve Akıncı'ya gitmesi emri karargahta yayıldı. Müteakiben başta Skorsky pilotları olmak üzere tüm pilotların helikopterlerin başına gidip, helikopterleri çalıştırıp Akıncı'ya gittiklerini duydum. Planlar değiştiğinden veya yeterince helikopter olmadığından bana uçacak helikopter kalmadı. Havalanan helikopterlerin telsizle temaslarına kadar içinde kimlerin olduğunu bilmiyordum. Olası kargaşayı engellemek için ICOM telsizi izinsiz olarak aldım ve kurmay başkanının odasına gittim. Önce uçuşları pasif olarak dinlemeye başladım. Sonrasında etkin bir şekilde kule vazifesi yaptım. Gecenin ilerleyen saatlerinde Ünsal Paşa telefondan aldığı emirleri kuleye iletmek yerine direkt bana söyleyerek pilotlara iletilmesini sağladı. (Helikopter pilotları) Eğer gözleri dönmüş bir şekilde, kendi yeteneklerini helikopterin üzerinde bulunan mühimmatın tesiri ile birleştirme caniliğini gösterselerdi, bugün içinde bulunduğumuz durum çok daha vahim olabilirdi. Ben zalimce, hiç düşünmeden mavi lambalı kobraları vurun emrini kesinlikle kendi bilgi kaynaklarımla değil, Ünsal Paşa'nın Genelkurmay'dan aranarak başkanımızın kobra araçlı polislerce sarıldığı, esaret altına alınmak istenildiği ve içeride en az 20 şehidin olduğunu bana aksettirmesi sonucu, bana ilettiği talimatı ilettim. Gece boyunca da tüm helikopterlerle bir şekilde temas etmiş oldum."
Kamupersoneli.net - ANKARA
Bakmadan Geçme





