• Haberler
  • Gündem
  • Devlet Bahçeli'den son dakika Cumhur İttifakı açıklaması!..

Devlet Bahçeli'den son dakika Cumhur İttifakı açıklaması!..

Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nin ardından, 'Siyasi tartışmaların boyut ve hızında azalma şöyle dursun, yaygın ve yoğun bir artış gözlemlendiğine' işaret etti.Türkiye'nin tehlikelerle dolu bir girdaba sürüklenmek,

Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, 31 Mart Mahalli İdareler  Seçimleri'nin ardından, "Siyasi tartışmaların boyut ve hızında azalma şöyle  dursun, yaygın ve yoğun bir artış gözlemlendiğine" işaret etti.

Türkiye'nin tehlikelerle dolu bir girdaba sürüklenmek, sonu ve sonucu  karanlık olan bir mecraya süratle çekilmek istendiğini belirten Bahçeli, Türk  milletinin sinir uçlarıyla oynandığını vurguladı.

"Türkiye sevgisinden esasen mahrum olan defolu siyaset akım ve  ekolleri yangına adeta körükle giderken, kriz çığırtkanlığından, kavga  şakşakçılığından, kargaşa ve karmaşa havariliğinden rahatsızlık duymayacak bir  seviyesizliğin faili olmuşlardır." ifadesini kullanan Bahçeli, bunların aslında  zulüm ve zulmetin figüranları olduğunu bildirdi.

Gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında, sosyal medya  platformunda iddia ve ilan edilen yalanların, spekülasyona dayalı haber ve  yorumların artık sabırları zorlayan, tahammül sınırlarını zedeleyen bir noktaya  çoktan ulaştığını aktaran Devlet Bahçeli, şöyle devam etti:

"Türkiye'ye siyasi ve ekonomik pusu kuran iç ve dış odaklar devamlı  surette istikrarsızlığa yatırım, ihanete yardım, işbirlikçiliğe de yataklık  yapmaktadır. Nitekim emel ve hedefleriyle yakayı ele vermişlerdir. Siyasi çürüme,  ekonomik çöküş, sosyal çözülme bekleyen, bu kapsamda ülkemizin kuyusunu kazan,  milli ülkülerimizi kurutmayı amaçlayan hasis ve hain çevreler karşımızda sırayla  cephe almışlardır. Zillet şımarmıştır. Oyun büyüktür, ihmal ve inkara gelecek  yanı da kalmamıştır. Türkiye’nin aleyhine kurgulanan senaryo vahşidir, kurulan  tuzak vandaldır. Milli birlik ve dayanışma hissiyatımızın zaafa uğraması,  devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün zayıflaması konusunda çok  sinsi bir rekabet ve yarış maalesef sahnededir. İstiyorlar ki bölünelim,  dağılalım. Diliyorlar ki birbirimize girip varlığımızı tüketelim. Bozguncuların  faal olması tesadüfi görülmemelidir.

Buhran meraklılarının zincirlerinden boşanmış gibi faaliyete geçmesi  tevatür değil, tezvirat değil, gerçeğin bizzat kendisidir. Geziciler, Sorosçular,  ekonomik tetikçiler, küresel tefeciler, teslimiyetçiler, çukurcular, bölücüler,  kozmopolit zihniyetler kıpır kıpırdır. Türkiye’nin köşeye sıkışması, elinin  kolunun bağlanması hususunda zulüm bekçileri devrede, iş birlikçiler  devriyededir."

"ŞÜPHE ÖRGÜSÜ HENÜZ KALDIRILABİLMİŞ DEĞİLDİR"

Türkiye'yi meşgul eden beka düzeyindeki pek çok sorun çözülmeyi  beklerken, hala bir arpa boyu mesafe alınamamasının, asıl gündem ve öncelikli  meselelere odaklanma güçlüklerinin milleti haklı olarak kaygılandırdığına değinen  Devlet Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerindeki sis  perdesi, şaibe örtüsü ve şüphe örgüsünün ise henüz kaldırılmadığını belirtti.

Türk demokrasisi üzerinde kara bulutlar dolaştıran, egemenlik  haklarına leke düşürmek için kollarını sıvayan mihrakların, İstanbul seçimlerine  damga vuran haksızlık ve hukuksuzlukları örtbas etmek için titiz çalışma halinde  olduklarını ifade eden Bahçeli, "Almanya eski Cumhurbaşkanı’nın İstanbul  Büyükşehir Belediyesine heyecanla, mal bulmuş mağribi gibi gerçekleştirdiği  zamanlama itibarıyla manidar ziyareti ilişki ve irtibatlar hakkında sağduyulu her  insanımıza ipucu vermektedir." değerlendirmesini yaptı.

Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) vereceği kesin kararın uzadıkça doğal  olarak spekülasyonların çoğaldığına, karşılıklı atışma ve anlaşmazlıkların  çığırından çıktığına vurgu yapan Bahçeli, önüne gelenin ahkam kestiğini, İstanbul  seçimleri üzerinden de aslı astarı olmayan görüş beyan ettiğini bildirdi.

Sözde uzmanlar, aydın kisveli provokatörler, eski siyasetçiler, yarım  hukukçularla polemikten geçinen akademisyenlerin yalan yanlış malumatlarla süreci  kirlettiğine, akılları karıştırdığına dikkati çeken Devlet Bahçeli, buna da hiç  kimsenin hakkı olmadığını belirtti.

"Artık söz ve yetki YSK'nindir" açıklamasını yapan Bahçeli, şöyle  devam etti:

"Bunu bilmek, çıkacak karar ne olursa olsun riayet etmek asıldır.  Türkiye'nin önündeki en öncelikli mesele İstanbul çerçevesinde sandık  yolsuzluğunun tespiti ve bunun kanuni süreler içinde de telafisidir. Bu itibarla  YSK'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimleriyle birlikte Maltepe ve  Büyükçekmece Belediye Başkanlığı Seçimlerindeki haklı ve meşru itirazları en  doğru, en isabetli, en hukuka uygun şekilde değerlendirmesi milli bir  beklentidir. Türkiye'nin önü açılmalı, adalet muhakkak yerini bulmalıdır. MHP  İstanbul’da seçimlerin yenilenmesinden yanadır. Bu konudaki tutarlı ve samimi  çağrılarımız bilinmektedir. Kaldı ki itiraza esas teşkil eden gerekçe ve deliller  başka bir çıkış yolu göstermemektedir.

Türkiye’nin maruz kaldığı sorunların giderek ağırlaştığı, hatta  içinden çıkılmaz bir aşamaya geldiği bugünkü nazik ortamda, demokrasinin  erdemlerine, hukukun ilkelerine, milli iradenin hükmüne herkes saygı duymak  mecburiyetindedir. Dünyanın en büyük Türk kentinin üzerine hile ve  usulsüzlüklerin gölgesi asla düşmemeli, düşürülmemeli, buna fırsat  verilmemelidir. Bu konuda sorumluluk öncelikle YSK'nindir."

"VİCDANA UYGUN OLMASI KAYDIYLA ELBETTE SAYGI GÖSTERECEKTİR"

MHP'nin YSK'nin alacağı karara maşeri vicdana uygun olması kaydıyla  elbette saygı göstereceğine işaret eden Devlet Bahçeli, "Ancak İstanbul  seçimlerinin yenilenme ihtimali karşısında tehdit dilini şiddetlendiren,  sokakları işaret eden, karışıklığa davetiye çıkaran siyasi zilletin ateşle oynama  hesabı hissedilir derecede belirgindir." değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’nin siyasi ve ekonomik iflası için zalimlerle bir olan,  birlikte aynı mevziye giren çarpık ve devşirilmiş siyasetçilerin demokrasi dışı  özlemleri, dayatmacı üslupları, ayıplı usullerinin bütün yönleriyle ortada  olduğuna vurgu yapan Bahçeli, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"MHP’ye küstahça eyalet hatırlatması yapan, Cumhur İttifakı'nı  oluşturan partiler arasına nifak sokmak için mücadele eden dönek ve köksüzlerin  FETÖ ve PKK ile aynı kareye girmeleri rezalettir, hezimettir. Bilinmelidir ki  Türk milletine dayatma ve şantaj bugüne kadar sökmemiş, bundan sonra da  sökmeyecektir. Kutuplaşmayı besleyip bileyenlerin, siyasi kundakçılığın markası  olarak bilinenlerin uzlaşma görüntüsü altında ülkemize kast etme çabaları  dikkatli ve duyarlı hiçbir gözden kaçmamaktadır. Mutabakatın adresi zillet değil,  cumhurdur. 21 Nisan 2019'de vuku bulan müessif Çubuk hadisesi üzerinden siyasi  ikbal hesabı yaparak içine düştükleri zilleti tahkim ve takviye etmeye  çalışanların nereye varmak istedikleri, neyi hedefledikleri günbegün açığa  çıkmaktadır.

Terör örgütüyle kurdukları şer ittifaklarını ikinci plana düşürebilmek  için Çubuk’un Akkuzulu köyündeki esef verici olayı istismar etmeyi amaçlayanlar  yanlıştadır, tarihi bir hatanın içindedir. CHP, İP ve HDP ortaklığı milli  hassasiyetleri alenen kaşımakta, kirli sicillerini kapatmak için çırpınmaktadır.  Fakat çırpınışları beyhudedir."

