İş dünyası Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Çek Kanununda adli para cezası, borcun ödenmemesi halinde ise hapis getirecek yeni düzenlemelerle ilgili açıklamalarını değerlendirdi.Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Ali Kopuz, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Çek Yasası ile ilgili açıklamalarına ilişkin, “Cezanın faizi üstüne binmiştir.Bunun yanında bir de adli para cezası verilmesine gerek yok, karşılıksız çekteki eski sistem gayet iyi işliyordu.” dedi.
Çek Yasası ile ilgili değerlendirmeler yapan Kopuz, piyasada ticari güvenin yeniden tesisi için karşılıksız çekte hapis cezasına olumlu baktıklarını söyledi.
Kopuz, son düzenleme öncesi karşılıksız çekte hapis sisteminin piyasa tarafından desteklendiğini hatırlatarak, “Hapis cezası fikrine olumlu bakıyoruz ama adli para cezası bizi biraz rahatsız etti açıkçası. Zaten esnafın parası olsa çeki öder… Bunun karşılığı eski usul hapis cezası olursa olur zaten. Buna bir de para cezası eklemeye gerek yok. O cezanın faizi üstüne binmiştir, bir de adli para cezası verilmesine gerek yok. Karşılıksız çekteki eski sistem gayet iyi işliyordu.” diye konuştu.
Ticaretin aksamaması için çeklerin ödeme aracı olarak en itibarlı mekanizmalardan biri olması gerektiğini anlatan Kopuz, “Zaten hapis cezası olunca borçlu borcunu ödüyor, bir de para cezası verip bunun 2 katını ödetmek niye?” sorusunu yöneltti.
– “İyi niyetli borçlular için iflas erteleme büyük nimet”
İflas erteleme konusunda yapılacak düzenlemelere ilişkin değerlendirmelerini de paylaşan Kopuz, şöyle konuştu:
“İflas ertelemede kötü niyet varsa adamın işlerini devam ettirip, işlerini yeniden rayına sokacak gücü ve durumu varsa o adama iflas erteleme verilmesi haktır. Adamın döngüsü yok, herhangi bir para girdisi yok, mal varlığı borçlarını karşılayamayacak şekilde…İflas erteleme alması borçlarından kaçması demektir. İyi niyetli insanlar için iflas erteleme büyük bir nimet, ama kötü niyetleri insanlara bu kararın dikkatli şekilde verilmesi lazım.”
– “Kanunu destekliyoruz”
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Nail Olpak ise MÜSİAD olarak, geçtiğimiz yıllarda yapılan düzenleme sonucu cezai müeyyidenin yetersiz olması nedeniyle karşılıksız çeklerde ciddi artış yaşandığını anımsattı.
Bu durumun bütün işletmeler için ciddi sorun teşkil ederek piyasalardaki çek emisyonunu küçülttüğünü aktaran Olpak, “Ticari güven ortamını zedeleyen bu sorunun giderilmesi için Çek Kanununun yeniden düzenlenmesi gerekiyordu. Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ’ın yaptığı açıklamalar kapsamında, kanunun yeniden düzenlenmesiyle, ticari hayatta itibarsızlaşan çeke olan güvenin yeniden sağlanacağını düşünüyoruz. Türkiye’nin en yaygın iş adamları derneği olarak, güvenli ve itibarlı çekin, iç piyasadaki ticaret hacmini büyüteceğini düşünüyor ve kanunu destekliyoruz.” diye konuştu.
– “Hükümetin yapmak istediği bize göre doğrudur”
İdeal cezanın caydırıcı niteliğine vurgu yapan Olpak, “Burada ticari faaliyette bulunan kişilerin bu faaliyetler nedeniyle sıkıntıya düşmelerinin değil, ticari bir işlemi istismar ederek bazen başkalarının ticari hayatlarının sonlanmasına bile yol açabilecek sorumsuz eylemlerinin önüne geçilmesinin amaçlandığını hatırda tutmak gerek.” dedi.
