Eğitim

Rektör Atamalarına Yönelik Düzenlemeye CHP'den Tepki

 CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, rektör atamasını düzenleyen son Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile üniversitelerdeki öğretim üyelerinin iradelerinin yok sayıldığını savundu. 


Prof. Dr. Karabıyık, yazılı açıklamasında, dün çıkarılan KHK ile rektör atamasını düzenleyen kanunun, “Devlet üniversitelerinde rektör, Yükseköğretim Kurulu tarafından önerilecek, profesör olarak en az üç yıl görev yapmış üç aday arasından Cumhurbaşkanınca atanır” şeklinde değiştirildiğini anımsattı.

Hükümetin OHAL dönemini fırsata çevirmeye çalıştığını öne süren Karabıyık, şöyle devam etti:

“Her şey bir kişinin iki dudağı arasındaki kararlara bırakılıyor. Tek adam rejimine adım adım sürükleme eğilimleri olarak oldu bittiye getiriliyor. Bu, OHAL sürecini kötüye kullanmaktan başka bir şey değildir. OHAL süreci FETÖ yapılanması ve 15 Temmuz süreci sonrasındaki ayrıştırma operasyonu mudur? Normalleşmeye gidilmesi gereken süreç midir? Yoksa AKP’nin ideolojilerini fırsat bulmuşken hayata geçirme projesi midir?”

– “Meclis yok sayılıyor”

TBMM’ye getirilen düzenlemenin büyük bir tepkiyle karşılandığını savunan Lale Karabıyık, KHK ile Meclisin yok sayıldığını öne sürdü.

Prof. Dr. Karabıyık, şunları ifade etti:

“Böyle bir karar Mecliste alınmıyor, Meclise getirildiğinde büyük tepkiler alıyor. Sonra ‘boş verin’ deniyor, ‘elimizde KHK kolaylığı var nasıl olsa, biz kendi kendimize hallederiz’ deniyor ve KHK kapsamına sokuluyor. ‘Aradan o da çıksın’ diye. Meclis zaten yok sayılıyor, demokrasi yok sayılıyor, üniversitelerdeki öğretim üyelerinin iradeleri yok sayılıyor. Eğitim sisteminden böyle mi yüksek hedef bekleyeceksiniz? Böyle mi en başarılı üniversiteler arasında yerinizi alacaksınız? Soruyorum, neden demokratik süreçler sizi korkutuyor? Neden halkın iradesi, öğretim üyelerinin iradesi sizi korkutuyor? Hani çağdaş, demokratik üniversite?”

– “Yükseköğretime darbe”

Düzenlemeyle yükseköğretime darbe vurulduğunu savunan Karabıyık, şunları kaydetti:

“Özgür düşünme yok, ifade özgürlüğü yok. Yetmedi, ‘Rektörünü de sen seçmeyeceksin’ denildi. Bütün seçimi ve kontrolü tek kişiye bağlı, özgürlüğün değil, korkunun egemen olduğu bir eğitim sistemi. Bir akademisyen olarak da büyük üzüntü duyuyorum ve bu kararın yükseköğretim sistemi üzerine getirilmiş bir darbe olduğunu düşünüyorum.”

KAMUPERSONELİ.NET – AA