Ekonomi yazarı Aktaş kur korumalı mevduat yatırımcılarını uyardı: Nisan ayına dikkat!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Eylül 2021’den itibaren politika faizinde arka arkaya 4 kez faiz indirimine gitti ve bu süreçte dolar kuru da 8 TL seviyesinden 18 TL seviyesine kadar yükseldi. Dolar kurunda görülen hızlı yükselişler, 21 Aralık tarihinde yerini sert gevşemeye bıraktı. Bu tarihte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kur korumalı mevduat (KKM) modelini tanıttı. TL’ye dönüş sinyalleriyle birlikte dolar kurunda sert düşüşler görüldü ve kur 10 TL bandına kadar geriledikten sonra 13,50 TL civarında dengelendi. Ekonomi yazarı Alaattin Aktaş da kur korumalı mevduat hesapları adına Nisan ayına dikkatleri çekti ve “Bu 3 ayda kur yatay giderse KKM’yi tercih edenler yüzde 4,25 faize razı olacak” dedi.

Aktaş Kur Korumalı Mevduatta Nisan Ayını İşaret Etti

Yurtiçinde artan döviz kurları, Aralık ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından tanıtılan kur korumalı TL mevduat modeli ile birlikte düşüşe geçti. Kur korumalı mevduat modeline ilişkin yatırımcılar araştırmalarına devam ederken, Dünya Gazetesi’nden ekonomi yazarı Alaattin Aktaş “KKM hesabında Nisan ayına dikkat!” başlıklı yazısında bu konuya değindi. Aktaş yazısında “Nisan’da kur korumalı mevduattan yoğun bir kaçış olur mu, olursa bu para nereye gider?” diye sordu.

Alaattin Aktaş KKM Verileri Adına Yetkilileri Eleştirdi

Alaattin Aktaş söz konusu yazısında, 20 Aralık tarihinde açıklanan kur korumalı mevduat modelinde şu ana kadar ne kadar para toplandığını bilmediğini vurguladı. Bununla birlikte yetkililerin bu konuda yeterli ve sağlıklı bilgi vermediğini dile getiren Aktaş, “Ne Merkez Bankası’nın web sayfasında bir açıklama var, ne BDDK’nın.” ifadelerine yer verdi. Aktaş, toplam tutarın 200 milyar TL’yi aştığına ilişkin bir söylentinin olduğunu ancak bu tutarın ne kadarının TL cinsinden açılan kur korumalı mevduat hesabından oluştuğunu, ne kadarının döviz tevdiat hesabından geçişle oluştuğunun belli olmadığını dile getirdi.

Aktaş TÜFE Artışına Dikkat Çekti

Kaleme aldığı yazısında Nisan ayına dikkat çeken Aktaş, “Bir tasarruf sahibinin Ocak ayının başında sisteme girdiğini varsayalım. Dolar kurunu da Ocak ayının ortalaması olan 13,52 düzeyinde dikkate alalım” dedi ve yazısının devamında şu ifadelere yer verdi:

“Nisan ayına geldik. Bu tasarruf sahibi yüzde 4,25 faiz kazancı elde etti. Döviz kuru bu dönemde yüzde 4,25’ten fazla artmışsa, yani örneğin dolar 14,10’un üstüne çıkmışsa aradaki fark tasarruf sahibine ödenecek. Yok eğer kur artışı yüzde 4,25’in altında kalmışsa tasarruf sahibi bu faizle yetinecek. Aslında enflasyonun bu faizi ezip geçtiği kesin. Baksanıza yalnızca Ocak ayındaki TÜFE artışı yüzde 11,10. Şubat ve Mart aylarının her birindeki artış herhalde yüzde 5’in altında kalmaz…”