Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Yakup Karaca, gazetelerin tüm dünyada, dijital ve internet yayıncılığı karşısında değer kaybettiğini vurgulayarak, gazeteciliğin artık yazılı mecradan dijital mecraya geçmek zorunda olduğunu söyledi.
Karaca, kurumu tarafından bir otelde düzenlenen “Bursa İstişare Toplantısı“nda yerel medya temsilcileriyle bir araya geldi.
Gazetecilerin sorunlarını dinleyen Yakup Karaca, burada yaptığı konuşmada, gazeteciliğin içerik olarak olmasa da yayın yapılan mecra açısından değişikliğe uğrayacağını belirtti.
Karaca, kurumsal olarak internet ve dijital yayıncılığa geçişle ilgili tedbirleri aldıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Gazeteler bütün dünyada dijital yayıncılık ve internet yayıncılığı karşısında değer kaybediyor. Bir süre sonra ‘kağıt baskı’ diye bir şeyin kalmayacağını söylüyorlar. Bu süreç devam edecek, gazetecilik artık yazılı mecradan dijital mecraya geçmek zorunda. Burada esasen gazeteciliğin içerik ve amaç olarak değişen bir şeyi yok, sadece bunu dijital ortamlarda yürütmeye çalışacağız. Çünkü, bu gelişmeler her şeyden önce üretim maliyetlerini büyük ölçüde düşürüyor. Sanal ortamda gazete ve benzeri haberleri izleme imkanı daha kolay olduğuna göre bundan kaçış yok.”
– KOSGEB ve İŞKUR’la protokol
Genel Müdür Karaca, gazetelerin yapısal sorunlarıyla da ilgilendiklerini ifade etti.
Gazetelerin gerçek anlamda gazetecilik faaliyeti yapmalarıyla ilgili, nitelikli eleman, şirketlerin modernleştirilmesi ve aynı zamanda da satılıp reklam geliri elde edebilmelerinin şart olduğuna dikkati çeken Yakup Karaca, İŞKUR ve KOSGEB ile yapılan protokollerle, sektöre nitelikli eleman ve modernleştirmeler için destek sağlayacaklarını dile getirdi.
Bunları gerçekleştirmeden gazetelerin “hakikaten okunabilir bir ürün ortaya koyma şansı olmadığını” savunan Karaca, şöyle devam etti:
“Bunları düşünerek öncelikle sektörümüze nitelikli eleman kazandırma konusunda İŞKUR ile temasa geçerek, basınımızın ihtiyaçlarını karşılama konusunda bir takım protokoller yaptık. Gazetelerin asgari kadro zorunluluğunu bir miktar azaltıp, bir miktar da nitelikli eleman kazandırmak için İstanbul’da ilk uygulamasını başlatıyoruz. Sonuçta yapılacak, sizlere müracaat ederek ihtiyaçlarınızı tespit edeceğiz. Ona göre, başta iletişim fakülteleri olmak üzere yüksekokul veya son sınıf öğrencilerini mülakata alacağız. Merkezde bu öğrencileri eğitimden geçirip, sizlerin alabileceğiniz öğrencilerin çalışmalarını sağlayacağız.”
– “Sübvansiyonlar uzun vadede çok tehlikeli bir araç haline gelebilir“
Yakup Karaca, sektörlere yapılan devlet yardımlarının uzun vadede tehlikeli olabileceğine işaret ederek, “Sadece gazetelere değil, ekonomik faaliyette bulunan kim olursa olsun, bu şekilde yapılan devlet yardımı uzun vadede çok tehlikeli bir araç haline de dönüşebilir.” dedi.
Sübvanse edilen sektör ya da kişilerin, zaman içinde esas gayelerini ve yapılması gerekenleri unutup, o hazır paranın kolaycılığına kaçarak gazetecilik yapması durumunda işini fazla geliştirmemeye, bir geri kalmışlık, hatta çöküşe sebebiyet verebileceğini vurgulayan Karaca, şunları kaydetti:
“Bu bütün dünyada ekonominin de kanunu. Asla bu yardımların kalkmasını ya da azaltılmasını savunmuyorum, tam tersine devam etmesini elimizden geldiğince eşit ve adil şekilde dağıtılmasını istiyorum. Ama peki bu şekilde sektörün geri kalmışlığını nasıl çözeceğiz? Sektörlerin desteklenmesinde eskiden beri hep hükümet politikalarından söz edilirdi. Bunların özüne bakıldığında, sektöre kalifiye eleman sağlanması, aktör ve üreticilerin işletmelerinin modernleştirilmesi, neyi üretiyorsa potansiyel müşterinin çoğaltılması yoluyla ürünün kaliteli ve gelir elde eder hale getirilmesidir.”
Toplantıya, BİK Genel Müdür Yardımcısı Cem Elçin, Bursa Şube Müdürü Osman Başeğmez, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve BİK Denetçisi Mehmet Nuri Kolaylı ile İŞKUR Bursa İl Müdürü Kasım Tilki ve yerel medya temsilcileri katıldı.
Kamupersoneli.net – AA
