Ekonomi

Faik Öztrak, Ziraat Bankası ile ilgili şok iddialarda bulundu

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak’ın Ziraat Bankası üzerinden ekonomi gündemine dair yaptığı yorumlar şöyle;

ZİRAAT BANKASI’NI ÇÖP BANKASI HALİNE GETİRİYORLAR

Ekonomi yangın yerine dönmüşken Saray ve damadının oyun planı artık giderek anlaşılıyor. Hiçbir ciddi tedbir almadan aspirin tedavisiyle ve pansumanla 31 Mart’a kadar gitmenin, seçimden sonra da ülkeyi uluslararası para fonuna emanet etmenin derdindeler. Merkez Bankası’ndan gelecek parayla faizleri daha fazla kıpırdatmadan 31 Mart’a kadar idare edelim diyorlar. Yetmiyor, tefeci faiziyle yani iki sene önce Türk lirası borçlanmaya ödedikleri faizi dolara vererek dışardan borçlanma noktasına geliyorlar. Ve böylece hem faizleri, hem de döviz kurunu seçime kadar kontrol altında tutmaya çalışıyorlar. Şimdi bunun bir tarafında bakıyorsunuz maliye politikasıyla ilgili, para politikasıyla ilgili sıkılaştırıcı bir takım tedbirler almışlardı. Bunlara baktığınız zaman bunlarda para politikasına gevşetici yönde etki yapacak olan bir takım düzenlemeler.
Şimdi piyasada para yok diyorlar, piyasada para olmadığı için bu parayı vermeye çalışıyorlar. Aynı zamanda bir başka bir şey daha yapıyorlar. Borcu borçla çevirmeye çalışıyorlar. Şu anda piyasada ne kadar geri ödenmesinde zorluk olan kredi varsa bunların hepsini Ziraat Bankası’na devretmeye çalışıyorlar. Bunları Ziraat Bankasına devrediyorlar, Ziraat Bankasını bir çöp bankası haline getiriyorlar. Daha sonra bunun bedeli milletimiz için son derece ağır olacak. Birde Ziraat Bankası ve diğer kamu bankaları kredi vermeye devam etsin diye de öbür taraftan kamu mevduatına ayrılan karşılıkları sıfırlıyor. Böylece kamu bankalarında duran bu mevduatın maliyetini düşürüyorlar.
 

TEK BİLDİKLERİ BORÇ VE BORCA TAKLA ATTIRMAK

Eximbank dışarıdan 500 milyon dolarlık borçlanmayı yüzde 8,3 gibi tam bir rekor faizle yapıyor. Yetmiyor Sarayın Damadı çıkıyor, Japon Yeni cinsinden borçlanmak için görüşmelere başladıklarını adeta müjde verir gibi açıklıyor. Biz bunlara “borç alan emir alır” diyoruz, bunlar “el atına binip çalım satmaya” devem edebileceklerini zannediyorlar. İşsizlik rekorlar kırıyor, ekonomi stagflasyona giriyor, pahalılık çarşı pazarda vatandaşı kasıp kavuruyor, bunların üretimle üretmekle ilgisi yok. Tek bildikleri borç ve borca takla attırmak. Başka bildikleri bir şey yok. Sonra da elin oğlu dönüyor bizim zayıf karnımıza vurarak istediğini bize yaptırıyor. “Rahibi gönder” diyor, 24 saatte gönderiyorsun. “Ekonomini çökertirim” diyor, sesini dahi çıkaramıyorsun. Seni tehdit eden Oval ofise apar topar telefon açıyorsun, her türlü yardıma hazır olduğunu söylüyorsun.
 

TENCEREDE BASINÇ ARTIYOR, PATLAYINCA TEMİZLİĞE IMF’Yİ ÇAĞIRACAKLAR

Tüm bunları yapıyorlar ama şunu söyleyeyim, düdüklü tenceredeki basınç her geçen gün artıyor. Anlaşılan düdüklü tencere patlayıp da etraf batınca temizlik için IMF ülkemize çağırılacak. Temizlik yapmak ve alınan dış borçların geri ödenmesini garantilemek için de bu para fonu neler isteyecek Allah bilir. Biz bunlar olmasın diye madde madde öneriler veriyoruz, bu önerilerin hiçbiri yerine gelmiyor.
 

