Ekonomi

Varlık barışı uzatılıyor!

Ekonomi alanında önemli düzenlemeler içeren Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin 1 ile 17. maddelerini kapsayan 1. bölümü, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Teklif, şehir içi yolcu taşımacılığı yapan ve hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemiyle elde eden mükelleflerin talep etmeleri halinde gelir ve kurumlar vergisinin hesaplanmasında esas olan kazancın tespitinde yeni yöntem getiriliyor. Gelir ve giderleri karşılaştırma yerine, bu mükelleflerin elde ettiği hasılatın yüzde 10’u kazanç kabul edilerek, gelir ya da kurumlar vergisi oranları uygulanacak.

Kazançları bu şekilde tespit edilenlerin, bu faaliyetlerine ilişkin gider veya maliyetleri, vergiye tabi diğer kazanç veya iratlarının tespitinde dikkate alınmayacak. 2 yıl geçmedikçe bu usulden çıkılamayacak.

Bir takvim yılı içinde iki kez ceza kesilen mükellefler, cezanın kesildiği ve takip eden iki takvim yılına ait kazançları için bu hükümlerden yararlanamayacak.

Bu hükümler, kurumlar vergisi mükellefleri hakkında da uygulanacak.

Cumhurbaşkanı, yüzde 10 oranını iki katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye, kanuni oranına getirmeye yetkili olacak.

Varlık Barışı uzatılıyor

Teklif, Varlık Barışı süresini yıl sonuna kadar uzatıyor.

Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, 31 Aralık 2019’a kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, bunları serbestçe tasarruf edebilecek.

Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin yüzde 1 oranında hesapladıkları vergiyi, vergi dairesine beyan edecek, aynı sürede ödeyecekler. Bu varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan, kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31 Aralık 2019’a kadar kapatılmasında kullanılabilecek.

Kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının, teklifin yasalaşmasından önce Türkiye’ye getirilerek karşılanmış olması halinde, bu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla düzenlemeden yararlanılacak.

Defter tutan mükellefler, Türkiye’ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dahil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebilecekler.

Kanuni defter kayıtlarında yer almayan varlıklar

Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar için de 31 Aralık 2019’a kadar beyan süresi tanındı.

Vergi dairelerine beyan edilecek bu varlıklar, aynı tarihe kadar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilecek. Bu takdirde, söz konusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilecek.

Beyan edilen taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak suretiyle işletme kayıtlarına alınması halinde, sermaye artırım kararının beyan tarihi itibarıyla alınmış olması ve ticaret siciline tescil edilmesi kaydıyla bu uygulamadan yararlanılabilecek.

Vergi incelemesi yapılmayacak

Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden yüzde 1 oranında vergi alınacak. Vergi, gider yazılamayacak, başka bir vergiden mahsup edilemeyecek, Türkiye’ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmeyecek.

Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak.

Bu hükümden yararlanılabilmesi için bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin vergi vadesinde ödenecek, varlıklar bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde Türkiye’ye getirilecek veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilecek.

Cumhurbaşkanı, bu düzenlemedeki süreleri, bitim tarihlerinden itibaren 6 aya kadar uzatabilecek.

Merkez Bankası düzenlemeleri

Teklifle, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının temel görev ve yetkilerinde de değişiklik yapılıyor. Bir para politikası aracı olan zorunlu karşılıkların etkinliğini artırmak üzere, bankaların ve Merkez Bankasınca uygun görülecek diğer mali kuruluşların bilanço içi veya dışı uygun görülen kalemlerinde meydana gelen değişikliklerin, sıkça farklılaşan piyasa koşullarına göre zorunlu karşılığa tabi tutulması mümkün hale getiriliyor.

Buna göre Merkez Bankası, zorunlu karşılıkları belirlerken bilanço içi ve dışı unsurları da dikkate alacak.

Banka talepleri gerçek zamanlı ve anlık karşılanacak. Bu taleplerin karşılanması için bankaca kurum ve kuruluşların bilgi işlem sistemlerine erişim sistemleri kurulabilecek.

Bankalar ve elektronik ödeme araçlarını çıkaran kuruluşlar dahil olmak üzere bankaca uygun görülecek diğer mali kuruluşlar, banka nezdinde açılacak hesaplarda “yükümlülükleri esas alınarak” nakden zorunlu karşılık tesis ederken teklifle, “hesaplarda bilanço içi veya bilanço dışı uygun görülen kalemlerini esas alarak” bunu yapacaklar.

Zorunlu karşılığa tabi bilanço içi veya bilanço dışı uygun görülen kalemlerin kapsamı, zorunlu karşılıkların oranı, tesis süresi ve tesis edilen karşılıklara gerektiğinde ödenecek faiz oranı, mevduat veya katılım fonlarından olağanüstü çekilişler ve birleşme, devir, bölünme hallerinde yapılacak işlemler de dahil olmak üzere uygulamaya yönelik her türlü usul ve esas, bankaca belirlenecek.