“Sayın bakanın açıklamasından çekin ödenmemesi durumunda önce adli para cezası, bu cezanın da ödenmemesi durumunda hapis cezası uygulanacağı anlaşılmaktadır.” diyen Olpak, şöyle devam etti:
“Elbette buradaki önemli bir diğer husus, bu aşamaların çok hızlı gerçekleşmesi ve böylece caydırıcılığın sağlanması. Vadeli çek, bizim piyasamızda, sermaye sıkıntısı çeken işletmelerin, kendi aralarında ek sermaye oluşturmak için buldukları bir çözüm yöntemidir.
Ekonomisini büyütmek zorunda olan fakat tasarruflarını artıramayan, büyümek için borçlanmak zorunda kalan,borçlanmak için sermaye piyasaları henüz yeterli derinliğe ulaşamamış, bankalarının kaynakları henüz istenilen büyüme için yeterli sermaye büyüklüğüne erişememiş bir ekonomide, işletmelerin vadeli çek uygulaması gibi kendi enstrümanlarını geliştirerek bulduğu çözümler desteklenmelidir.
Hükümetin bu aşamada yapmak istediği budur ve bize göre doğrudur. Uygulamada aksamalar olursa bunlar ileriki aşamalarda yeniden değerlendirilir.”
– “Çekin itibarsızlaştırılması ekonomideki çarkları tıkıyor”
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca, çeklerin şu anda itibarsız vaziyette olduğunu belirterek, bu tip uygulamaların çeke yeniden itibar kazandırabileceğini söyledi.
Çekin itibarsızlaştırılmasının ekonomideki çarkları tıkadığına dikkati çeken Koca, Bakan Bozdağ’ın açıkladığı düzenleme detaylarını desteklediklerini bildirdi. Koca, piyasayı yakından ilgilendiren değişiklik süreçlerinin iş dünyasının etkin katılımıyla planlanması gerektiğini anlattı.
“Önce para cezası uygulanması mantıklı ama uygulamada böyle olmuyor. Bence önce hapis cezası sonra para cezası gerekli.” diyen Koca, özellikle küçük esnafın hapis korkusuyla çeklerini ödediğini, şimdi ise hapis cezası olmadığı için ödeme yapmakta bilerek ya da bilmeyerek geciktiklerini kaydetti.
– “Çekin bedeli ne kadarsa adli para cezası da o kadar olacak”
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ gelen talepler doğrultusunda Çek Kanununda yapılacak düzenlemeyle hapis cezasını da içeren yeni bir sistem ihtiyacının ortaya çıktığını belirterek şu açıklamaları yapmıştı:
“TBMM Başkanlığına sevk edilecek tasarıda çekin karşılıksız çıkması halinde adli para cezası öngörülmekte. Adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse dönüşecektir. Ancak verilen adli para cezası çekte karşılıksız kalan miktardan daha az olamayacak. Yani çekin bedeli ne kadarsa adli para cezası da o kadar olacaktır. Çekin ödenmesi halinde bu adli para cezası ortadan kalkmış olacaktır. Ödenmemesi halinde bu hapse dönüştürülecek. Hapis cezası ertelenmeyecek, ön ödeme kapsamında olmayacak, uzlaştırma kapsamında olmayacak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulanmayacak.”
Ayrıca iflas ertelemeyi bazı şirketlerin kötüye kullandığını anımsatan Bozdağ, hukukun kötüye kullanılmaya açık kapılar bıraktırdığını dile getirerek, şunları kaydetmişti:
“Biz bunu gördük. Şimdi kanundaki açıkları ortadan kaldıran, kötüye kullanılmayı önleyen birtakım tedbirler getiriyoruz. Bu düzenlemeyle iflas erteleme bir yıl olacak. En fazla bir yıl daha uzatılabilecek, eğer iyileştirme emareleri varsa bir yıl daha uzatılabilecek. Ondan sonra uzatma söz konusu olmayacak. Yasal düzenlemeyle iflas ertelemenin kötüye kullanılan yönlerinin tamamını ortadan kaldıran düzenlemeler bu kanunla gelmektedir. İflas erteleme artık başkalarının iflasına yol açan bir müessese olarak kullanılamayacak.” AA | Kamupersoneli.net