Milleti acıya ve yasa boğan bölücü teröristlerle içli dışlı olanların  maskelerinin düştüğünü, zehirli niyetlerinin deşifre olduğunu bildiren Bahçeli,  tam da böyle bir zaman aralığında, siyasette yeni arayışların görüldüğünü, sözde  manifestolar yayımlandığını, yeni hükümet sisteminin doğrudan doğruya hedef  alındığını belirtti.

Milli vicdanda hiçbir karşılığı olmayan siyaset eskilerinin muhasım  odakların dikkatini çekme gayretleri, Türkiye düşmanı yabancı dostlarının tavsiye  ve tembihleriyle hareketlenmelerinin bayağı bir operasyonun tezahürüne delalet  olduğuna işaret eden Bahçeli, "Zillet ittifakının yedeğindeki bu şahsiyetlerin  siyasi sorumluluk üstlendikleri dönemlerde hangi musibet ve melanetlere kucak  açtıkları milli hafızalarda hala canlıdır." ifadesini kullandı.

CHP, İYİ Parti ve HDP ittifakının zeminini genişletmeye çalışırken,  Türkiye muhalifi çevrelerin zamanı lehlerine çevirme telaşındayken, Cumhur  İttifakı'na yönelik bilinçli ve organize saldırıların varlığı gizlenemez düzeye  ulaştığını bildiren Bahçeli, MHP ile AK Parti arasında soğukluk veya mesafe  varmış gibi iddialarda bulunanların mayasının bozuk, mizacının bulanık,  maksadının da belalı olduğunu kaydetti.

"MHP'nin temel tercihi Cumhur İttifakı'nın yaşaması ve yaşatılması  doğrultusundadır. Sözlerimize bağlıyız, '2023 Lider Ülke Türkiye' amacına sonuna  kadar sadığız." ifadesini kullanan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şu  görüşlerini paylaştı:

"Cumhur İttifakı'nın hisarlarında acaba gedik açar mıyız diye dört bir  koldan üzerimize gelenlere karşı ne tavizimiz ne de tamahımız olacaktır. MHP  milli bekanın varlığına baş koymuştur. Sağlam ve sarsılmaz duruşumuz Türkiye’nin  hak ve menfaatlerini müdafaa üzerine bina edilmiştir. Durduğumuz yer milli tarih  ve kültürün yanı, bin yıllık kardeşliğin yeridir. Cumhur İttifakı manşetlerle  kurulmamıştır. Cumhur İttifakı çürük ve kiralık aydınların telkinleriyle var  olmamıştır. Cumhur İttifakı Türkiye karşıtlarının tesiriyle de hayat bulmamıştır.  15 Temmuz gecesi yeşeren, 7 Ağustos Yenikapı’da yükselen, 16 Nisan  halkoylamasında hedefleri çizilen, 24 Haziran seçimlerinde birlikteliğini  perçinleyen, 31 Mart seçimlerinden de güçlenerek çıkan Cumhur İttifakı Türkiye’yi  geleceğe taşımalıdır. Bizim temel tercihimiz, milli ve stratejik hedefimiz budur.  Başka ittifak arayışlarına kuşkusuz ihtiyaç yoktur. Kaldı ki buna gerek de  olmayacaktır. Türk milletinin tamamını kucaklamak ikamesi ve ihmali olmayan  haslet ve amacımızdır. Bize göre herkes eşittir Türkiye'dir."

TÜRKİYE İTTİFAKI

"31 Mart seçimleri öncesi 'Kürdistan’da kazanacağız, batı da AK Parti  ile MHP’ye kaybettireceğiz' diyen bölücülerle Türkiye İttifakı nasıl  sağlanacaktır?" sorusunu soran Bahçeli, coğrafi ve bölgesel düzeyde ittifak  arayışlarının sonunun kendilerine  göre mahsurlu ve tehlikelerle dolu olduğuna  işaret etti.

Cumhur İttifakı'nın Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine  çıkarmaya ve muvaffakiyetle pekişmiş bir istikbale milli şuur ve kaynaşma  kültürüyle taşımaya hazır olduğunu belirten Bahçeli, şunları kaydetti:

"Dürüst, düzgün ve mert bir milli ittifakın önünde hiçbir mihrak  duramayacaktır. S-400 Hava Savunma Sistemi etrafında, ABD’yle çok boyutlu  sorunlar kümesinin içinde NATO üyeliğimiz açıktan sorgulanmaktadır. Küresel ve  emperyalist kuşatma gittikçe sertleşmektedir. Terör örgütleriyle mücadele etkin  bir şekilde devam ederken, gelen şehadet haberleri milli yürekleri kavurmaktadır.  Ekonomik terörün saldırganlığı azgınlaşmakta, döviz kuru, faiz, enflasyon,  işsizlik bahanesiyle ülkemizin etrafındaki çember daralmaktadır. Bu tablo  karşısında Cumhur İttifakı’nı tartışmak, bizzat cumhuru tartışmak demektir,  ilaveten Türkiye Cumhuriyeti’ni kösteklemek, Türk milletinin varlığını kurcalamak  anlamına gelecektir. Beşeriyet dehşet kapanındadır, küresel vicdan suskun,  küresel adalet durgundur.