“Belirtilen bu kuruluşların taahhütlerine karşı bulunduracakları umumi disponibilitenin nitelik ve oranının, gerektiğinde bankaca tespit edileceğine” dair hükümde yer alan “taahhüt” ibaresi de teklifle çıkarılıyor.

İhtiyat akçesi

Merkez Bankasının yıllık safi karının yüzde 20’sinin ihtiyat akçesine ayrılacağına yönelik hüküm kaldırılıyor.

Hisse senetlerinin nominal değerleri üzerinden yüzde 6 oranında ilk kar hissesi hissedarlara dağıtılmaya devam edilecek. Bunun ödenmesinden sonra kalan miktarın yüzde 10’u, “fevkalade ihtiyat akçesi” yerine, ihtiyat akçesine aktarılacak.

Son yıl karından ayrılan ihtiyat akçesi hariç, birikmiş ihtiyat akçeleri her yıl kara katılarak dağıtılabilecek.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar ayrılmış bulunan ihtiyat akçelerinin tamamı, birikmiş fevkalade ihtiyat akçelerinin ise son yılın karından ayrılan kısmı hariç tamamı Genel Kurul kararı aranmaksızın Hazineye verilecek.

Geçen yıl bazı üniversitelerin bölünmesiyle kurulan üniversitelere devredilen bina ve tesislerin bulunduğu taşınmazlardan, halen bu bina ve tesislerin eski maliki üniversitelerin mülkiyetindeki taşınmazlar, talepleri halinde YÖK’ün onayıyla bu üniversitelere devredilebilecek. Kurulan üniversitelere bağlanan birimlerin hangi bina, tesis ve taşınmazları kapsadığı konusundaki tereddütleri YÖK giderecek.

Finansal güçlük içinde bulunan firmalara, geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine ve istihdama katkıda bulunmaya devam etmelerine imkan sağlamak amacıyla yapılacak çerçeve anlaşma kapsamında bazı teşvikler verilecek, borçları yeniden yapılandırılacak.

Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi’nin, TBMM Genel Kurulunda kabul edilen 1. bölümüne göre, yurt dışında çalışan Türk vatandaşları ile yurt dışında çalışmaktayken veya yurda kesin dönüşten sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri, SGK’ya başvurarak, Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’daki haklardan yararlanabilecek.

Teklifle, yurt dışı borçlanmasında prim oranı yüzde 32’den yüzde 45’e çıkarılacak. Borçlanılan süreler, kısmi aylığın statüsü ile tam aylığın statüsünün farklı olmasına neden olabileceği için tam aylığın bağlanacağı statü ve bağlayacak sosyal güvenlik kuruluşu da belirlenecek.

Kısmi aylık bağlanmış olanlar dahil maddenin yürürlük tarihinden önce yurt dışında geçen sürelerini borçlanma talebinde bulunanlardan tahakkuk ettirilen borçlarını yasal süresi içinde ödeyenler için sigortalılık sürelerinin hangi statüde değerlendirileceği ve borç tutarının tespitinde önceki hükümler esas alınacak.

Mevcut bir soruşturma kapsamında bulunan veya el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı verilen kara ulaşım araçları için 31 Aralık 2019’a kadar ilgili gümrük idaresine başvurulması ve taşıtın ilk ediniminde ödenmesi gereken ÖTV’nin yüzde 25’ine tekabül eden tutarın 1 ay içinde ödenmesi halinde, el konulan araç sahibine iade edilecek.

ÖTV oranı, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ilk edinimi gerçekleşmiş ulaşım araçlarının el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı verilmesi gereken fiilin gümrük idaresince tespit edilmesinden önce ve 1 ay içerisinde kendiliğinden bildirilmesi durumunda yüzde 15 olarak uygulanacak. Bu süreyi, Cumhurbaşkanı 6 aya kadar uzatabilecek.

İadesi talep edilen ulaşım araçlarının muhafazasına ilişkin masraflar, araç sahibince ödenecek. Tasfiyesi tamamlanmış ulaşım araçları için başvurular kabul edilmeyecek.

Yenilenebilir Enerji Kaynakları (YEK) Destekleme mekanizmasında öngörülen süreler, ilgili kanun ve biyokütle tanımına eklenen kaynaklar için üretim tesisinin YEK Destekleme mekanizmasına dahil edildiği tarihten itibaren başlayacak.

Bankalar, kredilerle ilgili doğmuş veya doğması muhtemel zararların karşılanması için yeterli düzeyde karşılık ayıracak. Bankalar, kredilerin kalitesine ve sınıflandırılmasına, garantilerin ve teminatların alınmasına, bunların değerinin ve güvenirliğinin ölçülmesine, takibe alınan kredilerin izlenmesi ve Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına göre kayıttan düşürülmesine, kredilerin yeniden yapılandırılması dahil geri ödenmelerine ilişkin politikaları oluşturmak ve uygulamak, bunları gözden geçirmek, tüm bu hususları icra edebilecek gerekli yapıları tesis etmek ve işletmek zorunda olacak.

Krediler ile ilgili olarak ayrılan özel karşılıkların tamamı ayrıldıkları yılda kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilecek.

Özel karşılık ayrıldıktan sonra tahsil imkanı kalmaması nedeniyle kayıttan düşülen krediler, Vergi Usul Kanunu’nun ilgili maddesi hükümleri kapsamında değersiz alacak sayılacak.

Firmalara ödeme kolaylığı

Türkiye’de faaliyette bulunan bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve finansman şirketleri ile diğer finansal kuruluşlarla kredi ilişkisinde bulunan ve BDDK’ca çıkarılan yönetmeliğe göre hazırlanan Çerçeve Anlaşmalarda belirlenen borçlular, bu kuruluşlar tarafından kullandırılmış olan kredilere ilişkin olarak alınacak tedbirlerle, geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine ve istihdama katkıda bulunmaya devam etmelerine imkan verilmesini sağlamak amacıyla dahil oldukları risk grubundaki diğer borçlularla bir bütün olarak veya kısmen yeniden yapılandırmaya tabi tutulabilecek.

Bu madde uyarınca yapılacak finansal yeniden yapılandırmalara ilişkin usul ve esaslar yönetmelik hükümleri çerçevesinde hazırlanan Çerçeve Anlaşmalar ile belirlenecek. Bu hükümler, 2 yıl süreyle uygulanacak. Süreyi 2 yıl daha uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkili olacak.

Finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınacak borçluların mali durumlarının tespit edilmesi ve bu kapsamda borçlarının yeniden yapılandırılması sonucunda borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanacağına kanaat getirilmesi şart olacak. Borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanamayacağına kanaat getirilen borçlular, finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınmayacak.

Finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınacak borçluların mali durumunun tespiti ve finansal yeniden yapılandırmanın uygulanabilirliğine ilişkin değerlendirme, bağımsız denetim kuruluşlarına, Çerçeve Anlaşmaları kapsamında belirlenecek yeterli bilgi ve uzmanlığa sahip kuruluşlara veya borçlu tarafından kabul edilmesi halinde alacaklı kuruluşlara yaptırılacak.

Finansal yeniden yapılandırmalarda; kredilerin vadelerini uzatmak, kredileri yenilemek, ilave kredi vermek, anapara, faiz, temerrüt faizi, gecikme cezaları ve kar payları ile kredi ilişkisinden doğan diğer her türlü alacağı indirmek, bunlardan kısmen veya tamamen vazgeçmek mümkün olacak.

Teminat azaltmak, anapara, faiz veya kar payı alacaklarını; kısmen veya tamamen iştirake çevirmek, özel amaçlı şirketler ile yatırım fonlarına ayni, nakdi ya da tahsil şartına bağlı bir bedel karşılığı devir veya temlik etmek, borçlu ya da üçüncü kişilere ait ayni değerler karşılığında kısmen veya tamamen tasfiye etmek, satmak, bilanço dışına çıkarmak, diğer alacaklı kuruluşlar ve alacaklılarla birlikte hareket ederek protokoller yapmak gibi gerekli görülen tedbirler alınabilecek.

Kredilerin teminatlarının ya da alacaklı kuruluşlar tarafından iştirak olarak edinilecek borçluların varlık ve yükümlülüklerinin gerçeğe uygun değerine ilişkin değerleme, taraflardan birinin talep etmesi durumunda, Sermaye Piyasası Kurulunca değerleme yapmaya yetkilendirilmiş kuruluşlarca yapılacak.

Finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınan bir borçlunun borçlarının, sözleşmenin imza tarihini izleyen yılın başından itibaren 2 yıl içerisinde tekrar finansal yeniden yapılandırmaya konu edilmesi halinde, belirtilen vergi istisnaları ve teşvikler uygulanmayacak.

Sözleşmeler ile uygulamaya konulan işlemlerin gerçekleşmemesi halinde dahi, uygulanmış olan vergi, fon ve harç istisnaları geri alınmayacak.

Düzenleme uyarınca yapılacak teminat azaltma, anapara ve diğer alacaklardan vazgeçilerek kayıttan düşme yahut benzer işlemlerle kredilerin yeniden yapılandırılması Bankacılık Kanunu ile düzenlenen zimmet suçunu oluşturmayacak.

Teklifin birinci bölümünde yer alan maddelerin tamamlanmasının ardından TBMM Başkanvekili Levent Gök, birleşimi saat 14.00’da toplanmak üzere kapattı.

Kaynak: AA