MİLLETLE ALAY EDİYORLAR

Biz çiftçinin durumu perişan diyoruz, Saray çiftçinin sorununa çözüm arayacağına bizlere laf yetiştirmeye çalışıyor. Antalya’da sera sahipleri parasızlıktan seralarını bozuyor, bunlarda gidiyor “sıfır gümrükle domates” ithalatının önünü açıyor. Kuru soğan depolarını basıyorlardı düne kadar; depolarda soğan bitti, ülkede yeterli soğan üretimi yapılmadığı anlaşıldı şimdi sıfır gümrükle kuru soğan ithal ediyoruz. Bizim çiftçimiz ekim gübresi atamaz hale geldi. Şimdi çıkıyorlar elin oğlundan “sıfır gümrükle buğday, mısır, arpa, pirinç ve bakliyat” ithal etmeye kalkıyorlar. Adana’da sel çiftçileri vurdu, tarlalarını ekemez hale gelen çiftçiler mağduriyetlerinin giderilmesini beklerken atama bakan çıktı sorunlardan ve çözümlerden selden hiç bahsetmedi tarımda evrimden bahsetti.
Hadi milleti unuttular, elin oğlunu zengin etmek, elin çiftçisini zengin etmek hoşlarına gidiyor ama bari milletle alay etmesinler, alay etmeye kalkmasınlar.
 

AKP DÖNEMİNDE ELİN ÇİFTÇİSİNE HER GÜN 16 MİLYON DOLAR ÖDEDİK

Seçilmemiş, atama bakanlar milletin halinden hiçbir şey anlamıyorlar. Hiç mi akıl, hiç mi vicdan kalmadı? Tarım devriminin yapıldığı bu güzel topraklarda sayelerinde tarım bitti. Son 16 yılda elin çiftçisinin, üreticisinin cebine ithalat yoluyla tam 95 milyar dolar para koymuşuz. Bu demektir ki Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının görevde olduğu her gün eloğlunun cebine bu iktidar 16 milyon dolardan fazla para koymuş. Ama şimdi bakıyoruz, meydanlarda bizim çiftçimize verdiği her bir kuruşu sanki ihsan ediyormuş gibi çiftçimizin kafasına kakıyor. Oysa kanunen çiftçimize verdiği bu paralar kanunen vermesi gereken paraların yarısı dahi değil. Ama her ile çıkıyor gidiyor biz çiftçimize şu kadar para verdik. E verdin de birde kanun var. Kanunun öngördüğünün yarısını verdin. Buna karşılık gitti elin çiftçisine her gün cebine 16 milyon dolardan fazla para koydun. Durum bu kadar açık. Tabloya böyle baktığımızda bunların tarım bakanlarının Fransa’dan neden şövalye nişanı aldığı da açıkça ortaya çıkıyor.
 

BİZİM ÇİFTÇİMİZ KAN AĞLARKEN ELİN ÇİFTÇİSİNİ İHYA ETTİLER

Şimdi bizim sözümüz çiftçilerimize ve köylülerimize… kıymetli çiftçi ve köylü kardeşlerimiz; sen tarlana gübre atamazken, traktörünü, tarlanı bankalara kaptırma tehlikesi yaşarken; sen eline geçen yaptığın masrafı karşılamıyor diye seranı bozarken; sen ürettiğin süt para etmiyor diye sütleri sokaklara dökerken; eloğlunun çiftçisini, köylüsünü sıfır gümrükle ihya eden, son 16 yılda Almanya’nın, Bulgaristan’ın, Sırbistan’ın, Arjantin’in ve bilcümle yabancı üreticinin cebine ithalat yoluyla 95 milyar dolar para koyan bu saray yönetiminden ve onun bekçisinden memnun musun? Memnun değilsen bak 31 Mart’ta önüne sandık geliyor.
 

KULA ZULMEDEN, ALLAH’A KİBİRLENİYORDUR

Son olarak geçtiğimiz hafta emeklilikte yaşa takılanların sorunları için Cumhuriyet Halk Partisi’nin verdiği yasa teklifi Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin oylarıyla yine görüşülmedi, yine reddedildi. Yandaşları için şirket ve ihale ayarlayanların millet gibi bir dertlerinin olmadığı bununla da bir kez daha ortaya çıktı. Biz emeklilikte yaşa takılan vatandaşlarımızın sorunlarını hiç endişe etmesinler takip etmeye devam edeceğiz. Unutulmasın “Kula zulmeden, Allah’a kibirleniyordur”. Ama 31 Martta son söz milletimizin. Martın sonu bahar mı, yoksa IMF kışı mı olacak? Buna milletimiz karar verecek. Ben milletimizin kendine sırt çeviren, kendinden uzaklaşan bu kibir abidelerine gereken uyarıyı sandıkta yapacağına inanıyorum.