Sudan, Cezayir, Suriye, Venezuela başta olmak üzere, ülkeler,  coğrafyalar kan ve kriz dalgaları altında öğütülmektedir. Çok tehlikeli ve  yayılma tehlikesi olan tehdit edici meselelerin varlığı biliniyorken Türkiye’de  cumhurun ittifak ruhunu önce yargılayıp, sonra da dinamitlemek milli birliğe  düşmanlık, Türkiye’ye kötülüktür. Şunu herkes bilmelidir ki Cumhur İttifakı  dağılmadan hiçbir haine fırsat verilmeyecek, Türkiye baskılara teslim  olmayacaktır."

Cumhur İttifakı'nın uyanan tarihin sesi, dirilen coğrafyanın mesajı,  Türk asırlarının zafer nişanesi olduğunu belirten Bahçeli, "Komplolar ittifakımız  karşısında işlemeyecektir. Kumpaslar ittifakımıza çarpıp dağılacaktır." ifadesini  kullandı.

MHP ile AK Parti'nin siyasi hesaplarla değil, çıkara dayalı değil,  seçimlere ayarlı değil, beka ve istiklal arzusuyla bir araya geldiğini bildiren  Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bizim inancımızın ve irademizin çerçevesi bu şekilde  belirginleşmiştir. İki parti arasına fitne sokmak için 31 Mart’tan alınan  sonuçları ve oy oranlarını kılıf yapanların milli mensubiyetleri arızalı olduğu  gibi maksatları da karanlık ve kuşkuludur. 29 Nisan sendromunu canlı tutup  partimizden açıklama geleceğini söyleyen, ittifakın biteceğini ifade eden akıl ve  ahlak fukaraları bir kez daha duvara toslamışlardır. Bunlar izansız, insafsız,  iradesiz, ikircikli ve ikiyüzlüdür. Karar ve kanaatimiz odur ki, Cumhur  İttifakı’na özenle ve önemle sahip çıkılmalıdır. Cumhur İttifakı sadece MHP ve AK  Parti’nin ortaklığı değil, Türk milletinin takdiri, tercihi, tebriki, ümit ve  ufuk bayrağıdır. Bu ittifakın mimarı esasen 82 milyon Türk vatandaşıdır. Cumhur  İttifakı da Türkiye'dir. Başarılarda gururu yenmek, felaketlerde ümitsizliğe  direnmek Cumhur İttifakı’nın şuur özetidir, böyle de olmalıdır.

Türk milletinin bugün ulaştığı sonuç, asırlar boyunca çekilen  ızdırapların neden olduğu uyanıklığın eseri, bu aziz vatanın her köşesini sulayan  şehit kanlarının bedelidir. Bizim verilecek vatanımız, vazgeçilecek insanımız,  terk edilecek ülkemiz yoktur, güvence Cumhur İttifakı’dır. MHP herkesin, her  siyasi partinin temel tercihlerini milletimizle paylaşmasını temenni etmektedir.  Puslu ortamlardan nemalanan siyaset karaborsacılarına aradıkları imkan ve  şartları vermemek milli bir vazife olarak karşımızdadır. Biz bu vazifeye sadığız,  bu vazifeyi de seve seve yerine getirdik, getirmeye devam edeceğiz. Uyanan milli  şuur, ayaklanan milli gurur oyunları inşallah cumhurun ittifak azmiyle  bozacaktır. Cumhur İttifakı çevresinde vızır vızır fitne kazısı yapanlara hem  sırtımız dönük hem de kapımız örtüktür. Böylesi açık tavır ve tercihi  muhataplarımızdan da beklemek en tabii hakkımızdır."

1 MAYIS KUTLAMALARI

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü de kutlayan Devlet Bahçeli, bugünü  hain gayeleri için bir fırsat olarak görenlere, işçilerin tertemiz duygularını  sömürmek için provokasyon kuyruğuna giren namertlere göz açtırılmaması dileğinde  bulundu.

Venezuela'daki darbe teşebbüsünü çok güçlü şekilde kınadığını belirten  Bahçeli, "Halkın iradesine silah doğrultuların hak ettikleri cezayı bulmalarını  içtenlikle bekliyor, umut ediyorum. Geleceğin insanlık çınarı darbecilerin değil,  demokrasi sevdalılarının elinde büyüyecek ve kökleşecektir. Bugünler herkes için  bir ahlak imtihanı, her ülke için bir samimiyet testidir." ifadesini kullandı.

Kamu Personeli - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme