Eğitim

THE 'nin üniversite raporuna Şengör'den sert yorum: "Türkiye'de üniversite yoktur"

Times Higher Education dergisi bu sıralamayı yaparken öğretim kurumlarının bilimsel araştırmalarını, uluslararası çalışma ve konumlarını, gelirlerindeki artışları ve listede geçen yıl bulunduğu sıralama gibi 13 unsuru göz önüne alıyor. 2019 listesinde Sabancı Üniversitesi ve Koç Üniversitesi ilk 500 içinde yer almıştı. Türkiye’nin listede değerlendirmeye tabi tutulan toplamda 34 üniversitesi var. İngiltere’deki Oxford Üniversitesi, dört yıldır listede dünyanın en iyi üniversitesi olarak ilk sıradaki yerini koruyor. Oxford Üniversitesi’ni ikinci sırada ABD’den California Institute of Technology, üçüncü sırada İngiltere’den Cambridge Üniversitesi izliyor.

Bu sıralamanın kıstasları neler?
– Endüstriden gelen araştırma geliri (%2,5)
– Uluslarası öğretim üyesi/yerli öğretim üyesi oranı (%3)
– Uluslararası öğrenci/yerli öğrenci oranı (%2)
– Tanınmışlık (öğretim) (%15)
– Akademik üye başına doktora verimliliği (%6)
– Akademik üye başına kabul edilen lisans öğrencisi (%4,5)
– Akademik üye başına gelir (%2,25)
– Verilen doktoraların öğrenci diplomalarına oranı (%2,25)
– Tanınmışlık (araştırma) (%19,5)
– Araştırma geliri (oranlanmış) (%5,25)
– Araştırma ve akademik personel başına makale sayısı (%4,5),
– Kamu araştırma desteğinin toplam araştırma desteğine oranı(%0,75)
– Atıf etkisi (makale başına normalize edilmiş ortalama atıf) (%32,5).

Halen gözde ülke ABD

2020 listesinde 92 ülkeden 1.400 üniversite yer aldı. Yeni listeyle ilgili yayımladıkları açıklamada THE, Oxford Üniversitesi’nin birinciliğine rağmen İngiltere’deki diğer üniversitelerin sıralamalarda geriye düştüğünü aktardı. Buna göre ilk 200’de yer alan İngiltere’den 28 üniversitenin 18’i geçen yıla göre sıralamada aşağıya kaydı. İlk 200 üniversite içinde ABD’den 60, İngiltere’den 28, Almanya’dan 23 ve Avustralya’dan 11 üniversite yer alıyor. THE’nin yaptığı açıklamaya göre Çin’deki üniversiteler aldıkları devlet fonları sayesinde güçlenirken ABD halen dünyanın en seçkin öğrencilerinin tercih ettiği ülke olarak öne çıkıyor. Kanada, İtalya ve Almanya üniversitelerinin gücünü artırdığı diğer ülkeler arasında. Aynı zamanda İran’ın 11 üniversiteyi daha listeye sokarak temsiliyetini 40’a çıkardığı, LatinAmerika’nın ise üniversite yarışında zorlandığı belirtildi.

Türk Akademisler bu duruma nasıl yaptı?

Prof.Dr. Celal Şengör :Yıllardır “Türkiye’de üniversite yoktur” diyorum, kimse beni ciddiye almıyor! Şengör bu yorumu Gazeteci Uğur Dündar’a yazdığı mektupta ifade etmiş.

Şengör mektupta ayrıca:

“Dikkat edilirse, burada en büyük ağırlık, araştırmaya verilmiş. Eğitimde ise üniversitenin tanınmışlığı önde geliyor.” ifadesini kullanıyor. 

Prof. Celal Şengör mektubunda, ODTÜ’deki bir araştırma görevlisinden aldığı bir mesaja da yer vermiş. Adını ne olur ne olmaz diye açıklamadığı  araştırmacı, şunları yazmış:

“Değerli Celal Şengör Hocam,
Hem THE hem de QS “2020 yılı Dünya Üniversiteler Sıralamaları”nı yayınladı.
Benim saymama göre; Suudi Arabistan, Katar, BAE, Umman, Ürdün, Lübnan, Mısır, Kazakistan, Filipinler, Brunei, Tayland, Endonezya ve Güney Kıbrıs’ın önde gelen üniversiteleri, Türkiye’nin en iyi üniversitelerini bile ciddi farklarla geçmişler. Malezya, Pakistan, İran, Güney Afrika gibi yerler ise resmen bizi solda sıfır bırakmışlar! Ama bunların bizden çok daha iyi olduğu uzun süredir bilindiği için, bir önceki cümlemde verdiğim listeye dahil etmedim. Güneydoğu Asya ve Uzak Asya’nın (Çin, Japonya, Güney Kore, Hong Kong,Singapur, Tayvan, Hindistan ve artık Malezya) “yok artık” dedirtecek yükselişleri halen devam ediyor.

Türkiye’den bir listede ilk 400’de, diğer listede de ilk 450’de herhangi bir üniversite yok! (Son 3-4 senedeki durum aynen korunmuş.) Bizim en iyi 2 üniversitemiz ile Nijerya’nın top üniversiteleri aynı dilimde!..
Ama en azından iç savaşların devam ettiği Irak gibi ülkelerden veya devasa krizlerin ve kitlesel açlıkların yaşandığı Venezuela gibi ülkelerden 1 veya 2 tık daha iyi çıkmışız! Şaka değil, sadece 1 veya1,5 tık!…
Arjantin, Meksika, Kolombiya, Şili ve Brezilya’nın bizden kat be kat ileride olduklarını ise ancak bugün anlayabilmiş durumdayım!..
Bu şu demektir: Türkiye Cumhuriyeti üniversiteleri Osmanlı medreselerinin Fatih’ten sonraki hallerine düşmüştür.

Peki, neden?

Çünkü: 1) Orta eğitimimiz perişan edilmiştir. 2) Orta eğitimde mevcut derslerdeki eğitim kalitesi o kadar düşüktür ki, uluslararası karşılaştırmalarda sürekli en alta yer almaktayız. 3) İlk ve orta eğitimde öğretmen eğitimi ve istihdamı tamamen iflâs etmiştir. 4) Üniversite sayısı hiçbir gerçekçi kıstas göze alınmadan gerekenin ve mümkünün çok üstünde arttırılmıştır. 5) Öğrenci kontenjanları üniversitelerin kapasitelerine göre değil, politik mülâhazalarla kararlaştrılmaktadır. Meselâ, İTÜ Jeoloji Bölümü’nün eğitim imkânları açısından kapasitesi 25 iken bu yıl 70 öğrencilik kontenjan –üniversitenin itirazına rağmen- YÖK tarafından dayatılmıştır. Bu açıkça öğrenciye “öğrenme”, üniversiteye de “öğretme” mesajı vermektir. 6) Eğitim ve araştırma araç-gereç bütçeleri her türlü gerçekçilikten çok uzaktır.”